And then all of a sudden перевод на турецкий
520 параллельный перевод
and then all of a sudden disconcert him by an unexpected hit, by some sort of a most fatal and dangerous question, isn't it?
ve sonra aniden beklenmedik darbeyi vurmalı, en ölümcül ve tehlikeli soruları sormalıyız, değil mi?
Things were slow, and then all of a sudden...
İşler yavaştı ve sonra bir anda... Bu inanılmaz!
And then all of a sudden, she seemed to lose interest in them...
Sonra ansızın onlara karşı tüm ilgisini kaybetmiş gibi göründü...
I hadn't heard from him for months, and then all of a sudden I...
Kardeşimden aylardır haber alamadım, sonra birden...
It's like some nightmare where you're waiting and hoping for it to be over... and then all of a sudden you realize that it's just- -
Sanki bitmesini istediğin bir kâbus gibi ama fark ediyorsun ki, sanki - -
Well, it was too good to be true and then all of a sudden up she come.
İşler yolunda gidiyordu ve sonra birden,... bir şey oldu.
And then all of a sudden, I knew I was dead.
Sonra bir ara, öldüğümü düşündüm.
One day he's all sugar and honey, and then all of a sudden...
Bir gün tüm şeker ve ballar ve tüm o ızdırap...
And then all of a sudden I felt like I was drugged, and everything was weird and beautiful, and then I was taken away.
Birden kendimi uyuşturulmuş hissettim öyle ki herşey daha tuhaf ve güzeldi sonra aniden alıp götürüldüm.
And then all of a sudden I'm I'm going off the road.
Ön camı araladım ılık havayı içime çektim, sonra birdenbire yoldan çıktım!
AND THEN ALL OF A SUDDEN...
Sonra bir anda...
And then all of a sudden, he got violent.
Ve sonra aniden, sertleşmeye başladı.
And then all of a sudden, there was spring, and everything came alive, and it was better!
Ve sonra aniden bahar geliyordu ve her şey tekrar canlıyor ve daha iyi oluyordu!
And then all of a sudden he changed.
Sonra aniden değişti.
So you were talking, you're having a pleasant conversation and then all of a sudden...
Güzel bir şekilde konuşurken... -... birdenbire- - - Evet.
Well, I started to tell her, and then all of a sudden, for some reason I just burst into tears.
Şey, anlatmaya başladım ve bir şekilde aniden gözyaşlarına boğuluverdim.
And then all of a sudden he runs out of the club.
Tüm bunlardan sonra, birden kulüpten kaçtı.
You just think you're not gonna be so scared, and you're sitting there, you don't know what's gonna happen, and then all of a sudden something happens inside you, right?
- İnsan öyle çok fazla korkacağımı düşünmüyor. Orada oturuyorsun, ne olacağını bilmiyorsun ve birden bire içinde garip bir şeyler oluyor.
I'm driving along the road one night really late, and then I pull off into this cornfield. And then all of a sudden, I see this rip in the atmosphere.
- Bir gece eve doğru gidiyordum mısır tarlasının yanında durdum ve birden havadan hızlıca geçen bir şey gördüm ve kafamın üzerinde asılı duruyordu.
And then all of a sudden, your mom pops into your head.
Ve sonra birden annen beliriverir kafanda.
And then one day, all of a sudden, Bang!
Sonra günü gelince, paramızı alıp çekip gideceğiz buradan.
Then, like all dreamers, I was possessed of a sudden with supernatural powers... and passed like a spirit through the barrier before me.
Sonra, bütün rüya görenlere olduğu gibi bana da aniden doğaüstü güçler bahşedildi ve bir hayalet gibi, önümdeki parmaklıkların içinden geçiverdim.
Then all of a sudden, up and after you with an ax.
Sonra bi bakmışın kalkmış, baltayla peşine düşmüş senin.
Then, all of a sudden, you're driving along... and smacko, your own hometown up and hits you... right in the face.
Sonra, bir gün arabanla giderken bir anda bam! Memleketin bir yumruk gibi suratında patlayıveriyor.
And then, all of a sudden. He goes to pieces.
Birdenbire darmadağın oldu.
It was really pretty wonderful, and then... all of a sudden I realized that this girl was almost literally insane about me.
Her şey mükemmeldi taa ki... ansızın kızın benim için deli olduğunu hissettiğim ana kadar.
And then, all of a sudden, she goes away on a trip and leaves it behind.
Sonra birdenbire seyahate çıkıp onu evde bırakıyor.
And then, all of a sudden the doll sat up straight
Sonra aniden kukla ayakları üzerinde dikildi.
Then all of a sudden Billy Deal comes along and draws on you.
Sonra, aniden gelen Billy Deal'i öldürdün.
And then I look up again, and all of a sudden... there's a herd of white buffalo stampeding across the sky!
Bir de baktım, ansızın bir beyaz buffalo sürüsü, gökyüzünde çılgın gibi koşturuyordu!
I was playin'out in the backyard with Bonnie... and all of a sudden I got this splitting'headache... and then the next thing I knew... I mean, the next thing I was conscious of, it was the next mornin'.
Şey, geçen gün arka bahçede Bonnie ile oynarken olmuştu birden şiddetli baş ağrısı saplandı ve sonra tek bildiğim yani bir de baktım sabah olmuş.
And then, all of a sudden, he...
Ve sonra, birden bire, o -
And then all of sudden, the..... kneeling position turned into a reclining position.
Sonra birden bire diz çökme pozisyonu uzanma pozisyonuna dönüştü.
And then, all of a sudden, they all disappeared.
Ve sonra, ansızın, ortadan kayboldular.
Then, all of a sudden, he moved, and I jumped.
Birden hareket etti ve ben sıçradım.
And then, all of a sudden, I'd lose it.
Sonra birden kendimi kaybediyorum.
And all of a sudden I open the shower curtain, and then, there are... there she is with another person.
Ve aniden duşun perdesini açtım. Kız arkadaşım başka biriyleydi.
Half the time you're an intelligent young woman... then all of a sudden, you turn into a Cabalist... who believes in dreams and witchcraft and bear power.
Bazen çok mantıklı bir genç kadın oluyorsun sonra birdenbire ayılara, rüyaların gücüne, büyüye inanan tuhaf, ilkel bir yaratığa dönüşüyorsun.
"Every time you come in here, you put on trouble." And then, all of a sudden, he turned it on.
Sonra birden bana saldırdı.
All of a sudden he heard a shout and then this strange, scary laugh...
Birden bir çığlık duydu sonra garip, korkutucu bir kahkaha.
Then, all of a sudden, people... people all around gathered around, and started looking up at him.
Ve aniden, aşağıda ona bakan bir sürü insan toplanmış.
Then all of a sudden Crystal's dead, and there's a body in the morgue to prove it.
Sonra birden Crystal ölür, ve bunu kanıtlamak için morgta bir ceset vardır.
Then I heard that "keep quiet." I ran down, and all of a sudden then he goes, he says...
Sonra "sessiz ol" lafını. Yukarı koştum ve aniden gidiverdi, dedi ki...
Just then... Just then was when I got up there, and I saw Lisa going towards Father, and all of a sudden a huge wave hit the side of the boat, and he was washed overboard instantly.
Tam o sırada... oradan kalkmıştım ve Lisa'nın babasına doğru gittiğini gördüm büyük bir dalga aniden tüm tekneye vurdu ve Ethan aşınmıştı.
um... i was sitting at home reading, and then, all of a sudden, i felt like i had to come to the mall tonight.
Evde oturup kitap okuyordum, ve birden bire, alışveriş merkesine gelmem lazı gibi hiseettim.
Going to the moon, you leave the launchpad, then you leave Earth orbit. And then a couple of days later, after passing nothing, all of a sudden, you're at the moon.
Önce fırlatma rampası, sonra Dünya yörüngesinden çıkıp ve 2-3 gün boyunca, yolda hiçbir şeye rastlamadan,... aniden, bir bakmışsınız, Ay'dasınız.
Then all of a sudden, there was this huge explosion and all the lights went out.
Hangi koruluk olduğunu söylemedi sonra aniden büyük bir patlama duyuldu. Ve ışıklar gitti. Ben de itfaiyeyi aradım.
Then, all of a sudden, it's going to occur to him, "Hey, I could be indoors " working where it's nice and warm...
" Hey, Şu an içeride, sıcakta eski dostum Rub'ın bana verdiği işte çalışıyor olabilirdim.
You quit? - I quit. First you only smoke after meals, then just once or twice a day... and now all of a sudden you're quitting.
İlk başta yemekten sonra içersin, sonra günde bir ya da iki kez... ve şimdi tamamen bırakıyorsun.
You can be thinking about two million things - about, uh, work or about the man you're dating... or your family or... the latest Kevin Costner picture and... then all of a sudden you feel a lump.
İşinizle veya erkek arkadaşınızla, ailenizle, Kevin Costner'ın en son fotoğrafıyla ilgili 2 milyon düşünce kafanızda dolaşıyor olabilir ama bir anda kendinizi çok ağırlaşmış hissedebilirsiniz.
Then, all of a sudden, there's a truck tire in the middle of the road and you hit the brakes.
Ansızın önünüze bir kamyon lastiği çıkıyor... ve frene basıyorsunuz.