Barf перевод на турецкий
538 параллельный перевод
Miss Goody Two-Shoes makes me wanna barf.
Melek gibi yahu, kusturacak beni.
I like to see him barf up that blood.
Simmons, dostum.O'nu, o kanı kusarken görmek isterim.
My stuff is in those airline magazines, right behind the barf bags.
Yazdıklarım kusmuk torbalarının arkasında duran şu uçak dergilerinde.
You're a big barf bag.
Sen pis bir kusmuk torbasısın!
Honey is bee barf.
Bal dediğin arı kusmuğudur.
Or, like, scarf and barf.
Ya da "sil süpür ve geri kus"
Like, all those sweaty bods. Barf me out.
Tüm o mide bulandırıcı terli herifleri gördükten sonra.
- Ladies and gentlemen, moving up behind us you'll notice the incredible Barf-mobile.
- Bayanlar ve baylar, inanılmaz Barf-mobil peşimizden geliyor. Lanet olsun!
You only had to holler if you wanted to barf!
Eğer kusmak istediysen, sadece bağırman yeterliydi.
it causes one to barf up one's dinner.
Çünkü insanların midesi bulanıyor ALF.
If I go for ten, I'll have to barf up a lung So I'd better make this one count
Bundan sonra mazeret bulmak çok zor. Bari bunun tadını iyi çıkartayım.
Thanks. Barf me out!
Sessiz olmaya çalışın, tamam mı?
You want a deck of cards or a barf bag or something?
İskambil kağıtları ya da kusma torbası falan istiyor musun?
Barf, barf, barf!
Demek istediğim Öğğ öğğ öğğk!
Barf...
Barf...
Barf.
Barf.
- Barf?
- Barf?
Barf!
Barf!
- That's Barf.
- Adım Barf.
- Barf, Puke, whatever!
- Barf, Puke, her neyse!
- Barf.
- Barf.
Barf?
Barf?
All right, wait a minute, Barf.
Yeter. Dur biraz, Barf.
- Come on, Barf, old buddy.
- Hadi, Barf, eski dostum.
- Barf, no!
- Barf, hayır!
Sorry, Barf.
Üzgünüm, Barf.
- Barf, how'd you do it?
- Barf, bunu nasıl yaptın?
- Put her in hover, Barf.
- Tam üstünde dur, Barf.
- Barf, open that glove compartment.
- Barf, torpido gözünü aç.
- I'm the best man, Barf.
- Damadın sağdıcı, Barf.
Tally-ho, barf barf!
Haydi, kus, kus!
I'm going to barf!
- Ben yemem.
Man, that barf smell don't fade fast.
Şu kusmuk kokusu bayağı kalıcı galiba daha.
But if you want any somebody's gonna have to barf it up because it's gone.
Eğer ondan istiyorsan birileri onu kusması gerekecek çünkü artık yok.
Hey dig the wax out of your ears barf breath!
- Ne dedin sen kefal? - Kulağındaki pisliği temizle.
Oh man, I think I'm going to barf.
Oh adamim, sanirim kusacagim.
I heard the women out there have their chests enlarged... their thighs vacuumed and barf on purpose.
Kadınların bilerek göğüslerini büyüttüğünü kalçalarını küçülttüğünü ve kustuğunu duydum.
I'm gonna barf!
Kusacağım!
I'm sorry I made you barf on the Crazy Dance.
Ben de Çılgın Dans'ta seni kusturduğum için özür dilerim.
Good-bye, rat-dick, suck-nut. Bye, dog-piss and barf-brain!
Güle güle, iri sıçan, sik, emme baş.
Dad. _ H € Y - Barf )'-
- Baba, merhaba.
Barf )'- Feel the lightning.
Barry, yıldırımı hisset.
I'll eat it till I barf.
Ben kusana kadar yiyeceğim.
You mean, "Bartenders Do It'Til You Barf"?
"Barmenler, kusana kadar devam edin" ilanı için mi?
Well, if you barf, I'm not going to kiss you.
Şey, şayet mahvedersen, seni öpmeyeceğim.
Whoa. Well, then I won't barf.
Şey, öyleyse mahvetmem.
It's called the Scarf and Barf.
adı da "Ye ve Kus".
I'm gonna barf.
Kusacağım.
You ever barf up something you know you didn't eat?
Sen hiç yemediğin bir şeyi kustun mu?
Well, break out the barf, Dad, because we got Psycho Dad back on the air, and it's on right now.
Tamam, kusmuğu hazırla baba, çünkü "Sapık Baba" yı yeniden yayınlamalarını sağladık ve şimdi başlıyor.
Later... barf-breath douche-mouth.
Sonra.