Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / Arthritis

Arthritis перевод на турецкий

497 параллельный перевод
How is your arthritis?
Romatizmaların nasıl?
I see : arthritis.
Demek kireçlenmesi var.
This getup is giving me arthritis.
Bu kılık bende romatizma yapacak.
Joe called and said he had that dreadful arthritis of his.
Joe aradı ve romatizmasının azdığını söyledi.
Pop can't go on account of his arthritis.
Babalığın artriti var, gidemez.
- I wish I had arthritis.
- Keşke benim de artritim olsaydı.
It ain't the arthritis.
Artrit yüzünden değil.
Seems like a man with busted knuckles didn't need arthritis, don't it?
Eli kırık olan adamın bir de romatizma istemesine benziyor, öyle değil mi?
Joe College, with a touch of arthritis.
Yaşlı bir üniversiteli gibi.
Her mother had arthritis.
Annesinde eklem iltihabı vardı.
Your Aunt Grace's arthritis is much better.
Grace Teyzen'in artiriti çok daha iyi.
Mr Wiggs always swore it cured his arthritis just before he died.
Bay Wiggs ölmeden önce hep kireçlenmelerini iyileştirdiğini söylerdi.
Well, at this point your symptoms could mean anything from arthritis to trichinosis.
Bu aşamada belirtileriniz kireçlenmeden bağırsak kurduna her şey olabilir.
Just my arthritis and a deck of cards.
Sadece eklem ağrılarım ve bir deste kağıt.
Colonel, you should be dancing... much better for your arthritis.
Albay, eklem ağrılarınıza göre... daha iyi dans ediyor olmanız gerek.
Well, if I take a drink or two, it's to help me arthritis.
Şey, eğer bir iki kadeh atıyorsam, bu mafsal ağrılarım için.
She's 74 years old and has arthritis.
O 74 yaşında ve siyatiği var.
I've seen things from arthritis to the Dead Sea hit the best-seller list.
En iyi satanlar listesine nelerin girdiğini gördüm.
Joe Foss, the guard, is about to retire, has glasses and arthritis.
Joe Foss, güvenlik, emekli olmayı düşünüyor, gözlüklü ve artriti var.
Must have arthritis.
Artriti olmalı.
Rosalia would bury herself in the sand for her arthritis.
Rosalia mafsal iltihaplarına iyi geldiği için, kendini kuma gömer.
- Arthritis.
- Eklem iltihabı.
By degenerative joint disease, you mean arthritis?
Dejeneratif eklem iltihabı derken artiriti mi kastediyorsunuz?
Say... ... how's that arthritis of yours?
Söyle bakalım romatizman ne alemde?
Arthritis?
Romatizma mı?
Oh, he says it's arthritis.
Mafsal iltihabı olduğunu,
Arthritis attack.
Artrit krizi.
It's advanced arthritis, and it's spreading.
İlerlemiş romatizma. Ve yayılıyor.
That a beating eases the pain of arthritis.
Dayak yemek, arterit ağrılarını hafifletiyor.
He has arthritis. He can't use his hands.
Ellerini kullanamıyor.
but from arthritis... in hospital
Hastane odasında.
If I didn't believe that this bracelet... worked miracles, that this bracelet cured arthritis,
Bu bileziğin mucizeler yarattığına, kireçlenmeyi iyileştirdiğine inanmasaydım,..
For instant relief of arthritis and headaches, try The Magic Bracelet, the bracelet with magical powers that'll change your life.
Eklem ve baş ağrılarınızı derhal dindirmek için Sihirli Bileziği deneyin, sihirli güçleriyle bu bilezik sizin hayatınızı değiştirecek.
For rheumatism, arthritis, neuritis, phlebitis... urinary complaints, hyperacidity, male potency.
Romatizma, damar sertliği, sinir iltihabı, damar şişmesi asit fazlalığı, iktidarsızlık.
He'll think I've gone to visit my cousin with arthritis.
Eklem romatizmalı kuzenimi ziyarete gittiğimi sanacak.
Arthritis. Incurable.
Eklem iltihabı var.
Don't complain if you get arthritis then.
Kemiklerim ağrıyor diye sızlanma sonra.
You have arthritis, yes you do, sir, tell them!
Artritiniz var ; evet, öyle efendim, anlatın onlara!
He has progressive rheumatoid arthritis in both legs.
Sol bacağında ilerleyen artrit romatizması var.
There's only the group from 25 to 30, and you've got arthritis.
Sadece 25-30 arası grup var, sizde de kireçlenme var.
- No, you stay away from me! Last time you shoved my arthritis clear up to my elbow.
Geçen sefer artridimi dirseğime kadar çıkarmıştın.
It's just his arthritis acting up again.
Yine arteriti azmıştır.
"Joe Carmichael, his son, at age three contracted atrophic arthritis."
"Joe Carmichael, oğlu, 3 yaşında atrofik artrite yakalanmış."
'Til eventually, me eyes went, and me arthritis got bad.
En sonunda gözlerim iyice bozuldu ve azdı kireçlenmem.
He's been out there every night in the cold, with his bad heart and arthritis, like a sitting duck.
Her gece soğukta dışardaydı, kalbi kötü durumda ve artriti vardı, oturan ördek gibi.
My arthritis in my fingers bothers me quite a bit...
Baş ağrılarım var ama buz torbamı getirdim...
No, if he sees me sitting, he'll think I have arthritis!
Hayır, eğer beni otururken görürse kireçlenmem olduğunu düşünür.
Now as for you, when you get out of jail you'll be more concerned with your arthritis than your libido.
Sana gelince, hapisten çıktığında seks hayatından çok romatizmanı dert ediyor olacaksın.
And the butler walked bent probably due to an ailment arthritis.
Kahya kambur biri gibi yürüyor, romatizmal bir rahatsızlığı varmış gibi.
- He's got arthritis.
- Onun eklem iltihabı var.
But this arthritis...
Şimdi, bu kireclenmeler...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]