Architect перевод на турецкий
1,779 параллельный перевод
If you wish to see its grand architect, look to your left.
İhanetin mimarını arıyorsan soluna bak.
When this is over, I'm totally calling the architect.
Bu iş bittiğinde, gidip mimarı çağıracağım.
I thought you were an architect.
- Hani mimardın sen?
You're an architect.
Çizimim iyi değildir. - Sen bir mimarsın.
Maybe this is the perfect time for you to go back to school, Get your architect's degree.
Sen de okula dönüp mimarlık diplomanı alabilirsin.
You know, at Deb's party, I heard you telling people That I was an architect and that my job was temporary.
Partide benim mimar olduğumu ama geçici bir işte çalıştığımı söyledin.
You're the one who said you were gonna be an architect.
Mimar olmak istediğini söyleyen sendin.
I have to tell them that the architect of our entire defense has been arrested for running naked in a snowstorm, chasing the plaintiffs through a parking lot.
Onlara savunma davalarımızın efsane avukatının, kar altında müvekkillerimizi otoparka doğru çırılçıplak kovalarken yakalandığını anlatmalıyım.
He's an architect.
Babam mimardır.
... considered to be the architect of the president's success,... has been implicated, along with several other senior advisers.
... başkanın başarısının mimarı olarak kabul edilen kişi de,... diğer bazı kıdemli danışmanlarla beraber, bu olayla bağlantısı olduğu yönünde suçlanıyor.
Yeah, well, my dad is an engineer who was always a closet architect.
Evet, peki, babam her zaman klozet mimarı olan bir mühendisti.
So I suppose I became the architect that he always dreamed of being.
Ben hep onun istediği gibi bir mimar olmak istedim.
I'm the architect.
Mimar.
Mom, he's an architect.
Anne, o bir mimar.
This architect could be the real magilla.
Bu mimar gerçekten büyülü..
May it bring you luck with the architect.
Sana mimarla şans getirsin.
Chris is an architect.
Chris mimardı.
It wasn't the architect.
Mimar olan değildi.
- Architect.
- Mimar.
Uh-uh Steve, you tell Nora you were an architect?
Steve, Nora'ya mimar olduğunu söylemiş miydin?
- He's an architect.
O bir mimar.
He was also a gifted architect.
Çok da yetenekli bir mimarmış.
Police believe that the Candid Camera Killers, the alleged murderers of Officer Lawrence Garby, architect Stanley Jeffers and abductors of Francine Figgs are in that black sedan heading north on Interstate 17.
Polis, memur Lawrence Garby'i Mimar Stanley Jeffers öldürdükleri ve Francine Figgs'i kaçırdıkları iddia edilen Gizli Kamera Katilleri'nin eyaletler arası 17. yolda kuzeye doğru giden siyah sedanda bulunduğunu düşünüyor.
I put him on this election committee to choose the architect for the new building.
- Günaydın. Yeni bina için mimarı seçecek komiteye koydum onu.
I'm an architect, not an estate agent!
Ben bir mimarım, emlakçı değil!
Hundred box say, she has a boyfriend who's an architect.
100 $ ına, mimar olan erkek arkadaşı var.
If Dick Cheney was the primary architect of a new policy, John Yoo was the chief draftsman.
Eğer Dick Cheney yeni politikaların baş mimarı ise John Yoo da baş ressamıydı.
Elsa, do you remember Claudio, my friend, the architect?
Elsa, Claudio'yu hatırlıyor musun? - Arkadaşım, mimar olan hani?
Well, I... I mean, there's this little hole... It was kind of an aesthetic choice by the architect.
Yani, demek istediğim, küçük bir boşluk var mimarın bir çeşit estetik ürünü.
You guys are lucky you came here with an architect.
Buraya bir mimar ile geldiğiniz için şanslısınız.
Dianne's a top litigator at her firm, you, top architect, right?
Sen çok iyi bir mimarsın değil mi? Patricia çok satan bir yazar.
I became an architect.
Bir mimar oldum.
I'm an architect without a home.
Ben evsiz bir mimarım.
I never said that I was the architect of this.
Bu işin mimarı ben değilim.
The cabinet knows you are the architect of the plan.
Bu planı senin kurguladığını Kabine biliyor.
Perhaps you weren't the architect of your own destruction.
Kendi yıkımının mimarı belki de sen değildin.
The architect?
Mimar.
Hold on. The architect.
Mimar, mimar!
The architect!
Globe!
The architect!
Mimar'ın yanında!
I-if you're looking for an architect, uh, I think we might be a little out of your price range.
Eğer bir mimar arıyorsanız, sizin karşılayabileceğiniz ücretin biraz üzerindeyiz.
Your Majesty would be known as the architect of a new and modern world.
Majesteleri yeni ve modern dünyanın kurucusu olarak bilinecek.
According to this, we're two engineers and an architect.
Buraya göre, ikimiz mühendisiz sen de mimarsın.
Nour dear, Samer is an architect
Nour, canım, Samer mimardır.
He's the architect, Andreas.
Kendisi mimardır, Andreas.
The architect.
Mimardır.
Look at you, you're gonna be an architect.
Kendine bak, mimar olacaksın.
He was Hitler's premier architect.
Speer, Hitler'in baş mimarıydı.
I don't mean war architect.
Savaş mimarı demek istemiyorum.
He was an actual architect.
Gerçek bir mimardı.
What are you telling architect. We are seaching architect. Thats why we are coming here.
biz mimarız mimar ikinizdemi mimarsınız ewt bizde mimar arıyorduk bizde bunun için burdayız ne güzell bende tatlım için ev yapmak istiyorum ghar ghar ghar ne bilmiyorsunuz ev ev ev ne büyük nede küçük bir şeyy hayır hayır madam ev dediğin tam ideal olmalıdır yaşamımızı yansıtmalıdır