Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Bestest

Bestest перевод на турецкий

147 параллельный перевод
Fastest and the "bestest."
En hızlısı ve en kralı.
Was a time when I thought the bestest friend I had were white.
Bir zamanlar ben de en iyi arkadaşımın bir beyaz olduğunu sanırdım.
We were the bestest friends in the world.
Dünyadaki en iyi arkadaşımdı.
The bestest friend I ever had.
En iyi arkadaşımdı.
Maybe ain't only the bestest chance.
Belki de en iyi şansım değil.
♪ You'll feel sad ♪ - ♪ You'll miss the bestest pal ya ♪ - ♪ Ever had ♪
Hayatının en güzel bölümünü kaçırmış olacaktın. #
I think that we owe a big round of applause... to our newest, bestest buddy... and big toe...
Bence ona büyük bir alkış borçluyuz. En yeni, en iyi kankamız ve başparmağımız Çavuş Hulka.
I bet we've got the bestest house in the whole state here.
Tüm eyaletteki en iyi evin burası olduğuna iddiaya varım.
You promise to be my bestest buddy in the whole world?
- En iyi dostum olacağına söz ver.
I am Jojo, the clown ice cream clown, with the bestest ice cream in town.
Ben Jojo, palyaçodan palyaço dondurması, şehirdeki en iyi dondurma.
Yeah, Dad, you're the bestest Dad in the whole, wide world.
Evet baba. Dünyanın en iyi babasısın!
I'm gonna grow myself the bestest vegetable garden in the world.
Dünyanın en güzel sebze bahçesini yapacağım.
Genie, you've just given me the bestest idea in the world.
Cin, aklıma dünyanın en iyi fikrini getirdin.
" To me bestest bud Milhouse.
"En iyi arkadaşım Milhouse`a"
What do you think of your bestest buddy now?
Şimdi ne düşünüyorsun en iyi arkadaşın hakkında?
Daddy, this is the bestest graduation party a girl ever had.
Bügüne dek verilmiş en güzel mezuniyet partisi.
What could come between two bestest buddies like us?
Bizim gibi 2 süper arkadaşın arasına ne girebilir ki?
Only one week left to sign up for the bestest summer ever at Kamp Krusty!
Krusty kampında yanlızca bir hafta kalın ve hayatınızın en harika yazını geçirin!
Until then, I've turned things over... to my bestest buddy in the whole wide world- -
O zamana kadar bütün herşeyi..... dünyadaki en iyi dostuma devrettim- -
It's the bestest present I ever had. "
Bu bugüne kadar aldığım en güzel hediye! "
This is the bestest birthday I ever had.
Bu geçirdiğim en güzel doğum günü.
Isn't this the bestest?
Bu çok güzel, değil mi?
This is Ford, my bestest friend of all my friends!
Bu Ford, arkadaşlarım arasındaki en iyi arkadaşım!
I love a good diatribe, but I'm still curious why Ford, bestest friend of the Slayer...
Eleştiriyi severim ama ben hala neden Ford'un, Avcının dostunun...
He's gonna get the bestest, roughest bugs you've ever seen! Get back!
O gördüğünüz en iyi ve cesur böcek olacak! Geri dön!
Everybody knows in my neighborhood it's the bestest around
Mahallemdeki herkes bunun en iyisi olduğunu biliyor...
He's gonna get the bestest, roughest bugs you've ever seen!
- Sadece izleyin. O gördüğünüz en iyi ve cesur böcek olacak!
The bestest.
En büyüğü.
Right around the time my bestest new little sister makes the scene.
Yeni kız kardeşimin sahneye çıktığı saatlerde.
But we're the best of Buffy's bestest buds.
Ama biz Buffy'nin en iyi dostlarıyız.
Your bestest dog die?
En sevdiğin köpeğin mi öldü?
You know, that bounce I bounc-ed when I bounced that big rock, the most hardest bounce of all that only the very bestest bouncers can bounce.
Bilirsin, büyük kaya üstünde zıpladığım zıplamadan, daha büyük, en iyi zıplayıcıların zıplamalarından daha zor bir zıplama.
- Only the very bestest bouncers... can bounce it.
- Sadece en iyi zıplayıcıların zıplayabildiği, bir zıplama.
Only the best for my bestest little brother.
Sadece benim harika küçük kardeşim için.
Of course, you could smash my toes with a hammer and it would still be the bestest Buffy birthday bash in a while.
Gerçi, bütün ayak parmaklarımı çekiçle ezsen bile uzun zamandır geçirdiğim en iyi doğum günü bu olurdu.
He's the bestest dog ever.
O en iyi köpeğimdi.
You have the "bestest" dad.
"En harika" bir baban var.
We'd be bestest friends forever.
Sonsuza kadar en iyi arkadaş olarak kalacağız.
You are my bestest, bestest friend.
Sen benim en iyi, en iyi arkadaşımsın.
WE HAD THE BESTEST TIME EVER.
Çok iyi zaman geçirdik.
But it reminds me... of the bestest family reunion I ever had.
Ama bana en iyi aile... birleşmesini hatırlatıyor.
Bottom line, we'll be bestest friends foreverest, if you just keep your face out of my face.
"... benim kreplerim... " İşin özü, suratını suratımdan uzak tutarsan, sonsuza kadar iyi arkadaş oluruz.
He was granting favors to all of his bestest buddies.
Bütün yakın dostlarına iyilikler yapıyormuş.
You have to promise... your bestest, super-duper promise... that this will be our little secret.
En iyi arkadaş sözü. Bu film bizim sırrımız olacak.
All right, folks, this one goes out to my two bestest friends in the whole world :
Pekala millet, bu da dünyadaki en en iyi iki arkadaşım için :
Roo boy, I think you're just about the bestest Eastery egg hunter, ever!
Roo, sen benim gördüğüm en iyi Paskalya yumurtası avcısısın!
Yeah. You mean the bestest column in all the world?
Evet, tüm dünyanın en bestest sütun mi?
Hop on, bestest friend.
Etla bakalım en iyi dostum.
Bart's my bestest boyfriend.
Bart benim en, en iyi arkadaşım
The "bestest house"?
En iyi ev?
What, Rimsy-wimsy-mimsy, me bestest-ever pal?
Kim? ! ben mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]