Bataan перевод на турецкий
62 параллельный перевод
Why Bataan?
Bataan neden oldu?
You know, if this thing works out, it might give our boys all the way from Bataan to Singapore a big lift.
Biliyor musun, işler yolunda giderse operasyon, bizim çocukların yollarını Bataan'dan Singapur'a dek açabilir.
For two weeks, Filipino troops have held their front on Bataan without relief.
İki haftadan beri Filipinli piyadeler Bataan ön cephesinde bir yardım almadan savaştılar..
For every American who dies on Bataan, seven Filipinos shed their blood.
Bataan'da ölmeniz için gönderdi,
The army of Gen. Homma will join the battle in Bataan.
General Homma'nın ordusu Bataan savaşına katılacak.
I don't have to tell you what the boys of Bataan have gone through.
O çocukların Bataan'a neden gittiğini sana söylememe gerek yok.
To His Excellency, Gen. Homma, soon to be conqueror of Bataan.
Majesteleri, General Homma, yakında Bataan'ı fethedecek.
I'm thinking of 70,000 men on Bataan.
Bataan'daki 70.000 kişiden bahsediyoruz...
We should be hearing gunfire from Bataan.
Bataan'da ki silah seslerini duyabileceğiz.
- Bataan has fallen.
- Bataan düştü.
- They say the Japs have taken Bataan.
- Japonların Bataan'ı aldıklarını söylüyorlar.
Why didn't they come to Bataan and Corregidor?
Neden Bataan ve Corregidor'a gelmediler?
There haven't been any civilians here since the fall of Bataan.
Bataan'ın düşmesinden sonra orada hiç sivil kalmamalıydı..
Move your outfit to Sisiman Cove on Bataan.
Adamlarını Bataan'daki Sisiman Cove'a taşı.
They're giving Bataan the works.
Bataan'dakiler onlarla uğraşıyor.
They've got a cruiser at Fort Balanga shelling our positions on Bataan.
Fort Balanga'da Bataan'daki güçlerimizi topa tutan bir kruvazörleri var.
Our club on Bataan took another rap on the chin last night.
Bataan'daki ekibimiz dün gece bir darbe daha yedi.
She's now attached to the field hospital at Bataan peninsula.
Artık Bataan yarımadasındaki sahra hastanesinin bir parçası.
There are nurses over here on Bataan?
- Bataan'da hemşire mi var?
You're going to Bataan with the Army.
Orduyla birlikte Bataan'a gideceksiniz.
We've got quite a few men at Bataan.
Bataan'da adamlarımız var.
The white flag of surrender was hoisted on the bloody heights of Bataan this afternoon.
Bataan'ın kanlı tepelerinde teslim bayrağı sallandı.
Bataan has fallen.
Bataan düştü.
The white flag was hardly hoisted over Bataan before Jap artillery began slamming away at Corregidor our last strong point in the Philippines.
Beyaz bayrak Bataan'da Japon topçuları Corregidor'u topa tuttuktan sonra çekildi. Filipinlerdeki son güçlü noktamızda.
Last time I talked to her was over the telephone on Bataan.
En son onunla Bataan'da telefonla konuşmuştum.
After that sneak attack on Pearl Harbor. 'Bataan.'
Pearl Harbor'a düzenlenen o hain saldırıdan sonra.
We're due to evacuate back to Bataan on the 26th... two weeks to do a job a yard couldn't do in two months.
Ayın 26'sına kadar burayı boşaltıp Bataan'a geri dönmemiz gerekiyor. Tersanenin iki ayda bitiremeyeceği bir iş için sadece iki haftanız var.
Occupation of Manila is now complete with American and Philippine forces under the command of General MacArthur withdrawing to the Bataan Peninsula.
Manila işgal altında. General MacArthur kumandasındaki Amerikan ve Filipin kuvvetleri Bataan Yarımadasına doğru çekiliyorlar.
The Japanese had made American forces in the Phillipino to withdraw for the narrow one peninsula of Bataan.
Bununla kalmayıp Amerikan kuvvetlerini Bataan kıyılarına dek püskürttü.
But the reinforcements had never arrived e nothing prepares Bataan for a wall.
Fakat beklenen kuvvetler hiçbir zaman gelmedi. Üstüne üstlük Bataan da kuşatmaya karşı hazırlıklı değildi.
The besieged American army in Bataan it did not have air support, it lacked of medical material e the spirit was weak.
Ablukaya alınan Amerikan birlikleri, hava desteğinden yoksundu. Tıbbi malzemeleri çok azdı ve moralleri yerlerdeydi.
"We are the poor persons welded of Bataan Without mother, father or Uncle Sam"
"Bataan'ın piçleriyle savaşıyoruz." "Ana yok, baba yok, Uncle Sam yok."
Proud with the easiness of its victories until the o moment, the Japanese had considered the surrender of the Americans surrounded in Bataan.
Japonlar, kolayca elde ettikleri zaferlerden sonra Bataan'da bulunan Amerikan askerlerine teslim olmaları çağrısında bulundu.
The Japanese had made the Americans to march under the burning sun, until fields of prisoners about 160 km of Bataan.
Japonlar, esir aldıkları Amerikan askerlerini güneşin altında 160 km.den fazla yürüttü.
Without water nor medicines, esfomeados and brutally spanked, ten a thousand soldiers they had died for the way, more than in the combats for Bataan.
Mağlup olan askerler, aç, susuz ve ilaçtan yoksun bir haldeydi. 10.000'e yakını yolda öldü. Daha fazlası sıcak çatışmada hayatını kaybetti.
Back to Bataan.
"Bataan" a geri dönüş...
Now they're gonna get a real back to Bataan.
Şimdi "Bataan" a gerçekten geri dönecekler.
So, one of the Battling Bastards of Bataan, eh?
Demek Bataan Ölüm Yürüyüşü'nden bir asker yaptı, ha?
We're still dispatching submarines to Bataan and Corregidor.
Bataan ve Corregidor'a hala denizaltı gönderiyoruz.
Cross over to Bataan.
Tamam o zaman. Bataan'a gidin.
Not only is the Bataan rescue mission so much blue sky over the horizon, it is even open to question if we can defend Australia.
Bataan'ı kurtarma görevini bir yana bırakın... Avustralya'yı savunabileceğimiz bile meçhul.
Mr. President, had we the will to do so, we could have saved Bataan and Corregidor in the first place!
Sayın Başkan, bunu yapabilecek irademiz olsaydı ilk önce Bataan ve Corregidor'u kurtarırdık!
Let the indomitable spirit... of Bataan and Corregidor lead on.
Bırakın Bataan'ın ve Corregidor'un kudretli ruhları önderimiz olsun.
American boys were being lost by the thousands on Pacific islands with names like Corregidor and Bataan.
Binlerce Amerikan askeri Corregidor ve Bataan gibi isimleri olan Pasifik adalarında ölüyordu.
[Ambrose] We lost the Philippines, they overran Bataan and then they took Corregidor, and then the Bataan Death March.
Filipinler'i kaybettik, Bataan'ı es geçtiler, sonra Corregidor'ı alıp Bataan üzerine yürüdüler.
US forces, including 10,000 Americans and 60.000 Filipinos, pull back to the Bataan Peninsula.
ABD ordusu, 10,000 Amerikalı ve 60,000 Filipinli'yle beraber, Bataan Yarımadası'na geri çekilir.
This strategy effectively seals the fate of the Philippines and the men trapped on Bataan.
Bu strateji Filipinliler'in ve Bataan'da tuzağa düşenlerin kaderini belirler.
15,000 perish on what would become known as the Bataan Death March.
Bataan Ölüm Yürüyüşü olarak bilinecek bu olayda 15,000 kişi ölür.
Major Lapham is a stay-behind from the Bataan campaign.
Binbaşı Lapham Bataan seferinden bir destek.
Top, when I was in R.O.T.C., I was four weeks away from being shipped to Bataan.
Top, ben ROTC'deyken, Bataan'a yollanmama dört hafta kalmıştı.
Death March of Bataan, was that moral?
Bataan Ölüm Yürüyüşü, bu ahlağa sığar mı?