Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Belgian

Belgian перевод на турецкий

708 параллельный перевод
Fantômas was sentenced by Belgian court to death for the murders committed in Belgium [see file 163].
Fantomas, işlediği cinayet sebebiyle Belçika yasaları gereği ölüme mahkum edildi. ( 163. duyuruya bakın )
Copies from the Swiss Cinématèque, the Royal Belgian Cinématèque and the Italian Fondazione Cineteca supplied missing scenes
Eksik sahneler İsviçre Sinema Enstitüsü, Belçika Kraliyet Sinema Enstitüsü ve İtalya Sinema Enstitüsü tarafından sağlanan kopyalardan eklenmiştir.
How much can you give me for this Belgian Croix de Guerre?
Bu Savaş Kahramanlık Nişanı için bana ne kadar verebilirsin?
A Belgian priest by the name of Father Perrault.
Peder Perrault adında Belçikalı bir rahibin.
French, Polish, Belgian, British, some.
Fransız, Polak, Belçikalı, İngiliz ve başkaları.
A geologist found some Belgian coins not far from here some time ago.
Yakın zaman önce bir jeolog buraya yakın bir yerde Belçika paraları buldu.
Belgian? British?
Belçikalı?
This is a friend, Luc, a Belgian doctor.
Bu bir arkadaş, Luc, Belçikalı bir doktor.
There were French and Belgian priests down there and one Irish priest I'll never forget.
Aşağıda Fransız ve Belçikalı rahipler vardı, İrlandalı olan rahibi ise hiç unutmayacağım.
You are now qualified... for evangelical work under the auspices... of the Belgian Committee of the Messengers of the Faith.
Şu andan itibaren, Belçikalı Dini Haberciler Komitesi himayesi altında misyonerlik yapma yetkisi kazandın.
He is rich and he is fiancé to a Belgian baroness.
O zengin ve de nişanlı. Belçikalı bir baronesle.
That's a Bayaka mask, from the Belgian Congo.
O bir Bayaka maskesi, Belçika Kongosu'ndan.
Uh, may I ask, sir, if there's any confirmation of the reports today about heavy enemy concentrations along the Dutch and Belgian fronts?
Efendim, bugün almaya başladığımız büyük bir düşman kuvvetinin... Belçika ve Hollanda sınırlarına doğru kaymakta olduğu haberi doğru mu?
Has the Belgian front broken, sir?
Belçika cephesi çöktü mü efendim?
I'm Very worried about this Belgian sector.
Belçika bölgesi hakkında son derece endişeliyim.
For you I have a fine Ostend sole, absolutely fresh, with a few parsley potatoes and a Belgian salad perhaps.
Sizin için, enfes bir Ostend dilbalığım var, tümüyle taze. Biraz maydanozlu patates ve Belçika salatası belki.
I want you to drink as much of this Belgian beer as you can.
İçebildiğin kadar çok Belçika birası içmeni istiyorum.
" The Belgian Army, the British Expeditionary Forces...
" Belçika Ordusu, İngiliz Seferberlik Güçleri...
First, it was that Belgian kid.
Önce Belçikalı çocuk.
Well, actually, I'm Belgian.
Ben aslında Belçikalıyım.
Have you been eating some more of those Belgian waffles?
Yine abur cubur mu yedin yoksa?
Ten seconds to the start of the Belgian Grand Prix.
Belçika Grand Prix'sinin başlamasına son on saniye.
The Yamura wins and Pete Aron wins the Belgian Grand Prix in the white Yamura from Japan.
Yamura ve Pete Aron beyaz otomobiliyle Belçika Grand Prix'sini kazanıyor.
But as Pete Aron comes in after his victory there's Izo Yamura going to congratulate him for bringing the... His car home in first place today in the Belgian Grand Prix.
Izo Yamura takımına Belçika Grand Prix'sinde galibiyet yaşattığın için Aron'ı tebrik ediyor.
The second Yamura driver, Tim Randolph, comes from the United States as does Pete Aron, who's already won the Belgian and German Grand Prixs.
Yamura'nın ikinci pilotu Tim Randolph da Belçika ve Almanya Grand Prixler'ini kazanan Pete Aron gibi bir Amerikalı.
I leave for the Belgian Congo within weeks.
Birkaç hafta içersinde Belçika Kongosuna gidiyorum.
The pilot and the passenger, the Belgian magnate Belluci disappeared with all their properties.
Pilot ve yolcular bütün servetleriyle birlikte yok oldular.
Naturally, we attacked on several occasions, but the hardest time was in Oing, on the Belgian border.
Doğal olarak pek çok kere saldırdık ama en zoru Belçika sınırındaki Oing'teydi.
The Belgian blockhaus weren't ready, but we had to take position in them.
Belçika koruganları hazır değildi ama onlara mevzi almak zorundaydık.
I would like a Belgian endive salad.
Belçika usulü yeşil salata istiyorum.
Yeah, a Belgian endive with tomato, and lemon and oil dressing.
Evet. Beçika salatası. Domatesli ve limon ve zeytinyağlı sos.
In a powerful drive to the north... General Montgomery cuts off and bypasses the French coastal towns... of Boulogne, Calais and Dunkirk. Pushing on to capture the vital Belgian port of Antwerp.
Kuzeydeki güçlü saldırıda İngiliz Generali Montgomery, Fransız şehirleri Boulogne, Calais ve Dunkirk'ü geçerek Belçika'nın Antwerp kentine doğru ilerledi.
We just found out she's Belgian.
- Belçikalı olduğunu öğrendik.
Then I went to the Belgian Embassy.
Belçika Elçiliği'ne gittim.
Are you really that interested in the Belgian engineer?
Seni ilgilendiren Belçikalı mühendis mi?
Or is it the wife of the Belgian engineer?
Yoksa Belçikalı mühendisin karısı mı?
They were after the Belgian engineer, or rather, his invention.
Belçikalı mühendisin icadının peşindeydiler.
There were an english and a belgian nurse there.
Orda İngiliz ve Belçikalı hemşireler vardı.
Francine, the Belgian girl?
Francine, Belçikalı kız?
I see him as a secret agent, maybe Belgian or Dutch.
Belçikalı veya Danimarkalı bir gizli ajana benziyor.
I know that you are Belgian. Monsieur Jacques Monard.
Belçikalı olduğunu biliyorum, Mösyö Jacques Monard.
- I am not Belgian.
- Ben Belçikalı değilim.
He says he is Belgian. but he looks more like a Spanian to me.
Belçikalı olduğunu söylüyor, ama daha çok İspanyolları andırıyor.
The English excavated in the Belgian border.
İngiliz birlikleri, Belçika sınırında savunma mevzileri hazırladılar.
If some time was necessary to touch the alarm, the French strategists its troops alleged that they would have that to face the Germans in Belgian or exactly German territory.
Artık her an tetikte olunmalıydı. Fransız stratejistleri Almanlar'ı Belçika üzerinde karşılama görüşündeydiler.
Moreover, to draw out the Line it stops beyond the Belgian border it would leave expensive and make with that the Belgians thought that, in war case, it would abandon them to France.
Ayrıca, hattı Belçika sınırına doğru uzatmak ; maliyeti bir yana Belçikalılar'da tecrit edilme hissiyatı da uyandırabilirdi.
"miserable, fat belgian bastards."
Sefil, şişko Belçikalı piçler. SEFİL ŞİŞKO BELÇİKALI PİÇLER
Now we're behind a Belgian!
Şimdi de arkamızda bir Belçikalı var.
Look at his exhaust. Belgian ehaust!
Bak, tam bir Belçika tenceresi.
Must be English She's Belgian
- İngiliz olmalı. - Belçikalı.
I am Belgian.
Belçikalıyım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]