Broker перевод на турецкий
1,189 параллельный перевод
I met somebody there Josef he's a broker hard working, pays attention, charming black too!
Joseph çekici.
I went back to the bar... and talked to this stockbroker guy.
Tekrar bara indim sonra şu broker ile konuştum.
He's a New York stock broker, although a no very reputable one.
New York'lu bir borsa simsarıdır. Ama iyi bir itibarı yoktur.
Her name's Georgia Gaines, investment broker.
Adı Georgia Gaines, yatırım komisyoncusu.
Charles Denmore, a real estate broker from Orange County.
Charles Denmore, Orange bölgesinden bir emlak komisyoncusu.
Every machine as far as I can tell on the show floor is pointed to their e-trade accounts or their broker accounts, they know the Red Hat's price
Şov katındaki her makina söyleyebileceğim her makina e-ticaret hesaplarına veya broker hesaplarına odaklandı, Red Hat ın değerini biliyorlar
The defense wants its brokers to cast the impression of being logical.
Savunma, broker'ların mantıklı olmalarını istiyor.
My wife is a real estate broker.
Karım emlak komisyoncusudur.
Next time I offer to broker peace talks between a Chichin gangster and a Than warlord, just kill me.
Bir daha bir Chichin gangster ile Than savaş lordu arasında barış sağlamaya çalışırsam öldür beni.
He was married, with two kids, worked for Bregson Investments as a stockbroker.
Evli, iki çocuk babası Bregson Yatırım'da broker olarak çalışıyor.
I'm going to call my broker.
Borsacımı arayacağım.
I knew he didn't have a broker.
Borsacısı olmadığını biliyordum.
- l'm a commodities broker.
- Satış temsilcisiyim.
Baby, today Mr. Anderson offered me a job as a full-time broker.
Bebeğim. Bay Anderson bana tam zamanlı borsa simsarlığı teklif etti.
UM, BOBO IS A BROKER. WE HAVE OUR INVEST - MENTS WITH HIM.
Bobo bizim borsacımız, onda bir kaç yatırımımız var.
I know that guy who's a mortgage broker.
İpotekçi birini tanıyorum.
Excuse me, son, I'm an investment broker.
Afedersin evlat ben yatırım danışmanıyım.
Yeah, but you can'tjust walk into a bank and cash these we're going to have to find a broker
Ama bankanın içine sadece giripte bu parayı bozduramazsın. Öncelikle bir broker bulmamız lazım.
You don't expect me to walk into a brokerage firm with the original, do you?
Benim orjinaliyle bir broker çiftliğinin içine gireceğimi sanıyorsun,
Look, my broker should have a deal in the next couple of days we've just got to hold on till then
Bak brokerım birkaç gün içinde bir anlaşmayla dönecek. O zamana kadar beklemeliyiz.
Were you talking to your broker?
Simsarinlami konusuyordun?
Loan broker.
Faiz tefecisi.
I'm looking for a sports broker to make a sizeable investment in the Raptors to beat the Knights.
Raptors'ın Knights'ı yeneceğine dair yüklü bir yatırım yapmak için bir spor bankeri arıyordum.
To be plain with you, Mr. Brooker... the world already knows what sort of man I am... and I do not grow poorer.
Mr. Broker açık konuşayım... Dünya benim nasıl bir adam olduğumu biliyor.. ve daha fazla fakirleşemem.
We are satisfied Mr. Brooker speaks the truth.
Mr. Broker'ın gerçeği söylediğine inanıyoruz.
Mr. Brooker also tells us your wife had a child.
Mr. Broker bize karınızın bir çocuğu olduğunu söyledi.
Mr, Brooker consulted a doctor... who said he must be removed from the city for a change of air... or he would die.
Mr. Broker doktora başvurdu, hava değişikliği için şehir değiştirmesi gerektiğini söyledi,.. aksi halde ölecekti.
I'll cover you from a safe distance while you broker the deal with sark for the counterfeit rambaldi solution.
Sen, Rambaldi'nin solüsyonunun sahtesiyle Sark'la pazarlık ederken ben seni güvenli bir mesafeden izleyeceğim.
He is a power broker for the Russian mafia, dealing with rogue states and the international arms bazaar.
Sonra Khasinau saklandı. Rus Mafyası'nın, kızıl ülkelerle uluslar arası silah pazarıyla olan ilişkileri ayarladığına dair söylentiler çıktı.
- Have you contacted the broker?
- Satıcıyla konuştun mu?
We heard from the broker.
Bu sabah aracıdan haber geldi.
Well, according to the broker, you are affiliated with the Raslak Jihad.
Aracıya göre, Raslak Jihad'la çalışıyormuşsunuz.
- Nancy Sosha, real estate broker.
- Nancy Sosha, emlakçıyım.
Broker gave me the combination.
Emlakçı bana kombinasyonu verdi.
Mr. Heitz, you're Mr. Newman's broker.
Bay Heitz, siz Bay Newman'ın emlakçısıydın değil mi?
Hey, this is the broker.
Hey, bu emlakçı adam.
The broker?
Emlakçı?
The innocent the girls brought home was infected by a power broker.
Kızların bugün eve getirdikleri masum, güç simsarı tarafından bulaştırılmıştı.
If I could get a power broker to do the same to Paige, she'd become unstable as well.
Eğer güç simsarının aynı şeyi Paige'e yapmasını sağlayabilirsem o da dengesiz olur.
- Power broker, blow him up!
- Güç simsar, patlat onu!
We need to find a power broker to pull it out of her.
Ondan çıkartması için bir güç simsarı bulmamız gerek.
So I told my broker :
Sonra borsacıma dedim ki :
No, but the broker was pushing it, and he seemed like a pretty bright guy.
Hayır ama adam onu seçin diyordu. Oldukça da zeki birine benziyordu.
He's a car broker.
Araba satıcısı.
If you can broker a peace between these two, You save a lot of lives.
Eğer ikisinin arasında bir barış sağlayabilirsen, birçok hayat kurtarırsın.
Broker?
Borsacı mıydı?
Wouldn't it be great if the person you trust most was your broker?
En güvendiğiniz insan borsa simsarınız olsa güzel olmaz mı?
Stilgar is trying to broker a peace between the Quizrate and the rebels.
Stilgar, Quizrate ve asiler arasında barış adına arabuluculuk yürütüyor.
Germany approached US President Woodrow Wilson, asking him to broker the Armistice with the Allies.
Almanya, Amerikan Başkanı Woodrow Wilson'nın Müttefiklerle yapılacak ateşkes anlaşması için aracılık yapmasını istedi.
Hopefully broker a deal where I can bust both the buyer and seller, put them in jail.
İnşallah komisyoncu kabul edebileceğim bir anlaşma yapar hem alıcı hem satıcıları hapse attırmaz.
A commodity broker's gonna charge you a storage fee per troy ounce.
Bir komisyoncu, depo için kilo başına para alır.
broke 108
broken 207
broke girls 17
broken glass 17
broke up 28
broken nose 21
broken ribs 27
broken bones 26
broken 207
broke girls 17
broken glass 17
broke up 28
broken nose 21
broken ribs 27
broken bones 26