Ballsy перевод на турецкий
210 параллельный перевод
Pretty ballsy for a little geezer, isn't ya?
Bu küçük vücudun için çok cesurca, değil mi?
I'd never guess you were ballsy enough to pull off that kind of shit.
Öyle bir şeyi becermeye yetecek kadar t.şaklı olduğunu hiç sanmazdım.
Well, dear, if I thought it was a real ballsy part and the audience would believe you in it, I certainly would have to consider it.
Bak tatlım, ciddi bir rol olduğunu düşünseydim izleyiciler de rolümü benimseyeceklerse kesinlikle ciddiye alırdım.
Let's see how ballsy they are.
Bakalım ne kadar taşaklıymış?
He's a ballsy bastard, isn't he?
Çok yürekli değil mi?
That was pretty ballsy of you, Harry.
Çok cesurcaydı, Harry.
Did you watch him when he made that ballsy jump and saved...
Gözünü kırpmadan alevlerin ortasına atlayıp o çocuğu kurtarırken onu seyrettin mi?
Taking off a senator is ballsy, even for an asshole like you.
Bir senatör çıkarmak senin gibi bir pislik için bile ballsy olduğunu.
Yeah, well, this is the real ballsy thing to do... throw me out with the kids when we need you the most!
Bu gerçekten çok saçma birşey. Sana en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda beni ve çocukları dışarı atmak!
Ballsy.
Cesaretli.
Stupid, but ballsy.
Aptalca ama cesaretli.
Ballsy.
Ve cesur.
By the way, that was a really ballsy thing you did in there tonight.
Bu akşam yaptığın çok cesurcaydı.
As a matter of fact, I find it kind of ballsy.
Aslına bakarsan bunu oldukça cesurca buluyorum.
Look, being ballsy with your life doesn't change what came before. It's stupid.
Bak, çok cesurca ama bir şeyi değiştirmez, bu aptallık.
- Ballsy old lady sees the guy attack the girl.
- Ne oldu? - Yaşlı bir kadın adamın kıza saldırdığını görüp bağırmış.
Either way, the rooftop... of a police station? That's a pretty ballsy place for a hit.
Her ihtimalde, polis karakolunun çatısından tabanca ateşlemek büyük bir cesaret ister.
You are one ballsy, motherfucking lady.
Başbelası birisin, kahrolası kadın.
If you're so friggin'ballsy, Eden, you go.
O kadar sıkıysan, Eden, sen git!
Yes, she's emotional, but ballsy.
Evet, hassas ama hiçbir şeyden çekinmiyor.
Well, this guy was ballsy.
Ancak adam oldukça cesur.
- That's a pretty ballsy move.
- Bayağı cesaret ister.
Mr. Sanderson... that was pretty ballsy.
Bay Sanderson... bu oldukça sıkıydı.
That's ballsy.
Ah bu harika.
Shut up, would you, please? At least she's ballsy. Unlike that husband.
Ooo, kapar mısın çeneni, en azından o kocasının aksine erkek gibi biri.
You were a ballsy little fella.
Cesur bir veletmişsin.
It's very fuckin'ballsy.
Çok t * şaklı.
I mean, it was a pretty ballsy move.
Şu hale bak.
Try ballsy.
"Taşaklıyı" kullan.
Now that's ballsy.
Şimdi daha iyi anlıyorum.
And somebody ballsy enough to set up a good frame job.
Ve bu oyunu düzenleyebilecek cesarete sahip biri.
Your sister sure is ballsy.
Ablan gerçekten cesur biri!
Quite ballsy, coming to my club like that... Have you forgotten?
Çok taşakkalı bir hareket benim kulübüme böyle gelmen...
Now, that's ballsy... busting the mayor's kid's party on election night.
Bu çok saçma. Seçim gecesi Vali'nin çocuğunun partisini basıyor.
Ballsy.
Cesurca.
Very ballsy.
Çok cesurca!
What you did just now was pretty ballsy.
Senin daha demin yaptığın tam bir gösteriydi.
Pretty ballsy showing your face around here.
Büyük taşaklı, yüzünü gösterme nezaketinde bulundu.
She writes some ballsy stuff for an agoraphobic.
Bir agorafobi hastasına göre gayet cesur şeyler yazıyor.
It's ballsy for you to show up here.
Buraya gelmen büyük bir cesaret örneği.
Ballsy.
Pek cesurca.
You know, you're lucky I have a soft spot for ballsy chicks.
Senin gibi delikanlı kızlara karşı yumuşak olduğum için şanslısın.
Isn't this the most obvious way to go? Or the most ballsy...
Kendini göstermek mi istiyorsun ya da çok mu cesursun?
I was going to say ballsy, but, uh, yeah, stupid... stupid works.
Ben cesurca diyecektim ama evet, aptalcaydı... Aptalca işler.
Pretty ballsy. Something I would do.
- Bayağı cesurca bir hareket.
If you're ballsy and capable... I can help you get back your dignity.
Cesur ve yetenekliysen... saygınlığını geri kazanman için sana yardım edebilirim.
That's... that's pretty ballsy right there, right?
Bu, süper değil mi?
This is beyond ballsy.
Bu süperin de ötesinde.
That was a ballsy move. It wasn't a move.
Cesur bir hareket.
Ballsy, huh?
Oh, doğru mu?
Ballsy.
Cesurmuşsun.