Antenna перевод на турецкий
807 параллельный перевод
I can't even begin to guess how it was made, but this thing serves as some sort of antenna for receiving thought-waves from The Blessed and apparently can control machines.
Nasıl yapıldığını anlamaya başlayamasam da bu şey Kutsallardan düşünce dalgaları almak için bir çeşit anten gibi iş görüyor ve görünüşe göre makineleri kontrol edebiliyor.
There goes the antenna.
İletişim kesildi.
The antenna seems to be stuck.
Ama anten sıkışmış görünüyor.
Raise the antenna.
Anteni yükselt.
The surface radio antenna.
Yüzey telsiz anteni.
- Antenna up?
- Anten kalktı mı?
Up antenna.
Anten yukarı.
Get the antenna, get the antenna, get the antenna.
Anteni getir, anteni getir, anteni getir.
I might as well also confiscate the antenna.
Aslında antene de el koyabilirim.
Get the other antenna!
Diğer anteni vur!
Steve, while you're up there, see what the antenna damage is.
Steve, hazır yukarıdayken, antene ne olduğuna da bir bak.
Your antenna's turned off.
Yapmadığını kastediyorsun...?
And he had a large television antenna strapped to his head.
Kafasına tutturulmuş kocaman bir televizyon anteni varmış.
The boy beetle rubs his antenna against the girl beetle.
Erkek arı, antenini dişi arıya sürter.
They form an antenna to listen to the stars.
Bunlar yıldızları dinlemek için kullanılan alıcılar.
There's a Kraut at 1 o'clock with a pennant on his antenna.
Saat 1 yönünde biri var anteninde flaması var.
- Is the antenna on the truck?
- Kamyonda anten var mı?
This ought to make a good antenna.
Bundan iyi anten olur.
We had to stun the Andorian. He had some sort of transceiver. It was hidden in his antenna.
Andorialının anteninde bir tür telsiz saklıymış.
Antenna for some sort of broadcast power.
Bir tür yayın için bağlantı anteni.
We've spent three months calibrating the new antenna at Tchalinko.
Üç aydır Tchalinko'daki yeni anteni ayarlamaya çalışıyorduk.
First the hubcaps, now my radio antenna.
Önce jantlarım, şimdi radyo antenim.
Let me adjust the antenna...
Anteni ayarlayayım...
It's the wind that moves the antenna.
rüzgar yüzünden anten hariket ediyor sanırım.
There's no antenna there, I'm sure of that.
Anten falan yok, buna eminim.
We're like some kind of an antenna.
Bu bina anten gibi.
'Hey, you guys, watch my antenna.
Ve siz çocuklar, antenime dikkat edin.
'My antenna allows me to move about while still keeping contact...
Antenim, teması kaybetmeden etrafta dolan...
Don't step on my antenna!
Antenime basmayın!
'It's biting my antenna!
Antenimi ısırıyor!
The brain still has its antenna.
Beynin anteni duruyor.
Cut the antenna.
Anteni kes.
'Don't cut my antenna!
Antenimi kesmeyin!
Please, don't cut my antenna! '
Lütfen, antenimi kesmeyin!
Lloyd thinks I'm still on the roof fixing the TV antenna.
Lloyd benim hala çatıda TV anteni düzelttiğimi sanıyor.
The antenna.
Anten.
Irregular antenna!
İllegal anten!
Help me with the antenna.
Anten için bana yardım et.
HEY, YOU GONE AND BROKE THE MOTHERFUCKING ANTENNA, MAN.
Hey, düşüp anteni kıracaksın, adamım.
- Check the antenna.
- Anteni kontrol et.
- The antenna leads are melted away.
- Anten kabloları erimiş. - Evet.
It communicates with Earth through a large radio antenna mounted like a sail.
Yelken gibi konumlanmış radyo anteni ile iletişim kuruyor.
A collision with a small boulder in the rings of Jupiter could send the spacecraft tumbling wildly out of control its antenna unable to find the Earth, its data lost forever.
Jüpiter kuşağında olabilecek en ufak bir çarpışma gemiyi kontrolden çıkarıp iletişimi kesilerek sonsuzlukta kaybolabilir.
Remember, the antenna has to hang loose.
Unutma, anten fazla sıkışmamalı.
One radio antenna... next to that building with the crazy-looking temple.
Telefon yok. Çılgın görünüşlü tapınağın olduğu binanın yanında bir telsiz anteni var.
One TV antenna next to the building in the middle, and that's probably Martin James's house.
Ortadaki binanın yanında bir TV anteni var ve bu muhtemelen Martin James'in evi.
When it comes to dames, he's got an antenna that picks up things we miss.
Söz konusu kadınlar olduğunda Sam'in bizim göremediğimiz şeyleri yakalayan bir anteni vardır.
My antenna tells me everything.
Antenim bana her şeyi anlatır.
- Comm antenna selector activated.
- İletişim anten seçici aktif.
Get the antenna.
Merak etme, biz dikkat ederiz.
Did you see an antenna on the roof?
Çatıda anten gördün mü?