Aspirin перевод на турецкий
1,760 параллельный перевод
Wil je'n aspirin?
- Diğerleri nerde - Bilmiyorum
Do you have any aspirin?
Aspirinin var mı?
English breakfast, double dose of aspirin, you'll feel sweet as a nut, mate.
İngiliz kahvaltısı, iki tane aspirin. Turp gibi olursun, dostum.
I'm sure if you just gave me some aspirin or something...
Bir aspirin falan verecek olsanız...
I need a cash check for this aspirin spot.
Aspirin reklamı için nakit çeke ihtiyacım var.
I need that receipt for the aspirin spot.
Aspirin reklamı için faturaya ihtiyacım var.
You want to tell me about the $ 10,000 for the aspirin spot?
Aspirin reklamı için aldığın $ 10,000 ı bana anlatmak ister misin?
It's better than coffee and aspirin.
Kahve ve aspirinden çok daha iyi. Denemek ister misin?
You want coffee and aspirin.
Kahve ve aspirin istiyor musun?
Very good super aspirin.
Çok etkili süper aspirin.
We can get you some aspirin if you want.
İsterseniz biraz daha aspirin getirebiliriz.
Samantha, can I have two aspirin, please?
Samantha, bana iki aspirin verebilir misin, lütfen?
Need an aspirin?
Aspirine mi ihtiyacın var?
Aspirin. Got saline.
- Aspirin, serum...
So I got you some aspirin.
O yüzden senin için aspirin istedim.
Does... does...?
Aspirin lazım bana.
I need some aspirin, does anyone have any aspirin?
Aspirin'i olan var mı?
Would you like an aspirin?
Aspirin ister misin?
Aspirin... anyone?
Aspirin... Kimde var?
We've run out of aspirin, Lotty.
- Aspirin kalmadı, Lotty.
Aspirins, painkillers, Extraveral and Distonocalm.
Aspirin, ağrı kesici, Extraveral ve Distonocalm.
I threw up 4 times today, because of the aspirin.
Aspirin yüzünden 4 defa bıraktım.
I think that the aspirin causes the pain.
Sanırım aspirin ağrıya neden oluyor.
You got aspirin?
Aspirininiz var mıı?
Now, listen, take a couple of aspirin.
Dinle, iki aspirin al.
I've got some aspirin. You want it?
- Aspirin var, ister misin?
Ibuprofen, laxative, aspirin.
Ibuprofen, laxative, aspirin.
he won't even take aspirin.
O aspirin dahi kullanmazdı.
Aspirin.
Aspirin.
It's the active ingredient in aspirin.
Aspirin'in etken maddesidir.
Still comes back to the one person who knew about her allergy to aspirin.
Şüpheler alerjisinden haberdar olan tek kişide yoğunlaşıyor.
I did not spike any drinks with aspirin.
Hiçbir içkiye aspirin katmadım ben.
Aspirin?
Aspirin?
I told her they got aspirin up in the penthouse.
Çatı katında da aspirin olduğunu söyledim.
White substance, just like aspirin.
Beyaz madde. Tıpkı aspirin'e benziyor.
Ibuprofen, aspirin, hot pack and one lottery ticket.
Ibuprofen, aspirin, sıcak tampon ve sayısal loto bileti.
Is there an aspirin around here somewhere?
Bir yerlerden aspirin bulabilir miyiz?
i'm devastated, and you keep acting like all i need is a couple of aspirin.
Perişanım ve sen bir iki asprine... ihtiyacım varmış gibi davranıyorsun.
Painkillers?
Aspirin mi istiyorsun?
D'you need aspirin?
Kodein?
Find me some aspirin too.
Biraz aspirin de getir.
took an aspirin
Bir aspirin aldım.
Should I get you some aspirin?
Aspirin getireyim mi?
- Yeah, you take aspirin?
Aspirin içtin mi? - Aspirin mi?
You take some aspirin with the banana bag?
Seruma asprin katmalıydın.
- I'm allergic to aspirin, most NSAIDs.
Aspirine ve kortizon içermeyen anti-inflâmtuvarların çoğuna alerjim var.
Which is great if your kid's just swallowed a bottle of aspirin, but really, really bad if it's a habit.
Çocuğun bir kutu aspirin yutarsa harika bir ilaçtır ama alışkanlık haline gelirse çok kötüdür.
Do you have any aspirin?
Yanında aspirinin var mı?
You want this young man to live, you're gonna have to give me some aspirin, a roll of duct tape, a bag of peanuts and four beers.
Bu delikanlının yaşamasını istiyorsanız ; bana biraz aspirin, bir koli bandı, bir paket yer fıstığı ve 4 bira getir!
Doesn't the guy have aspirin stashed away somewhere?
Bu adamın bir yerlerde aspirini yok mu?
- Aspirin?
- Beyaz hap.