Barmen перевод на турецкий
1,904 параллельный перевод
She were a barmaid.
Barmen kız Clare'di.
What about the barmaid?
- Ya barmen kız?
She were a barmaid.
Barmen kızdı.
I bet that bartender sent us down the most insane part of the river on purpose.
Bahse varım o barmen bizi kasten nehrin en azgın yerine yolladı.
That crazy bartender wasn't so crazy after all.
O çatlak barmen o kadar da çatlak değilmiş anlaşılan.
- The linens, the bartenders, the gazebo.
- Örtüler var, barmen var.
Bartender, let's have another one for the lady.
Barmen, hanımefendiye bir içki daha verelim.
Barman!
Barmen!
What's wrong with you? You will hear, as well, the testimony of the bartender, Jason Garcetti.
Aynı zamanda barmen Jason Garcetti'nin de şahitliğini dinleyeceksiniz.
The defendant was subsequently ejected from the Rock Garden... by the bartender, Jason Garcetti.
Sanık bu olaydan sonra barmen Jason Garcetti tarafından bardan kovulmuş.
When the bartender made you your favorite drink you said, "No, sir." What a man.
Barmen favori içkini hazırladığında "Olmaz" dedin. Ne adam ama.
This bartender is crazy.
Bu barmen delirmiş herhalde.
You just laid around her office for the last 10 years... letting her finger-bang your mouth.
Barmen Mia nerede olduğunuzu söyledi. Seni hatırladı Roger. Sanırım senden hoşlanıyor, ama Francine'le olduğunu sanmış.
A bartender served another friend too much to drink?
Bir barmen, başka bir arkadaşına çok fazla içki servisi yapmış.
So, okay, what are you going to do about hotty bartender?
Ee, su barmen hakkinda ne yapmayi düsünüyorsun?
What kind of guy drop out of high school to work as a bartender?
Kim barmen olmak için liseyi bırakır ki?
Amazing bartender, even better guy.
Tanıdığım herkesten daha iyi bir barmen.
Uh, bartender, something really strong, please.
Barmen, gerçekten sert bir şeyler verir misin lütfen?
And since the bartender likes you, drinks are on the house.
Barmen senden hoşlandığı sürece içkiler müesseseden.
I'm a mediocre photographer turned failed bartender. I don't remember seeing a job posting for that
Orta sınıf bir fotoğrafçı ve başarısız bir barmen.... yaptığımı hatırlamıyorum.
- We'll go to the Crown, barmaid in there's got a smashing pair of tits.
- Crown'a gideceğiz. Oradaki barmen kızın olağanüstü göğüsleri var.
- That barmaid from the Fox and Hounds.
- Fox Hounds'daki şu barmen kız.
Barmaid by day, supermodel by night.
Gündüz barmen, gece süper model.
Barkeep, another pint, please.
Barmen, yarım litre daha lütfen.
But you're the only bartender in South Vegas who doesn't carry protection.
Ama Güney Vegas'ta silah taşımayan tek barmen sensin.
Then the bartender takes a phone call.
Sonra barmen telefonla görüştü.
So, Scratch is the bartender.
Yani, Scratch, barmen.
That bartender.
Barmen.
Nice try. The bartender did it.
Barmen öldürdü.
So was that your dad who said you sounded like a barmaid?
Bir barmen gibi sesin olduğunu baban mı söyledi?
Hey. How'd you get tricked into bartending?
Seni barmen yapmaya nasıl ikna etti?
A bartender, father of two, was found bludgeoned to death in the men's room of a tavern at this same address.
İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu.
Oh, the, uh, the bartender at the windsor.
Windsor'da çalışan barmen.
Barkeep, i'm gonna need... something cold, tall, wet, sexy.
Barmen soğuk, uzun, ıslak ve seksi bir şey istiyorum.
I don't own a nightclub, I'm not married to Bones, you are not a singing bartender, and I hate clowns.
Gece kulübüm yok, Bones'la evli değilim, Sen barmen değilsin, .. ve palyaçolardan nefret ederim.
Bartender.
Barmen.
- Bartender?
- Barmen?
Two bartenders and the manager put Frank's son-in-law, Eric, and daughter, Christina, uptown at their friend Eddie's birthday party at Dublin House from 9 : 15 till after midnight.
İki barmen ve işletmecinin dediklerine göre Frank'in üvey oğlu Eric ve kızı Christina gece 9'dan 12'ye kadar arkadaşları Eddie'nin şehir dışındaki Dublin House mekanındaki doğum günü partisindeymişler.
Yeah, almost as cool as my bartender boyfriend.
Evet, hemen hemen barmen sevgilim gibi.
She's a bartender at shangri-lala's.
Shangri Lala'da barmen.
Three people were seriously wounded.
Üç kişi ağır yaralandı. Barmen öldü.
This is the bartender who last saw her.
Bu barmen onu en son gören kişi.
Yeah, the detective in charge of the case and, um, the bartender.
Evet, dosyayla ilgilenen dedektifle, barmen saklıyor.
um, now, i saw some news footage, and i think that the bartender at marla seeger's hotel is giving false information about her disappearance. dr. lightman, there is no case here.
Bazı haber kayıtları izledim ve bence Marla Seeger'ın otelindeki barmen, kadının kaybolmasıyla alakalı yalan ifade veriyor. - Dr. Lightman bu bir dava bile değil.
Bartender, I'll have what she's having.
Barmen, onun içtiğinden istiyorum.
He's kind of hot, in a... dirty, "I'm gonna hate myself in the morning" sort of way.
Barmen Grubbs ile tanıştın mı? "Sabaha kendimden nefret ediyor olacağım" diye düşündürecek kadar seksi.
He's a bartender.
Barmen olmuş.
Tall, thin, he's a bartender.
Uzun boylu zayıf bir barmen.
Does a tall, thin barman work here?
Uzun boylu ve zayıf bir barmen çalışıyor mu burada?
Okay.
Pekâlâ, barmen!
BARTENDER ON DUTY SAID HE LEFT WITHOUT INCIDENT.
Barmen olay çıkmadığını söyledi.