Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Bols

Bols перевод на турецкий

64 параллельный перевод
Oh, wait a minute, baby, look, I got a bottle of Bols, and...
Ah, dur bir dakika, bebeğim, bak, bir şişe Bols aldım ve...
Got a bottle of Bols right in the center.
Tam ortada bir şişe Bols var.
Before you know it, all of the resistance will give up, because of gin.
Bay van Bols sayesinde herkes teslim olacak.
They shot him, Bols.
Onu vurdular, Bols.
Hang on, Bols.
Dur bakalım, Bols.
I thought we'd sorted all this, Bols.
Sanırım bunu halletmiştik, Bolls.
What's up with you, Bols?
Ne dersin, Bols?
I know why you're here, Bols, you only had to ask.
Neden buradasın biliyorum, Bolls... Sadece sorman gerek.
She wasn't where she said she was, she lied to Uncle Gene, Bols.
Olduğunu söylediği yerde değilmiş, Gene amcaya yalan söyledi, Bolls.
Bols?
Bolls?
Maybe he was keeping a noteSupposition, Bols.
Belki de yapmıyordu. Belki sadece Hales'e ödenenleri not alıyordu. Tahmin, Bolls.
To what, Bols?
Nasıl, Bolls?
Look out, Bols, some dark handsome stranger on his way.
Dikkat et, Bolls, karanlık yakışıklı bir yabancı yolda.
You're not getting it, Bols.
Anlamıyorsun, değil mi Bolls?
Looking chirpy, Bols.
Neşeli görünüyorsun, Bolls.
You and me, Bols, we're a team, fighting the rot together.
Sen ve ben, Bolls, yolsuzlukla savaşan bir ekibiz.
Don't underestimate me, Bols.
Beni küçümseme, Bolls.
You and me, Bols.
Sen ve ben, Bolls.
Bols.
Bolls.
Between you and me, Bols, I've been wanting to do this for weeks.
Senin ve benim aramda, Bolls, haftalardır bunu yapmayı bekledim.
Between you and me, Bols, I've been wanting to do this for weeks.
Bu seninle benim aramda, Bolls, haftalardır bunu yapmayı bekledim.
I've never been west of Chiswick High Road, Bols, I don't intend to start now.
Chiswick Anayolu'nun batısına hiç geçmedim, Bolls, şimdi geçmeye de niyetim yok.
It stops here, Bols.
Bu iş burada biter, Bolls.
- Over you go, Bols.
- Sen geç, Bolls.
Bols?
Bolls!
Come on, dry your eyes, Bols, we've got scum to catch.
Hadi, sil gözlerini, Bolls, yakalamamız gereken bir pislik var.
You know, I thought I knew it all, Bols.
Hepsini bildiğimi sanıyordum, Bolls.
Are you drunk Bols?
- Sarhoş musun Bolls?
Right, Bols we're going in.
Pekala, Bolls içeri giriyoruz.
Bols this is evidence.
Bolls bu delil.
They went after you, Bols.
Senin arkandan gittiler, Bolls.
You know a good beating clears the head, Bols.
Bilirsin iyi bir sopa kafayı temizler, Bolls.
What do you reckon, Bols?
Kaç yıl olur, Bolls?
You see that's your problem, Bols.
İşte senin sorunun bu, Bolls.
Yes, Bols.
Evet, Bolls.
In my office, Lady Bols.
Ofisime gelin, bayan Bolls.
Thank you Bols.
Sağ ol, Bolls.
Bols!
Bols!
Listen, I dunno if you can hear me, Bols.
Dinle, beni duyuyor musun bilmiyorum, Bols.
Bols!
Bolly!
Bols!
Bolls!
- I'll have a shot of queen bols and two Heineken.
- Tekila ve iki bira alayım.
Do you hear me, Bols?
Beni duyuyor musun, Bols?
I'm in a mess, Bols.
Perişanım, Bols.
I'm not sure about you doing this on your own, Bols.
Bunu kendi başına halledebileceğinden emin değilim, Bols.
Women admire honesty, Bols.
Kadınlar dürüstlüğe bayılır, Bols.
OK, you got me, Bols.
Tamam, haklısın Bols.
If you want to know what's happening on the streets,
Sokaklarda ne olup bittiğini öğrenmek istiyorsan Bols,
[audience laughing ] [ carnival waltz music playing]
BOLS HİKAYESİ
Get in, Bols!
Bin, Bolls!
Did you though, Bols?
Ne gördün, Bolls?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]