Because i'm here перевод на турецкий
4,739 параллельный перевод
I came here because, for some inexplicable reason, Mr. Yasumoto went around the board to fund your project.
Buraya geldim çünkü Bay Yasumoto, bazı açıklanamayan sebeplerden dolayı kuruldan ayrı davranıp projenize yatırım yaptı.
Exactly, and I'm here because you didn't sell out a friend then, but you're about to now.
- Kesinlikle ve ben şu anda buradaysam senin o zaman bir arkadaşını satmaman sayesindeydi ama şimdi satmak üzeresin.
Because if you hadn't hit that guy when you did, I don't think I would be standing here today.
Çünkü o adamın kafasına tuğlayı geçirmeseydin bugün burada olacağımı sanmıyorum.
I tell my husband I'm "playing squash" because I don't want him to know I'm coming here.
Kocama Skuaş oynadığımı söyleyeceğim, çünkü buraya geldiğimi bilmesini istemiyorum.
Hey, ladies, I think there might be a storm front moving in, because here comes the rain!
Hey bayanlar, sanırım birazdan fırtına olacak, çünkü işte yağmur geliyor!
Well... not everyone, I guess, because, uh, everyone isn't here.
Herkese değil sanırım çünkü herkes burada değil.
I'm only here because my C.O. ordered me to help you.
Komutanım sana yardım etmemi emrettiği için buradayım.
Okay, Defiance, I hope you brought your party slippers, because Treasure Doll is here bringing you Casti power pop from the hot new band Strength in Numbers, available only on Tarr Traxx.
Pekâlâ Defiance, umarım parti ayakkabılarınız yanınızdadır çünkü Hazine Bebeği sizlere sadece Tarr Traxx'da bulunan yepyeni Casti pop grubu Strength in Numbers'ı çalacak.
So I'm going to tell you something, Joan, because I hold all the cards here.
Sana bir şey söyleyeceğim, Joan, bu yüzden tüm kartları burda tutuyorum.
I'm... they, this right here is just a small representation, but this right here means a lot to every soldier within the company, because every day that they wake up or every day...
Bu gördüğünüz, ufak bir temsili ama buradaki bölükteki her askere çok şey ifade ediyor çünkü uyandıkları her gün...
You can go anytime I'm here, but you don't dare because you're the only decent parent.
Ben buradayken istediğin yere gidebilirsin ama sakın sadece kendinin iyi bir ebeveyn olduğunu söylemeye kalkma.
I move here because I have Swedish wife and also small baby.
İsveçli bir eşim ve bebeğim olduğu için buraya taşındım.
I mean, because I drove up here from Berkeley, California'cause, you know, Paulie and I had agreed on a price and talked about it- well, this is not Paulie's place!
Atladım geldim buraya Berkeley, California'dan çünkü Paulie ve ben bir fiyat üzerine karar vermiştik...
I'm also here because I need you as bait to nick Jordania.
Ayrıca seni Jordania'ya yem olarak kullanmak istiyorum.
I'm actually glad you're here because I feel like I'm the one that owes you an apology.
Çünkü özür dilemesi gerekenin ben olduğumu düşünüyorum.
Now tonight, I am gonna prove to you that he is a liar and that the greatest story ever told is, in fact, the greatest lie ever told because... and here's the nub of it... there is no God.
Bu akşam, sizlere onun bir yalancı olduğunu kanıtlayacağım ve anlatılan en mükemmel hikayenin, aslında en büyük yalan olduğunu çünkü... işin can alıcı kısmı burada Tanrı yok.
Am I an idiot because I thought you'd be safe here?
Burada güvende olacağını düşünerek aptallık mı ettim?
I came here, because I realized that you were the one who tipped Gregson off to Kevin Elspeth today.
Buraya geldim çünkü Komiser Gregson'a Kevin Elspeth hakkında bilgi verenin sen olduğunu anladım.
But when I come back, I want you two to be out of here because I need that swing for my exercises.
Ama geri geldiğimde, ikiniz de toz olmuş olun çünkü o salıncağa egzersizlerim için ihtiyacım var.
You know, just don't call here again because I'm not gonna answer the number.
Bir daha arama, çünkü numarana cevap vermeyeceğim.
Because I realized that I belong here.
Çünkü buraya ait olduğumu anladım.
I'm here because I love you.
Buradayım çünkü seni seviyorum.
I'm here because I'm trying to protect this family.
Buradayım çünkü bu aileyi korumaya çalışıyorum.
I'm only here because we're friends, Ross.
Sadece arkadas oldugumuz için buradayim Ross.
Well, I hope you find a match, because the bugs little facial feast here is gonna make a reconstruction impossible.
Umarım eşleme bulursunuz çünkü ziyafet çeken böcekler,.. ... yüz yapılandırmasını imkânsızlaştıracak.
You brought me here because I'm Romani.
Beni buraya Roman olduğum için getirdiniz.
Every day I look across the desk and I see a chair where my partner used to sit, and she ain't here because of him.
Her gün oraya baktığımda eskiden ortağımın kullandığı masayı görüyorum. O herif yüzünden şimdi burada değil.
Maybe it's because I'm in journalism, but I think there might be a story here.
Belki gazetecilik işinin içinde olduğumdan olabilir ama bence burada bir hikaye var.
Cheech and Chang, I'm staying here overnight, because I realized when we arrived at the hotel that Will Schuester is a big old perv and has been trying to sleep with me this whole time.
Bu gee burada kalacağım. Çünkü otele vardığımızda Will Schuester'ın yaşlı bir sapık olduğunu ve ve tüm gece benimle yatmaya çalışacağını anladım.
I'm Charlie Darling, and you're all here on zero notice because there's an advertising crisis over at the...
Ben Charlie Darling. Burada hepiniz sıfır konumundasınız. Çünkü Treasure Trailz şirketinde bir reklam krizi çıktı.
I'm here because he is the love of my life and nothing and no one is gonna come between us.
Buradayım çünkü o benim tek aşkım ve hiç kimse ve hiçbir şey aramıza giremeyecek.
Six months from now, we all come back, right here, to this place, because I'm gonna need something to look forward to.
Bundan altı ay sonra hepimiz tam buraya geleceğiz çünkü dört gözle bekleyeceğim bir şeylere ihtiyacım var.
Because I'm here.
- Neden? - Çünkü buradayım.
Okay, well, you know, Louis, I am glad you got to take a good look at it, because if I don't give them Mike, I could be in here for the rest of my life.
Pekala, biliyorsun Louis bu olaya dikkatlice bakıyor olmana sevindim çünkü eğer onlara Mike'ı vermezsem hayatımın geri kalanını burada geçirebilirim.
I'm only here because she let me go.
Bir tek ben döndüm çünkü beni bıraktı.
I gave you the velocity distribution problem because I think you're the only man here who's capable of solving it.
Sana sürat dağılım problemi verdim çünkü burada bunu çözebilecek tek kişinin sen olduğunu düşündüğüm içindi
Well, there's a coincidence, because if I was unhappy, you wouldn't be here.
O halde bu bir tesadüf olmalı, çünkü ben mutsuz olsaydım, sen de burada olmazdın.
I have never been more confident, because as I stand here and look out at all of you today...
Daha önce kendimden bu kadar emin olmamıştım çünkü şu kesin ki sizlere bakıyorum- -
There's no pressure here, but I need you to do this, because if I can teach you how to hammer in a nail, then maybe in some crazy way, it means I really can do the whole father thing.
Baskı uygulamıyorum, ama bunu yapmana ihtiyacım var. Çünkü eğer sana çivi çakmayı öğretebilirsem belki de biraz çılgınca da gelse bütün babalık görevlerini yapabileceğim anlamına gelir.
Unfortunately, I cannot be here to look out for Tina, because I have to go to work.
Ne yazık ki Tina'ya göz kulak olmak için burada olamayacağım çünkü işe gitmem gerek.
I'm nasty about Miss Baxter because she came here to help me and she's broken her word.
Bayan Baxter konusunda çirkinim çünkü buraya bana yardıma geldi ama sözünden caydı.
I'm here tonight because I need your help, Sir Arthur.
Bu gece buradayım çünkü yardımınıza ihtiyacım var Sör Arthur.
I am here because I'm gonna get you the fuck out...
Ben seni buradan çıkarma -
I'm not gonna die in here because of all of you!
Sizin yüzünüzden burada ölmeyeceğim.
I'm not gonna stay here and let you use your therapy mind control to make me believe this is something it's not because I'll fall for it.
Burada kalırsam terapi akıl kontrol numaralarınla olanları başka bir şeymiş gibi göstereceksin, ben de inanacağım.
I'm writing it on this piece of paper because I've found that saying things around here... is useless.
Onu bu kâğıt parçasına yazıyorum çünkü fark ettim ki burada sözler uçup gidiyor.
And because you're paying me a lot of money to train your horse, that's why I'm here. Purely that.
Çünkü bana atınızı eğitmem için çok fazla para veriyorsunuz,... o yüzden buradayım,... sadece bu.
I'm not really sure we should even be out here talking about it, because we don't know who might be listening in.
Burada konuşmalı mıyız ondan bile emin değilim. Çünkü kimin dinliyor olabileceğini bilmiyoruz.
Well, I hope you're, uh, comfortable up there, miss, because... I'm super cozy back here.
Umarım orada rahatsınızdır, hanımefendi, çünkü ben arkada çok rahatım.
I'm still here because of you.
Sayende hayattayım.
I'm here because of the recent tragic events.
Son zamanlardaki trajik olaylar sebebiyle buraya geldim.
because i'm happy 21
because i'm 96
because i'm your friend 17
because i'm a woman 25
because i'm black 19
because i'm not 95
because i'm pregnant 21
because i'm scared 16
because i'm telling you 22
i'm here 4719
because i'm 96
because i'm your friend 17
because i'm a woman 25
because i'm black 19
because i'm not 95
because i'm pregnant 21
because i'm scared 16
because i'm telling you 22
i'm here 4719
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here now 349
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here now 349
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65