Belong перевод на турецкий
12,197 параллельный перевод
They don't belong in the prison.
Onların yeri hapishane değil.
They belong to Mohican Airways.
Mohican Havayollarına aitler.
Do you belong to Mohican Airways?
Mohican Havayollarına ait misin?
This kind of behavior doesn't belong on a football pitch.
Futbol sahasında böyle bir harekete yer yok.
It doesn't belong on a football pitch, especially not for an Ajax player.
Futbol sahasına yakışmayan bir hareket, özellikle de bir Ajax oyuncusuna.
You don't belong here and you can tell your Master Hardy I said as much!
Sen buraya ait değilsin ve bu sözlerimi Hardy Ustana aynen iletebilirsin!
He may belong to a world beyond us, but he's not God.
Bizden öte bir dünyaya ait olabilir ama Tanrı da değil.
My husband does not belong in here.
Kocam buraya ait değil.
That stuff don't belong to you.
O eşyalar size ait değil.
What a man grows with his own two hands ought to belong to him, yeah?
Bir adamın kendi elleriyle büyüttüğünün... -... ona ait olması gerekmez mi? - Gerekir efendim.
I believe that these belong to you.
Bay Darcy, sanırım bunlar sizin.
You belong to him now.
Artık ona aitsin.
Jeremy, I belong to a group of guys who take a dime to beat a fella down.
Jeremy, ben adam dövmek için tutulan paralı askerlerdenim.
You belong here at home.
Buraya, evine aitsin.
I belong in a fucking circus.
Benim gibileri sirke alıyorlar.
You don't think I belong on Jerry Springer?
Jerry Springer ile birlikte olmam gerektiğini düşünmüyor musun?
You were pledged at birth, and belong to this house.
Doğuştan vaat edildin ve bu eve aitsin.
This is where I belong.
Ait olduğum yer belli.
He doesn't belong in the arctic, he belongs on Broadway. Man :
Kuzey Kutbu'na ait değil Broadway'e ait.
Norm, you shouldn't go onto property that doesn't belong to you.
Norm, sana ait olmayan bir mülke girmemelisin. Bunu sen daha iyi bilmelisin.
But right now your daughter is staying at Grandma's house because Mommy caught Daddy with his hands in some panties that didn't belong to Mommy.
Ama kızın bildiğin üzere anneannesinin evinde kalıyor, çünkü ne de olsa annesi, babasını başka bir kadına ilişmek üzereyken yakaladı.
Like I didn't belong there in the first place.
Sanki maça hiç çıkmamam gerekiyormuş gibi, buraya ait değilmişim gibi.
I gotta show them, Phyll, you know? I gotta show them I belong there.
Onlara göstermem, kanıtlamam gerek, buraya ait olduğumu göstereceğim onlara.
I don't care about getting hurt. I just gotta show them I belong, you know?
Yaralanmak umurumda değil, onlara buranın bir parçası olduğumu göstereceğim.
Get up there where you belong.
- Yerine geç.
It's because we belong together.
Çünkü biz birbirimize aidiz.
They belong to the class...
Sınıfın ortak malı...
Right back where you belong, Kenny.
Ait olduğu yere geri döndü Kenny
When two people make their vows in the name of the everlasting, they pronounce their wish to belong to each other fully in love.
İki insan ebediyet yemilerini edince sonsuz bir aşkla birbirlerinin olma isteklerini ilan ederler.
- You belong over there.
- Sen oraya mensupsun.
Jake, you belong here.
Jake, sen buraya aitsin.
I think these belong to you.
Sana aittir bu olduğunu düşünüyorum.
- YOU, don't belong here.
- Buraya ait değilsin.
- And go home to where you belong, Miss.
- Ait olduğunuz yere, evinize dönün.
report to the kitchen where you belong!
Ait olduğun yer olan mutfağa gidip rapor ver!
They belong to Aguilar.
- Aguilar'a aitmiş.
But testicles there belong to a man calling himself'Hollywood'.
Bu taşakları meydan olan adam ise kendisine "Hollywood" diyor.
They look like they belong to a smaller guy.
Küçük bir çocuğun taşaklarına benziyorlar.
What tribe do you belong, son?
Hangi kabiledensin evlat?
Now, a junior cost accountant stuck her nose where it didn't belong, and obviously had no idea what she was looking at.
Çömez bir maliyet muhasebecisi burnunu sokmaması gereken bir yere sokmuş ve görünen o ki neye baktığını da bilmiyormuş.
I was trying to belong.
Oraya ait olmaya çalışıyordum.
We don't belong here.
Biz buraya ait değiliz.
Huh! It's our goal that every animal we rescued and cared for will eventually returned home to where they belong.
Amacımız kurtardığımız ve baktığımız her hayvanın sonunda ait oldukları yere dönmesidir.
Because I belong to the Greater Tampa Rotary Club myself, and I don't recall ever seeing you.
Çünkü ben de Büyük Tampa Rotary Kulübüne mensubum, ve seni gördüğümü hiç hatırlamıyorum.
Look, the Gaffneys, they don't belong in our world.
Gaffneylerin dünyamızda bir yeri yok.
Pretty girl, you don't belong in battle.
Güzel kız. Savaş sana göre değil.
All to win something that didn't belong to them.
Hepsini, onlara ait olmayan bir şeyi almak için yaptılar.
You belong here.
Sen buraya aitsin.
That's where I belong.
Ait olduğum yer.
This is where you belong.
Ait olduğun yer burası.
What if Alton doesn t belong with us?
Ya Alton bize ait değilse?