Blonde перевод на турецкий
4,045 параллельный перевод
The blonde or brunette?
Sarışın olan mı yoksa esmer olan mı?
Was she the one with the blonde hair?
O sarı saçlı olan mıydı?
I may be blonde.
Sarışın olabilirim.
Like the small blonde hairs on the back of your neck.
Bu saçlar.. bacaklar..
And one with strawberry-blonde curls, I recall.
ve çilek sarışını olan bir tane olduğunu hatırlıyorum.
Lady Ravenscroft was wearing the wig with the curls of the colour of the strawberry blonde.
Bayan Ravenscroft çilek sarışını kıvırcık peruğunu giyiyordu.
Well, like I said, the one time you were nice enough to visit me, you are who you are - a blonde, waspy Orange County princess who doesn't care about anything but herself and that's okay.
Beni ziyaret etme nezaketi gösterdiğin bir vakitte sana demiştim : Neysen osun. Sarışın ve hırçın bir Orange County prensesisin.
A week ago, the blonde beat her lover with a bar.
Bir hafta önce, sarışın olan, sevgilisini parmaklıkla dövdü.
Blonde?
Sarışın mıydı?
There are two types of blonde - the sweet, innocent type and the fake, the bottle blonde.
İki tür sarışın var - tatlı, masum sarışın ve sahte, boyalı sarışın.
She's got the most beautiful blue eyes, blonde hair.
Onun çok güzel mavi gözleri, sarı saçı, güzel bir gülümsemesi ve kırmızı bir elbisesi var.
You're not a natural blonde.
Gerçek bir sarışın değilsin.
Casey would waltz? ? With the strawberry blonde?
* Casey valse devam etti, sarışın hatunla. *
She has sandy blonde hair.
Açık sarı saçları var.
My age, blonde hair.
Benimle aynı yaşlarda, sarışın.
Blonde, redhead, brunette, Milf...
Mesela... Sarışın. Kızıl saçlı.
Blonde, medium height.
Sarışın, orta boylarda biriyim.
The astonishing blonde.
Muhteşem sarışın.
The one with the dark hair? No, blonde.
Koyu renk saçlı olan mı?
Blonde means blonde hair, doesn't it?
Hayır. Sarışın, sarı saçlı demek, değil mi?
Blonde, hot and ready for anything and everything.....
Sarışın, seksi ve şöhret için 15 dakikalığına her şeyi yapmaya hazırdı.
"Private Benjamin" meets "Legally Blonde."
"Private Benjamin", "Legally Blonde." karışımı bir film. "
The blonde.
Sarışın olan.
All : ♪ we have so many questions ♪ ♪ for America's smart dumb blonde ♪
* Bir sürü sorumuz var Amerika'nın akıllı, aptal sarışınına *
We have so many questions for America's smart, dumb blonde
* Bir sürü sorumuz var Amerika'nın akıllı, aptal sarışınına *
"Buy your tickets now and find out if Marilyn's a natural blonde."
"Marilyn'in gerçek sarışın olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız, biletlerinizi alın."
Blonde hair framing a fat-headed head.
Koca kafasının etrafında sarı saçları olan.
The blonde in the dress?
Elbiseli sarışın?
I backed oot, yoke up, every blonde was blonde.
Kendimden gejmijim, suyandığımda, kej gidmişti.
Blonde?
- Sarışın mı?
Blonde?
Sarışın mı, esmer mi?
[Dr. Parker] Aah! You're completely blonde down there.
Aşağı tarafın tamamen sarıymış.
In my head you're... fit, with fine features, perfect taste in clothes... and I'm thinking blonde with blue eyes.
Benim kafamda... fit düz hatlı, giyim zevki kusursuz... ve sanırım sarışın mavi gözlü. Cameron Diaz'ın biraz kısa versiyonu.
I hear you. I just--I'm just sayin', pop, I think you could do a lot worse than a considerably younger blonde with boundless energy who doesn't mind giving sponge baths.
Seni anlıyorum, söylediğim şey, baba, bence vücut temizliği yapmayı kafaya takmayan,... sınırsız enerjisi olan ve büyük ölçüde daha genç bir sarışınla daha kötüsünü yaşabilirdin.
The blonde and I are actually very much in love.
O sarışınla birbirimize aşığız.
Well, I always wanted to be this blonde, so I thought "What the hell," and I just went for it.
Hep böyle bir sarışın olmak istiyordum, boş ver deyip, yaptırdım.
No, I'm talking about the blonde.
Beğendin mi? Delirdin mi? Şuradaki sarışını diyorum.
- Johanna - blonde, tells you something?
- Joanna Blonde mesela. - Olamaz!
The blonde who met your man.
Sarışın kız, senin adamla buluştu.
I don't excuse you'cause you're hot Or'cause you're blonde or'cause Of what you've got between your legs.
Taş gibisin, sarışınsın ya da amın var diye görmezden gelecek değilim.
We call it strawberry blonde.
Çilek sarısı diyoruz.
You don't want to keep your blonde waiting.
Şarışınını bekletmek istemezsin.
Seen that blonde there?
Oradaki sarışını gördün mü?
And the blonde girl said : 'I'm sweet and passionate.'
Sarışın olan ise "Ben şirin ve tutkuluyum." diyor.
She was going to be a beautiful blonde baby and she's dead.
Güzel sarışın bir bebek olacaktı ama, öldü.
She's 14 years old, and she has blonde hair.
Amelia adında bir kız tanıyor musunuz? 14 yaşında ve sarı saçlı.
- The blonde.
- Sarışın olanı.
Although I gotta say, the blonde has something...
Sarışın da fena değil...
- The blonde one?
- Sarışın mı?
I thought it for his woman, but if you remember, she was a blonde.
Karısı kullanıyor diye düşünmüştüm, ama hatırlarsan sarışındı.
- Was Miriam Lass a blonde?
Veya kadınımız. - Miriam Lass sarışın mıydı?