Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / Arm yourself

Arm yourself перевод на турецкий

106 параллельный перевод
Do you always arm yourself for a rendezvous?
Randevulara hep silahla mı gidersiniz?
Arm yourself, bomb.
Silahlan! Silahlandım!
Okay, bomb, arm yourself.
Tamam Bomba, "silahlan".
Arms... Arm yourself...
Silahlarınızı alın!
Arm yourself... defend your wealth
Hazır olun! Mallarınızı koruyun!
So arm yourself and be a man!
Kendine bir silah al ve erkek ol!
Arm yourself.
Kolla kendini.
Arm yourself, Watson.
Silahını al, Watson.
You scum-sucking bastard, if you ain't heeled, go and arm yourself.
Seni hergele, madem silahsızsın, git de silahlan.
Woe is me, arm yourself!
Felaket, silahınızı kuşanın!
- Arm yourself! - I can't.
- Kendini silahlandır!
You are wise to arm yourself.
Silahlanacak kadar akıllısın.
Arm yourself with a submachine gun and watch for any sign of trouble.
Yanına makineli tabanca al ve herhangi bir sorun çıkabilmesi durumunu izle.
Do you always arm yourself before a first date?
İlk randevunda, kendini böyle hep silahlandırır mısın?
Arm yourself, and use extreme caution.
Kendini kolla, ve çok dikkatli davran.
For you, fair Hermia, look you arm yourself to fit your fancies to your father's will.
Size tavsiyem, güzel Hermia, babanızın kararına uyup sevginizi gözden geçirmenizdir.
Arm yourself!
Gardını al!
Arm yourself.
Mızraklar.
And if you are a big insect like a bullet ant, you'll really want to arm yourself so that those predators don't stand a chance.
Eğer mermi karıncası gibi iri bir böcekseniz,... yırtıcıların en ufak bir şansı olmasın diye iyice silahlanmak istersiniz.
Security team, arm yourself and proceed to the line in question.
Güvenlik ekibi, silahlan ve belirtilen hatta git.
Please arm yourself.
.. lütfen silahınızı yanınıza alın.
Arm yourself.
Silahlanın!
You're so low on mana that you can't even arm yourself, right?
"mana" n o kadar yetersiz ki, şu an zırh bile giyemiyorsun, değil mi?
Arm yourself, all of you!
Herkes eline bir şey alsın!
Arm yourself against it.
Kendini korumalısın.
Arm yourself!
Hazırla kendini!
Arm yourself.
Silahını al.
Up there, sticking'yourself in the arm with that poison?
Orada, kendi koluna o zehiri mi saplıyordun?
For a young man like yourself, was it particularly irritating to see a girl on a German soldier's arm?
Pazarları ya da akşamları Amerikan Bulvarı bizim tabirimizle "bulvarı turlayan" insanlarla doluyordu.
Alright Stretch out your arm by yourself
tamam dengede dur!
Buy yourself a sword to arm against enemies.
Kendini koru!
Maybe you've been finding yourself holding books at arm's length.
Kitap okurken de kitabı kol mesafesinde tutuyorsunuzdur.
A beautiful desert bloom such as yourself should be on the arm of the most powerful man in the world.
Senin gibi güzel bir çöl çiçeği dünyanın en güçIü adamının kollarında olmalı.
I mean, this is a diabolical plan. Throw yourself at my feet with a broken arm and no weapons?
Kırık bir kolla, silahsız olarak ayaklarımın dibine seriliverdin.
- Like chopping yourself in the arm?
- Kendi kolunu doğramak gibi mi?
Or at least irritating yourself quite a bit on one arm.
En azından kendini bir kolundan ciddi biçimde tahriş ediyorsun.
That right arm, don't perform any modifications to it by yourself or anything.
Sağ kolun, hiçbir modifikasyon ya da kendi başına bir değişiklik yapma.
After shooting yourself in the arm five times, You were about to kill the old man in the store.
Kendi kolunu 5 kez vurduktan sonra, az kaldı yaşlı dükkan sahibini de öldürüyordun.
And if you choose to be on this case, please conduct yourself... at arm's length and on the record.
Ve eğer bu davada yer almak istiyorsan, aramıza... mesafe koymamız gerektiğini bilmelisin.
- But my arm. Had no trouble reaching into a tub of caramel corn last night... while you were scratching yourself with the other.
Dün gece biriyle kaşınırken, diğeriyle şekerli mısıra uzanman zor olmadı.
You should consider yourself lucky - - instead of losing his arm he'll just have some nerve damage and limited use of his right hand.
Kendini şanslı saymalısın, kolunu kaybedeceğine sadece sinirlerde hasar ve sağ elde kullanım kaybıyla atlattı.
You willing to stick yourself in the arm to find out?
Öğrenmek için kendine vuracak mısın?
Isabella, Oxford arm yourself.
Tehlikeli sarsıntılar olabilir.
Go get yourself a banana bag lv, put it in your arm and then find me.
Git kendine bir serum bul, koluna tak ve sonra yanıma gel.
Not only his enemy number one gets some sleep yourself, but come photographed arm in arm with the enemy number two.
Sadece bir numaralı düşmanını evinde ağırladığın için değil, iki numaralı düşmanıyla kol kola bir fotoğrafın var.
No, you lost yourself some blood and you broke your arm and your leg,
Biraz kan kaybetmişsin ve kolun ile bacağın kırılmış.
Here are some tips. If you can't get over that you're doing it to yourself, sit on your arm until it falls asleep then pull it out and use that.
Kendi kendini tatmin ettiğin fikrine kapılıyorsan, uyuşana kadar kolunun üstüne otur.
After you crowned yourself Arm Wrestling Champion of the World, Christopher and Rory scooped you up and got you home.
Kendini Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu ilan ettikten sonra Christopher ve Rory seni kapıp eve götürdü.
Brace yourself from my arm, World's most giant Black Doctor.
Koluma tutun, Dünyanın En İri Siyah Doktorunu yapacağız.
Familiarize yourself with the limit when you've completely released Yoma powers into one arm.
Sınırlarını anlamak için, Yoma gücünü tek kolunda tamamen serbest bırakmalısın.
You ever sit on your arm till it falls asleep and then play with yourself and pretend like somebody else is doing it?
Günaydın, Brian. İşte, tak şunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]