Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / Audible

Audible перевод на турецкий

239 параллельный перевод
[No Audible Dialogue]
[Duyulmayan Konuşma]
It gives off audible clicks when the rays pass through it.
Omuzlar geriye, göğüs yukarıda, ayaklar ayrık, baş yukarı ve kasılarak yürü
The court will retire to consider its finding. [Spectators Chattering ] [ No Audible Dialogue]
Mahkeme karar için görüşecek.
- [No Audible Dialogue] - Secretary?
- Sekreterlik?
- [No Audible Dialogue] - Now we are rehearsing.
Şu an provadayız.
I asked you in a normal tone of voice, audible to everyone in open court, did you apply to the National Health Insurance for a hearing aid?
Size açık bir mahkemede, herkesin duyabileceği normal bir ses tonuyla açıkça Ulusal Sağlık Sigortası Kurumu'na işitme cihazı için başvuru yapıp yapmadığınızı sordum.
The shot was barely audible.
Ateş zar zor duyulurdu.
At least, nothing audible to us.
En azından bizim duyabileceğimiz bir ses gelmedi.
However, I believe I have detected a faint murmur, barely audible on the stethoscope, which might indicate something else.
Ancak, sadece stetoskop ile duyulabilecek nedenini anlayamadığım bir hırıltı duydum ki bu başka rahatsızlığın da belirtisi olabilir.
- [No Audible Dialogue] - I secured other endorsements for her... introduced her to important clients.
Onun için başka işler de ayarladım önemli müşterilerle tanıştırdım.
Nothing was there to take form or become audible, nothing to move, trickle, or rush under the firmament.
Gök kubbenin altında olup şekil almış azıcık da olsa işitilebilir hareket eden veya akan veya koşuşturan hiçbir şey yoktu.
Just now I find you all too audible.
Şu an seni fazlasıyla dinliyorum.
[No Audible Dialogue] You want some lunch?
Öğlen yemeği ister misin?
We'll call an audible.
Sese ihtiyacımız olacak.
[No Audible Dialogue]
[No Audible Dialogue]
The player on the court is Tico Arriola. [No Audible Dialogue] The tape.
Korttaki oyuncu 11 numara ile Tico Arriola! ( Tico Arriola ) Teyp.
The body will be buried, but his voice remains audible... in the words that he had written down himself only a short while ago.
Beden gömülecek, ama kısa bir süre önce... kendisi tarafından yazılmış bu sözlerin sesi daimi olacak.
She passes by so closely, the oars are audible.
O kadar yakın geçiyor ki, kürek sesleri duyuluyor.
Computer, continuous scan Captain Jean-Luc Picard, vital signs. Audible readout.
Bilgisayar, Kaptan Picard'ın yaşam sinyalinde sürekli tarama yap.
Audible prayers can sometimes be embarrassing.
Yüksek okunan dualar bazen can sıkıcı olabiliyor.
[No Audible Dialogue]
- No Audible Dialogue -
Well, Your Honor, he was barely audible but I... I distinctly recall him saying...
Sayın Hakim, zar zor işitilebilirdi ama ben... onu kendi kendine...
We get closer and closer to the very faint tone until it ´ s audible.
Ses duyulma seviyesine gelene kadar devam ederiz.
Of course, there is always the possibility that she called an audible.
Tabiki, onun konsept değiştirme ihtimali de var.
"of the brain... " with an audible hiss. "
Beyin Ondan işittiğime göre.
Love you. [No Audible Dialogue ] - [ Sighs ] - [ Sighs]
Seni seviyorum.
Audible.
Tamam.
Looks like an audible.
Ceza gibi görünüyor.
Look at it this way, he'll never be called offsides on an audible.
Oyun kurucunun bağırarak taktik değiştirdiği maçlarda asla ofsayta düşmez.
Falco calls an audible at the line of scrimmage and Cochran almost has a touchdown!
Falco hücum hattında taktik değişikliği yaptı. Cochran neredeyse "touchdown" yapacaktı.
( sing ) Who are You What have You sacrificed ( sing ) [No Audible Dialogue]
Kimsin sen..? Nedir feda ettiğin..?
I'm just wondering how my monologue is going to be audible over all these instruments.
Bu kadar enstrüman varken monoluğumun nasıl duyulacağını merak ettim.
[No Audible Dialogue]
[Duyulmuyor]
[No Audible Dialogue]
.
[No Audible Dialogue]
[Anlaşılmayan konuşma]
Audible, it moved me... and it upset me deeply.
Duymak, bu beni harekete geçirdi... ve beni derinden etkiledi.
If you're gonna change the play, you got to call it audible.
Ama oyunu değiştireceksen, önce takım arkadaşlarına bunu söyle.
I didn't realize I was audible.
Sesli düşündüğümün farkında değildim.
I can't moan or grunt or sigh, just audible exhale only?
İnleyemem, homurdanamam, sadece nefes mi alıp verebilirim?
Do you think i have an audible neck?
Çok gürültülü bir boynum mu var?
A bat detector makes those calls audible to us.
Bir yarasa detektörü bu sesleri duymamızı sağlıyor.
While I've rambled on, a secondary layer of inaudible sound higher than humans can hear, audible to dogs and lower animals has been heard by crystal sensors dotted about your vessel.
Ben anlatırken, ikinci bir ses, insanın duyabileceğinden tiz köpek ve altındaki hayvanların duyabildiği bir ses geminizin çeşitli yerlerindeki kristal sensörlerce algılandı.
It has an automatic meat thermometer, audible preheat signal, dual bake element, hot surface lights, roasting rack, and my favorite... the frameless glass oven door with deluxe big-view window.
otomatik ısı ekranı, otomatik ısı sinyali vardır. sıcak yüzey kısmı ve rosto pişirme bölümü de var. ve en sevdiğim kısmı... birinci sınıf ısı geçirmez camla kaplı lüks kapağı.
Westside defense calling an audible, brings in both linebackers.
Westside, 2 çizgi arkası oyuncusu soktu.
[No Audible Dialogue] Mr. Bob Harris!
Bay Bob Harris! Haydi!
- [No Audible Dialogue]
O da 3500 $ dedi.
- [No Audible Dialogue]
- Arkadin-Monte Carlo civarlarında bir villaya...
[No Audible Dialogue]
Çeviren :
[No Audible Dialogue] So that's it.
Demek buymuş.
- [No Audible Dialogue]
Ama kötü yanları da vardır.
( No Audible Dialogue ) Did Jackie say anything about Davis Street?
Jackie Davis Sokağı ile ilgili bir şey demiş mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]