Bombshell перевод на турецкий
405 параллельный перевод
But if I can mine that stuff, I'll throw a bombshell into Wall Street.
Ama eğer o madeni kazabilirsem, Wall Street'e bomba gibi düşerim.
Then, like a bombshell, comes that never-to-be-forgotten Black Tuesday, October 29th.
Sonra, bir bomba gibi, kimsenin unutmadığı Kara Salı geldi, 29 Ekim.
Señores y señoras, now we present the original Latin bombshell Conchita.
Senores y senoras, şimdi de huzurlarınızda gerçek bir Latin bombası Conchita.
"Gailey Throws Bombshell on New York Supreme Court."
Oku şunları. "Gailey Adliye Sarayını Sallıyor."
After the number, he will make an announcement... that's going to throw a bombshell into the Tommy Drake murder case.
Şarkıdan sonra Tommy Drake cinayetiyle ilgili... bomba gibi haberler içeren bir açıklama yapacak.
Time for that little bombshell.
Küçük bombanın zamanı.
Bombshell.
Bomba.
We wanna meet the little bombshell.
Küçük bombayı tanımak isteriz.
You can't pop in here in the middle of the night and drop a bombshell like this.
Gecenin yarısında birden bire ortaya çıkıp, böyle bir bomba bırakamazsın.
He'll pick you up at five and at one minute past five I'll drop the bombshell on Mr Shayne's lap.
Saat beşte seni alacak, beşi bir dakika geçe bombayı Bay Shayne'in dizine bırakacağım.
What a bombshell!
Ne kadın!
And now, folks, the gal you've all been waiting for the Bavarian Bombshell herself!
Millet, beklediğiniz piliç! Bavyera Bombası karşınızda!
The General's son had a real bombshell at the restaurant and the nightclub yesterday.
Dün hem restoranda hem de gece kulübünde müdür beyin oğlunun yanında afet bir bomba vardı.
First on my list was Monica Stillpond, a bombshell who once told me... She would do anything for anybody anywhere at any time.
Listemdeki ilk isim Monica Stillpond'du, sarışın bomba bana kim, ne zaman, ne isterse, yapacağını söylemişti.
Ever since I've known you, you've had a different bombshell on your arm.
Face, seni tanıdığımdan beri, kolunda hep birbirinden farklı sarışın bombalar olur.
You really know how to drop a bombshell.
Bombayı nasıl patlatacağını iyi biliyorsun.
" It looks like blonde bombshell loni anderson...
" Bu sarılşın bomba mermisi Loni Anderson gibi...
Based on what I was just given, this is pretty much a bombshell, so...
Ortada çok büyük bir gelişme var.
For many people, mostly women, the big news this spring was the Dior bombshell.
Pek çoğu için, çoğunlukla kadınlar için, bu baharın büyük haberi Dior'un bomba sürprizi oldu.
Meaning if I throw a bombshell that Pooja isn't marrying Deepak...
Eğer ben Pooja Deepak'la evlenmiyor diye, bir haber yaparsam...
I'm trying on slacks with the man... and he drops this bombshell on me... so now I'm supposed to socialize with these people?
Adamın biriyle pantolon deniyorum... ve o kafama böyle bir bomba atıyor... ve şimdi onlarla sosyalleşmem mi gerekiyor?
Yeah, and we're Bombshell and Troll.
Evet ben de Sarışın Bomba, bu da Cüce.
After dropping a bombshell like that, you owe me big.
Bu kötü sürprizden sonra, bana büyük borcun var.
"and amateur physicist dropped a bombshell " on the international physics symposium
" Uluslararası Fizik Sempozyumu'nda açıkladığı formülle
Your little doe-eyed bombshell.
Senin ceylan gözlü bomban.
My bombshell or my doe laugh?
Benim bombalarımı mı yoksa tavşan gülümü mü?
In the latest bombshell, the president's lawyers revealed that there is an 18-and-a-half-minute gap in a critical Watergate tape.
Son bombada, başkanın yardımcısı bir18-buçuk dakikalık kaydı açığa vurdu... bir kritik Watergate kaydı içinde.
To keep this bombshell secret... the producers animated several solutions that were never intended to air.
Bu bomba gibi gizemi kimse öğrenmesin diye prodüktörler yayınlanması hiç düşünülmeyen alternatif sonlar üretti.
And so it was that just eight short months ago, John Malkovich dropped the bombshell that sent shock waves through the entertainment community.
Sadece 8 ay öncesinde John Malkovich, sanat camiasında şok etkisi yaratacak bombayı patlattı.
You owed her some exploration of the why, Billy. And instead, you kissed some gold-digging bombshell client!
Ona bir açıklama borçluydun, ama bunun yerine paragöz bir sarışınla öpüştün.
I don't know, but they call her "bombshell."
Bilmiyorum. Fakat ona "Bombshell" diyorlar.
I know. This was, like, a bombshell.
Biliyorum, büyük sürpriz oldu.
Tomorrow, I am going to drop this little bombshell to start my show and end hers.
- Yarın programıma başlarken bu bombaları patlatacak ve onun programını bitireceğim.
- What was on this bombshell sticky?
Peki bu bomba notta ne yazıyordu?
[Narrator] then, another bombshell.
Sonra bir bomba daha patladı.
What a bombshell!
Bomba haberler!
That was a bombshell.
Kötü bir süprizdi.
That's the other part of the bombshell.
Bu sürprizin diğer kısmı.
Ready for a bombshell?
Bir sürprize ne dersin?
When this satirical bombshell hits the stands tomorrow... your band will have as much recruiting power as a wax apple.
Yarın bu bomba gibi haber ortalığı kasıp kavurduğunda senin çocukları askere çekeceği kişi sayısı onun yanında hiç kalır.
Then he dropped this bombshell and then left.
Ama bombayı patlatıp gitti.
Big bombshell from the prosecution today... with testimony detailing misuse of Joint Fitters'401 ( k ) funds.
Bay Soprano, bugün savcılığın sendikanın 401-K fonlarını usulsüz kullanmayla ilgili iddianamesi çok başarılı oldu.
Whatever the name, it was a bombshell.
İsmi ne olursa olsun, ortaya top mermisi gibi düştü.
The red's a bombshell.
Kızıl tam bir bomba.
Because I got this fucking... beautiful, sexy, gorgeous... heartthrob-o-rama, fucking smart, amazing bombshell... 1 7-on-a-fucking-10-scaIe girl... sleeping in a bed, right next to me.
Çünkü yatağımda... güzel, seksi, çekici... sevimli, akıllı mı akıllı bir afet... 10 üzerinden 1 7'lik... bir kadın uyuyor.
I guess I felt like you just kind of came along and dropped this huge bombshell on me and I was hurt.
Sanırım sen geri dönüp de bana o büyük bombayı patlatınca kırıldım.
So check out this bombshell.
Bombamı patlatayım.
Didn't mean to drop a bombshell on you.
Seni şok etmek istememiştim.
I'm a freakin'bombshell.
Ben patlamaya hazır bir bomba gibiyim.
She was having an affair with somebody else... and she gave him up for me... A bombshell!
Tıpkı bomba gibiydi.
- A bombshell.
Büyük sürpriz.