Brandy перевод на турецкий
2,253 параллельный перевод
The brandy and screwed-up paper routine is pure amateurism
Konyak ve kağıt parçaları çok amatörce olmuş.
Brandy?
Brandy?
Brandy, you're out.
Brandy, yandın.
Right, anyone care for a brandy?
Pekâlâ, kim konyak ister?
I have a toast of my own. But I'll save it for when we gentlemen have our cigars and brandy out on the driveway, uh?
Ben de şerefe kadeh kaldıracağım ama bunu biz beyler garaj önünde puro ve brendi içerken yapacağım.
YEAH, RELAX, EVERYBODY, ALL RIGHT?
Sakin olun ya. Adam Brandy'yi söyledi.
YOU SANG "BRANDY." IT'S LIKE ONE OCTAVE.
Şarkı tek oktav.
With a voice like that, Samantha could be the next Brandy.
Samantha'nın sesi çok güzel. Yeni Brandy olabilir.
What's a Brandy?
Brandy ne?
I notice we're not talking in your cosy Thames House office over a glass of brandy.
Senin o rahat Thames House'ında bir bardak brendi eşliğinde konuşmadığımızı fark ettim.
- Brandy.
- Kanyaklı.
- He / she drinks brandy.
Çok iyi bir şaraptır
- Hi, Brandy. How you're doing?
- Merhaba, Brandy.
What makes you think I know anything, Brandy?
Bir şeyler bildiğimi de nereden çıkardın, Brandy?
I can't help you there, Brandy.
Sana yardımcı olamam, Brandy.
Brandy is your new bartender.
Yeni barmenimiz Brandy.
- How you've beenBrandy?
- Nasılsın Brandy?
Brandy Brenner.
Brandy Brenner.
I'm Brandy, I started tonight.
Brandy, bu gece işe başladım.
What brought you here, Brandy?
Seni buralara hangi rüzgâr attı, Brandy?
Brandy, could you do me a favor?
Brandy, bana bir iyilik yapar mısın?
Just stay away from Brandy.
Brandy'den uzak dur.
How you're doing, Brandy?
Nasılsın, Brandy?
I like cognac. I like brandy too.
Konyak severim, Brandy'de severim.
Usually I have a little cognac with a splash of brandy on the side.
Genellikle konyağın yanında biraz brandy içerim.
I have brandy too.
Brandy'imde var.
Brandy!
Brandy!
Have some brandy.
Brendi iç.
In brandy sauce.
- Benim de. Brendi sosuyla.
I think there's a bottle of brandy.
Şurada bir şişe brendi görüyorum.
You smell like brandy.
Brendi gibi kokuyorsun?
Your brandy is deadly!
İçkinin tadı ölümsüz.
Brandy?
Brandi?
Ah. Uh, I think we might have some apricot brandy knocking around.
Buralarda bir yerde kayısı brendimiz olacaktı galiba.
Brandy?
- Brendi mi?
More brandy please..
Biraz daha brendi lütfen.
Glenys, don't serve Sir Nigel the punch with brandy
Glenys, Sir Nigel'a brendi verme
I have taken the liberty of adding a splash of brandy to our coffees.
Bayan Wiggin.Kahvemize bir damla brendi kattım.
So I had my, got the bartender to fill me up a brandy and water... and you could look out the bar, and look right out to the ocean.
Barmenden bana bir kanyak koymasını istedim. Bardan okyanusu görebiliyordum.
And I got my brandy and water up in the air... and I'm going out in this water... and I'm sobbing.
Elimde kanyağım, suya girdim. Bir yandan da hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
By another amazing coincidence... I have here the exact amount for another two glasses of brandy!
Hoş bir tesadüf ki tamı tamına iki kadeh brendimiz kalmış.
Ice, rum, vodka, lime juice, grenadine and a dash of apricot brandy?
Buz, rom, votka, misket limonu, nar şurubu ve bir miktar kayısı konyağı?
Brandy or something?
Brendi falan?
200 says, I can do a handstand and balance two brandy glasses on the soles of my shoes.
Tamam, 200 pounduna amuda kalkıp iki brendi bardağını ayakkabılarımın üstünde tutabilirim.
With Brandy and Crystal!
Brandy ve Crystal ile birlikte.
Hector, why don't you come inside with me and have a brandy?
Hector. İçeri gel de birer konyak içelim.
So, is that Brandi with a "y" or an "i"?
O Brandy mi, içinde...
Someone screw with your locker, Brady?
Birileri kilidinle mi oynaşmış, Brandy?
Brandy anyone?
Brandy içen varmı?
Go, Brandy!
Getir onu, Brandy!
Like that. You've got to sound like you're pissing brandy and you're crapping plum pudding, sir, if you'll pardon my Klatchian. See?
Tamam mı?