Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / And i'll leave you alone

And i'll leave you alone перевод на турецкий

140 параллельный перевод
And I promise I'll never leave you alone again as long as I live.
Hayatım boyunca, seni bir daha yalnız bırakmayacağıma yemin ederim.
- # I'll tell you mine, and I'll say, Isn't the weather fine # - and leave me alone.
Sana kendi adımı söyleyip diyeceğim ki hava ne hoş... - Rahat bırak beni.
Leave her alone and I'll spare you
Onu rahat bırakın hemen!
When you make a bet you're supposed to play it fair and I had every right to... call the Gauls, and I'll prove to you that my Egyptians can still build a beautiful... palaces, and I insist that the Roman leave the builders alone and let me tell you...
Bir bahse girdiğinde dürüst oynamalısın, ayrıca Galyalıları çağırmak için her türlü... hakkım da var, ve sana Mısırlılar'ın hala güzel saraylar yapabileceğini... kanıtlayacağım, Romalı'ların İnşaatçıları rahat bırakmalarını konusunda ısrar ediyorum, Ayrıca söylemeliyim ki...
Leave me alone or so help me, I'll take you by your old neck and throw you into the sea!
Beni rahat bırak yoksa yemin ediyorum yaşlı boynundan tuttuğum gibi denize atarım seni!
If I win, you'll leave her alone and protect her from your men.
Ben kazanırsam, O'nu rahat bırakacaksın ve adamlarından koruyacaksın.
Don't worry, I'll just steal him for 5 minutes and I won't leave you alone.
Merak etmeyin, onu sadece beş dakikalığına çalacağım, yalnız da kalmayacaksınız.
Give up the package. And we'll leave you alone. I've got the package.
paketi bize ver ve bizde sizi rahat bırakalım paket bende
Leave me alone or I'll curse you and your whole lot!
Beni rahat bırak yoksa seni öyle bir... lanetlerim ki!
I mean, if there are insects bothering the plants... they will talk with the insects and, you know, make an agreement... by which they'll set aside a special patch of vegetables just for the insects... and then the insects will leave the main part alone.
İnanılmaz bir yerdi Wally. Eğer bitkileri rahatsız eden böcekler varsa böceklerle konuşuyorlar ve bir antlaşma yapıyorlar. Toprağın bir bölümüne sırf böcekler için sebze ekiyorlar ve böcekler de ana bölgeyi rahatsız etmiyor.
If you're drunk, you wouldn't know if I leave, and you'll be here all alone.
Sarhoş olursan, sızdığında benim gittiğimi anlayamazsın, ve burada yalnız başına kalırsın.
I'll leave you all alone... in your little girl's room... and without a cent.
Seni burada bırakıyorum. Tek başına. Senin küçük kız odanda.
Give me your word that you'll leave Wyatt and Gary alone and I'll change you back.
Bana söz ver Wyatt ve Gary'e dokunmayacaksın seni eski haline çevirmem için.
Cindy, just hear me out. And then I'll leave you alone.
Sadece dinle, sonra rahat bırakacağım.
I'll leave you two alone and go meet Albert for dinner.
Ben sizi yalnız bırakıp Albert'la yemeğe çıkacağım. - Tamam.
Just give me what's mine and I'll leave you alone.
Paramı verirsen seni rahat bırakırım
I'll let you touch my hair if you go away and leave me alone.
Başımdan gidip beni rahat bırakacaksan sacıma dokunmana izin veririm.
Leave her alone and I'll tell you.
Onu rahat bırakırsan sana söylerim.
I have questions, and if you have answers I'll leave you alone.
Benim sorularım var, senin de cevapların varsa seni rahat bırakacağım.
And I'll leave you alone.
Seni rahat bırakacağım.
But... on the other hand, if you leave me alone, and put the Nagus back the way he was when you met him, I guarantee that you'll never have to talk to another Ferengi again.
Ama diğer yandan, beni rahat bırakır, Nagus'u da ilk karşılaştığınız hale geri döndürürseniz size garanti veririm bir daha asla bir Ferengi'yle konuşmak zorunda kalmazsınız.
Gimme a dollar, and I'll leave you alone.
Bana bir dolar verirsen sizi yalnız bırakacağım.
Leave us alone, and I can promise you you'll never hear from the Maquis again.
Bizi rahat bırakırsanız, Maquis adını asla duymayacağınıza söz verebilirim.
How can there be so much water and so little life out there? I think I'll leave you two alone.
Nasıl olur da bu kadar fazla su olup, bu kadar az hayat olur?
And I'll leave you all alone so you can do your homework.
Ödevlerini yapabilesin diye yalnız bırakayım seni.
Not even- - if you leave me alone, I'll throw it on the floor, and I'll let you lick it off the floor.
Hatta gitmezsen yere atarım yerden yalamanı izlerim.
I'm gonna put some sheets on the bed. And then I'll leave you two alone.
Yatak çarşaflarını geçirip sonra sizi yalnız bırakacağım.
Aeryn, I think I'm making some progress with this idiot, so... why don't you leave us alone and I'll show him the ship me self?
Aeryn, Bu aptalla bir miktar gelişme kaydettim sanırım, o nedenle... niye bizi yalnız bırakmıyorsun ki, kendisine gemiyi bizzat göstereyim?
Tell me how I can get out of these tunnels, and I'll leave you alone.
Tünellerden nasıl kurtulabileceğimi söyleyin, ve sizi bırakayım.
You heal Eve and Gabrielle, and I'll leave you alone.
Eve ve Gabrielle'i, iyileştirirsen seni rahat bırakırım.
- and I'll leave you alone.
- Ben de seni rahat bırakırım.
Look, I just need someone to be nice to me for five minutes... and then I swear I'll leave you alone, OK?
Bak, sadece bana beş dakikalığına nazik davrancak birilerine ihtiyacım var sonra yemin ederim seni yalnız bırakacağım, tamam mı?
Just let me take the jar and I'll leave you alone.
Ben hele bir küpü alayım, sizi rahat bırakırım.
Tell me why you left and I'll leave you alone.
Neden gittiğini söyle, gideyim.
Just one more time, and I'll leave you alone.
Bir kez daha bakın, sonra sizi yanlız bırakacağım.
So, I'm here to make you an offer. Leave us alone... and we'll leave you alone.
Siz bizi rahat bırakın. biz de sizi rahat bırakalım.
I mean... just tell me and I'll leave you alone.
Yani benimle bir sorunun mu var, varsa bana söylemen yeterli, seni yalnız bırakabilirim.
Give me back my Dumbbells and I'll leave you alone.
Dambıllarımı geri ver ve buradan çek git.
I wanna say one thing and I'll leave you alone.
Sana tek bir şey söyleyip gideceğim.
So I'll leave you alone, and you'll come to my house and visit.
Seni rahat bırakırım, yalnız sende evime gelip beni ziyaret edeceksin,
Leave the family alone and I'll get you in.
Aileyi rahat bırak ve ben de seni içeri sokayım.
And I promise I'll leave you alone and never bother you again, if that's what you want.
İstediğin buysa ; sana söz veriyorum, seni bir daha asla rahatsız etmeyeceğim.
Well, how about you give me half of that lotto money and then maybe I'll leave you alone?
Piyangodan kazandığın paranın yarısını vemeye ne dersin? belki seni sonra rahat bırakırım.
Agree to leave her alone, and I'll give you something you desperately need.
Onu rahat bırakmayı kabul et ihtiyaç duyduğun şeyi sana vereyim.
And you'll leave Hicks alone.
Ve Hicks'i rahat bırakacaksın.
I don't trust you, and I'm totally not into you, and I'm just tutoring you so that you'll leave my best friend lucas alone.
Sana güvenmiyorum ve senden hiç hoşlanmıyorum. Sana ders veriyorsam sırf en iyi dostum Lucas'ı rahat bırakasın diye.
Look, Just do me this one favor and I'll leave you alone.
Bu kıyağı yap ve bir daha seni rahatsız etmeyeyim.
If you leave Taesik and us alone, I'll keep quiet.
Taesik'i ve bizi rahat bırakırsan sesimi çıkarmam.
You tell me right now and I'll leave you alone. You'll never see me again.
Şimdi söyleyeceksin seni rahat bırakacağım ve beni bir daha görmeyeceksin.
Leave Vanessa alone and drive away from Seattle... forever, or stay... and I'll report you to the police.
Ya Vanessa'yı yalnız bırakıp Seattle'dan sonsuza dek... ayrılın, ya da burada kalın... ve sizi polise bildireyim.
Leave her alone, and I'll tell you!
Bırakın onu, size herşeyi anlatacağım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]