Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Brainiac

Brainiac перевод на турецкий

391 параллельный перевод
- Cute for a brainiac.
- Bir dâhiye göre epey tatlı.
This diskette will let your home computer, talk with old Betsy Brainiac here anytime, day or night.
Ben senin sadece bebek yüzlü bir çocuk olduğunu düşünmüştüm. Chip, senin için bir şey hazırladım.
So, what, brainiac?
- Yani, ne, üstün zeka?
- you know, I used to think you were some brainiac, but I guess you're okay.
- Ben değil. - Bilirsin, Senin beyin manyağı olduğunu düşünmeye başlamıştım. Ama sanırım idare ediyorsun.
Why don't you go build a rocket ship, brainiac?
Neden gidip bir roket gemisi yapmıyorsun bay beyin?
I wasn't running from you, brainiac
Senden kaçmıyordum ben.
Do it, brainiac.
Sadece yap beyinsiz.
Uh, excuse me, Professor Brainiac... but I worked in a nuclear power plant for 10 years... and, uh, I think I know how a proton accelerator works.
Afedersiniz profesör Beyin... 10 yıldır nükller santralde çalışıyorum... ve de doğal olarak proton hızlandırıcının nasıl çalıştığını biliyorum.
- Brainiac!
- İleri zeka!
Hey, brainiac.
Hey, dahi.
Huh? Egghead! Brainiac!
Entel beyefendi.
Brainiac, somewhere in all those trillions of file clusters there's got to be one that says people don't like to be spied upon.
Brainiac, o trilyonlarca dosyanın içinde mutlaka insanların gözetlenmekten hoşlanmadıklarını söyleyen bir tane olmalı.
Unless Brainiac agrees with you, it's all over.
Brainiac seninle hemfikir olmazsa her şey biter.
- Ask Brainiac!
- Braniac'a sorun.
Yes, Brainiac. He'll tell us.
Evet Brainiac bize anlatır.
I presume you've submitted your findings to Brainiac?
Bulgularını Brainiac'a aktardın sanırım.
So, what say you, Brainiac?
Sen ne diyorsun Brainiac?
There isn't a square foot of this planet Brainiac doesn't know.
Bu gezegende Brainiac'ın bilmediği en ufak şey bile yoktur.
- I have to go down to Brainiac operations.
Benim Brainiac operasyonlarına inmem lazım.
Just trying to find out why we disagree, Brainiac.
Sadece neden anlaşamadığımızı anlamaya çalışıyorum Brainiac.
- We received an alert from Brainiac.
- Brainiac alarm verdi.
Still, there's the Brainiac question.
Yine de hala Brainiac sorusu var.
Brainiac tried to kill me.
Brainiac beni öldürmeye çalıştı.
What's this nonsense about Brainiac?
Brainiac'la ilgili bu saçmalık da nedir?
Brainiac systems activated.
Brainiac sistemleri aktive edildi.
Hey, brainiac, since when do you get detention?
Selam inek, ne zamandan beri ceza alıyorsun?
- Because I'm the son of God, brainiac.
- Çünkü, Tanrı'nın çocuğum. Başka soru?
- I saw this in Brainiac's orb.
- Brainiac'ın küresinde görmüştüm.
The fact is, I wonder if even Brainiac knew the whole truth about MaIa.
Aslında, Brainiac bile Mala hakkında her şeyi biliyor mudur merak ediyorum.
Brainiac, I'd Iike you to show us how to build a Phantom Zone projector.
Brainiac, nasıl başka bir Hayalet Bölge projektörü yapabileceğimizi göster.
Brainiac!
Brainiac!
You flatter me, Brainiac, but I already have a day job.
Gururum okşandı Brainiac ama benim zaten bir işim var.
I must admit a grudging admiration, Brainiac.
Sana hayran olduğumu itiraf etmeliyim Brainiac.
They have no claim on Brainiac.
Brainiac üzerinde hiçbir hakları yok.
I'm flyin'blind up here, Brainiac. I thought you fixed the radar.
Burada hiçbir şey göremiyorum Radarı yaptın sanıyordum
Brainiac made it by rewiring the circuits, then overloading them.
Brainiac devrelere bağlanıp aşırı yükleyerek yaptı.
That means Brainiac could be changing the past.
Yani Brainiac geçmişi değiştirebilir.
I think I know what Brainiac's up to now.
SMALLVILLE 5 MİL Galiba Brainiac'ın neyin peşinde olduğunu biliyorum.
- Brainiac's trying to alter our past.
Brainiac geçmişimizi değiştirmeye çalışıyor.
But Brainiac would tear all this apart.
Ama Brainiac bunu yok etmek istiyor.
Superman stopped him, but after years of dormancy Brainiac managed to reassemble himself.
Superman onu durdurdu ama yıllarca cansız kaldıktan sonra Brainiac kendini tekrar birleştirmeyi başardı.
You want me, Brainiac?
Beni mi istiyorsun Brainiac?
You must get to the control on Brainiac's belt.
Brainiac'ın kemerindeki kontrole ulaşmalısın.
We're gonna use the computer in Brainiac's hover-chair to get us back to our time.
Brainiac'ın aracındaki bilgisayarı kullanıp kendi zamanımıza döneceğiz.
Your flight's been canceled, Brainiac.
Uçuşun iptal oldu Brainiac.
I guess with that Brainiac guy toasted, they just knew to self-destruct.
Bence Brainiac patlayınca onlar da kendilerini yok ettiler.
Brainiac has a way of leaving a little of himself behind.
Brainiac ardında kendinden bir parça bırakmayı iyi bilir.
They're the same person, brainiac.
İkisi de aynı kişi, zeki insan.
See, Harald... brainiac...
Gördün mü Harald? Bitti.
Brainiac.
Brainiac.
Where's Brainiac?
Brainiac nerde?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]