Bikinis перевод на турецкий
235 параллельный перевод
And now everyone's in bikinis on the island of song and love
Şimdi herkes şarkı ve sevgi adasında bikiniyle.
With the bikinis!
Bikiniyle!
Mink in August and bikinis Christmas.
Ağustosta vizon ve Noelde bikini.
And last year it was covered with bikinis.
Geçen yılsa bikiniyle kaplıydı.
Bikinis, you know, cute little buckets... sweating into the same sand that held all that blood.
Bikinilerden, o şirin kovacıklardan... akan terler o içi kan dolu kumlara akıyordu.
I've got friends over there sitting under the sand with bikinis on their heads!
Orada bikinilerin altında yatan dostlarım var benim.
The bikinis...
Bikiniler...
What bikinis?
Hangi bikiniler?
Here come the bikinis.
Bikinili kızlar geliyor.
Are we doing Boots and Bikinis again?
Yine Çizmeler ve Bikiniler'i mi çekiyoruz?
That's gonna be tough to work into a picture called Boots and Bikinis.
Çizmeler ve Bikiniler adlı bir film ile bu çok zor olacak.
These cards you bought at the strip joint, the sexy ladies are wearing bikinis.
Cliff, striptiz kulübünden aldığın kartlardaki hatunların üzerinde bikini var.
He was taking pictures of ladies with biceps and string bikinis... and there was a lot of loud music.
Kaslı kadınların bikinili fotoğraflarını çekiyordu ve gürültülü, müzik gibi bir şeyler çalıyordu.
What do women in bikinis think of the japanese trade imbalance?
Bikinili kadınlar Japon Sanyisinin dengesizliği hakkında ne düşünür?
There were bikinis and buns filled with weenies
Bikiniler vardı ve ekmekler sosisle doluydu.
This Is The First Time I Ever Got The Idea It's Not All Sunshine And Bikinis.
İlk defa, burada her şeyin güneş ve bikini olmadığını anladım.
Lufthansa, the bikinis are full and rising with swells of 36 to 38 inches and great shape.
Lufthansa, bikiniler ve 36-38 bedenler boy gösteriyor.
I wouldn't mind seeing a couple of college babes in string bikinis.
Tanga bikini giymiş üniversiteli kızları izlemeye itirazım olmaz.
And it's like, you know, they're spiking volleyballs, jet-skiing, girls in bikinis and I'm standing there, "Maybe I'm putting too much ice in mine."
Bilirsiniz işte voleybol oynayanlar, jet-skii kullananlar, bikinili kızlar bense burada dikiliyorum, "Belki de ben biraz fazla buz koyuyorum"
I get when and where on the shipment from Tau and you get a free ticket back to bikinis and palm trees
Ben Tau'nun teslimatının nerede ve ne zaman olacağını öğreneceğim ve sende bikiniler ve palmiye ağaçlarına geri dönmek için biletini kazanacaksın.
Tonight our special report. Thong bikinis of Rio.
Bu akşam ki özel haberimiz Rio'nun ipli bikinleri.
Thong bikinis of Hawaii.
Havai'nin ipli bikinileri.
- Thong bikinis of the Caribbean.
- Karayiplerin ipli bikinileri.
But first, thong bikinis of the Serengeti.
Ama daha önce, Serengeti'nin ipli bikinileri.
Baseball, football girls in bikinis wrestling in lettuce.
Beysbol, futbol marulların içinde güreşen bikinili kızlar.
I prefer bikinis.
Bikinileri tercih ederim.
We could be at the beach in our bikinis.
Mayolarımızla kumsalda olabilirdik.
God, look at all this mondo talent and all these micro bikinis.
Tanrım, şu ufacık bikinilerin içindeki güzelliğe bak.
Why do we have to be in bikinis, Mr. Bundy?
Neden bikini giymek zorundayız Mr. Bundy?
Now granted I'm not here every day but how often do four women in bikinis just kind of wander on in to buy shoes?
Hergün burada olmadığımı düşünürsek bikini giymiş dört kadın hangi sıklıkla ayakkabı almak için alış verişe çıkar ki?
It's notjust the bikinis, although they ain't bad.
Sadece bikinler değil, bunun ötesinde hiç de fena değiller.
Retirement estates! - Bikinis!
Emeklilik evleri!
- Bikinis!
- Bikiniler!
The palm trees swaying the trade winds softly caressing the hair of the gorgeous babes bouncing up and down in their micro-bikinis.
Palmiyeler sallanıyor... Alize rüzgarları hafifce muhteşem yavruların saçlarını okşuyor. Onlar mikro bikinileriyle hoplayıp zıplarken.
I were there standing at t'side of t'pool in me trunks with all these pretty lassies around in bikinis!
Mayomu giymiş havuzun kenarında dikiliyordum. Ortalık bir sürü bikinili güzel kız kaynıyordu!
When you're not studying college girls in bikinis.
Çalismadigin zamanlarda bikinili kizlar var.
Yes, women waterskiing in bikinis.
Evet. Kadınlar bikinileriyle su kayağı yapıyorlar.
You want babes in bikinis?
Bikinili bebekleri ister misin?
I thought I'd have blondes in bikinis coming at me, and I ended up in a hospital.
Bikiniler içinde sarışınların bana geldiğini görmüştüm. Ve sonra kendimi hastanede buldum.
You were just thinking of Maui, with the big beaches and the little bikinis.
Az önce Maui'yi düşünüyordun, kocaman plajları ve küçücük bikinileri.
- We dress them up in bikinis, have them vacuuming and washing cars.
- Onlara bikini giydirip arabaları temizlettirebilir ve yıkattırabiliriz.
- There are women in bikinis on them.
Bu tabakların üzerinde bikinili kadınlar var.
# Sunny beach, pumping'Bananarama The bangingest bodies have bikinis on #
- Çevrilmemiş altyazı -
It's because the bikinis in Brazil are so small... you have to wax everything off to wear one.
Çünkü Brezilya'daki bikiniler çok küçük... giyinmeden önce yağlaman gerekiyor.
Women in bikinis hold up the scores.
- Puanları göstermek için bikinili kadınlar olacak.
Bikinis?
Bikini mi?
I mean, there's way more bikinis, and they usually have a snack bar!
Yani bir sürü bikinili kız var ve çoğunda atıştırmalık bir şeyler de satılıyor.
Bikinis.
Bikinili olsun.
Well, you got beaches, bikinis.
Evet, sahiller, bikiniler.
- You know, white beaches, girls with bikinis. - Yeah. - Cape Canaveral, Miami Beach.
Bembeyaz kum plajlar, bikinili kızlar Cape Canaveral, Miami Beach Pelikanlar ve flamingolar da var ;
When James Bond gets an assignment, it's on the Riviera, up to his 007 in bikinis.
Cyberoiseaux. İNSAN FAKTÖRÜ James Bond bir görev aldığı zaman, Riviera'da, 007'si bikinilerin içindedir.