Be patient перевод на турецкий
3,287 параллельный перевод
If you can be patient, you will be freed.
Eğer buna sabredebilirseniz, kurtulursunuz.
You have to be patient, otherwise it won't get you any good.
Sabredeceksin. Böyle olmaz.
Be patient. It nearly come off.
Biraz daha dayan, neredeyse çıktı.
Just be patient.
Az kaldı sabret.
Be patient, my Paşa. Stop talking.
Sabret Paşa'm.
Be patient, find peace.
Sabırlı ol, sükûnet bul.
Be patient, you will have them when they are done.
Biraz sabırlı ol. Ne zaman biterse o vakit vereceğim.
Be patient.
Sabırlı ol.
We fight smart, we be patient.
Zekice dövüşeceğiz, sabredeceğiz.
Gosh, just sit there and be patient.
Oturun oturduğunuz yerde ve biraz sabırlı olun.
Just be patient.
Sabırlı ol.
You just have to be patient.
Biraz sabırlı olman lazım.
I don't really have time to be patient.
Sabredecek zamanım yok.
I told you, rich people are very good at protecting their privacy, but just be patient, we'll find him.
Zenginler özel yaşamları sıkı korur demiştim....... biraz sabır, onu bulacağız.
While you wait and be patient, the Nine Realms laugh at us.
Sen burda bekleyip sabrederken, Dokuz Diyar bize gülüyor.
Be patient, Snowy, not much longer.
Sabırlı ol Milu. Çok az kaldı.
But we'll need to be smart. And we'll need to be patient.
Ama bizim akıllı davranmamız ve sabırlı olmamız lazım.
- Be patient.
- Sabırlı ol.
Be patient.
Sabırlı olun.
- You have to be patient.
Sabırlı olmanız gerek.
I mean, you've just gotta be patient.
Yani, biraz sabırlı olman lazım.
You just have to be patient.
Sadece biraz sabırlı olmanız gerek.
I just need you to be patient with me.
Sadece bana karşı hoşgörülü olmanı istiyorum.
That you're a prisoner, that you love him, that you must both be patient.
Senin burada tutsak olduğunu onu sevdiğini ve ona imrendiğini fakat ikinizin de sabırlı olmanız gerektiğini söylerim.
- Like I told you, be patient.
- Dediğim gibi, biraz sabırlı ol.
Just be patient and it'll all work out.
Biraz sabırlı ol her şey hallolacaktır.
Be patient,
Sabırlı ol...
You have to be patient and stay in hiding.
Sabredip saklanmak zorundasın.
I try to be patient but you blabber on about what you want!
Sinirlenmemeye çalışıyorum ama isteklerinde haddini aşıyorsun!
- Please, be patient!
- Lütfen, sabırlı olun!
We need to be patient, baby.
Bebeğim, daha sabırlı olmalıyız.
We have to be patient until we eliminate all the obstacles one by one and take over the city.
Önümüzdeki engelleri teker teker ortadan kaldırıp şehri fethedene kadar sabırlı olmayı bilmeliyiz.
Be patient, Roshni.
Sabırlı ol, Roshni.
Be patient, Babu.
Sabırlı ol, Babu.
Be patient.
Biraz sabret.
Be patient, don't rush things.
Sabırlı ol, işleri aceleye getirme.
" Be patient,
Sabırlı olun...
- I said be patient.
- Sabırlı ol dedim.
At this point... Best to be patient, wait it out, and see what happens.
Bu noktada en iyisi sabırla bekleyip ne olacağını görmek.
Be patient, son.
Sabret oğlum. Sabret.
Of course, it's just a matter of time. So we have to stay patient and be positive, because it has to be there.
Bu yüzden sabırlı olup olumlu düşünmeliyiz çünkü paramızın karşılığı olması lazım.
How will I be able to fit a paralyzed patient into our lives?
Yaşamımızı felçli birisine göre nasıl uygun hale getireceğim?
I used to be a patient here.
Buranın eski hastasıyım.
Be a little patient with us.
Biraz daha sabret.
Be as patient as you can.
Olabildiğince sabırlı ol.
Learn to be more patient.
Daha sabırlı olmayı öğrenmelisin.
I think you could be a bit more patient.
Biraz daha sabırlı olabilirsin mesela.
Be patient.
Sabret.
Here lies the blind man who used to be my patient.
Burada bir kör var bu benim hastamdı.
Let's see what we can maybe do for you here but I have to admit, you won't exactly be the most popular patient here.
Burada sizin için ne yapabileceğimize bakalım, fakat itiraf etmeliyim, burada pek popüler değilsiniz.
For Mario Verstraete, the MS patient who has become the public face of this law, this is a victory but possibly also a defeat because, Mr Verstraete, it could also be the announcement of your imminent... decision?
Bu tasarının yüzü haline gelen, MS hastası Mario Verstraete için, bu bir zafer ancak muhtemelen aynı zamanda bir yenilgi, çünkü, Bay Verstraeteit bu yasayla beraber çok yakında bir karara varacağını duyurmuş oldunuz?