Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Bullshitter

Bullshitter перевод на турецкий

87 параллельный перевод
Oh, I can think of many reasons for wanting to be with you. Now, don't bullshit a bullshitter.
- Bana maval atma.
Don't bullshit a bullshitter.
Hadi, bana maval atma.
Let me see you fight, if you dare, big phoney bullshitter!
Bakalım nasıl dövüşüyorsun seni aptal büyücü!
Never bullshit a bullshitter.
- Nedir o? - Asla bir serseriye serserilik yapma.
never bullshit a bullshitter.
- "Asla bir serseriye serserilik yapma."
I'm a bullshitter, like she said.
Ben palavracıyım.
- Don't bullshit a bullshitter.
- Bu numaralar bana sökmez.
You fat bullshitter!
Kahrolası, şişko domuz!
You fucking bullshitter, you.
Amına koyduğumun yalaması.
- And bullshitter.
- Ve saçmalayıcısı.
Don't listen to him. He's a bullshitter.
Ona bakma, saçmalıyor işte
I'm not a bullshitter. But never bullshit a bullshitter.
Ben kül yutmam, hele hele bir serseriden asla.
You see, you can't bullshit a bullshitter, can you?
Tereciye tere satamazsın tamam mı?
It's certainly Roseanna's illness that brought you here, but if you think I'm selling my land to the church, you are a fool, as well as a bullshitter.
Doğru, seni buraya getiren gerçekten Roseanna'nın hastalığı. Ama arazimi kiliseye satacağımı sanıyorsan palavracı olduğun kadar aptalsın da demektir.
- Always the bullshitter.
- Palavracı seni.
Don't bullshit a bullshitter.
Ufurukcuye ufurme.
You're a bullshitter, simple.
Sen kutsal bir yalancisin.
Being a good bullshitter!
İyi bir saçmalayıcı olarak!
- I'm a bad bullshitter.
- Ben böyle saçmalıkları beceremem.
Don't bullshit a bullshitter.
Palavracıya palavra sıkma.
Bullshitter.
Palavracı.
What a bullshitter, this guy.
Ne yalancı adamsın.
Don't bullshit a bullshitter.
Tereciye tere satma.
That Bible-thumping bullshitter, he's doing his penance in the Sudan.
Şu gerici Hıristiyan palavracı mı? Sudan'da kefaretini ödüyor.
You're a gentleman and a scholar, and a most gifted bullshitter.
Ayrıca çok yetenekli bir yalancısın.
Come on, don't bullshit a bullshitter.
Saçmalama.
- Don't bullshit a bullshitter, Mackey.
- Saçmalama, Mackey.
I mean the inimical Mr. Hearst suffering with discomfort at his back, the wiles of a bullshitter such as oneself may have use as a feint to occupy him.
- Kendisi gibi bir palavracının oyunları belinden rahatsız düşman Hearst'ü oyalamakta kullanılabilir.
And that, by the way, is 100,000 in cash, just to show you I'm not a Billy bullshitter. See?
Burada ki de gördüğünüz gibi yüz binlik... sadece size boş adam olmadığımı göstermek için.
Tsui the Bullshitter.
"Kıçı boklu" Tsui.
Tsui the Bullshitter?
"Kıçı boklu" Tsui mi?
Even if he is a fucking bullshitter.
Saçmalasa bile.
Yo, he's a bullshitter!
Bu yüzden yaptım. o bir mankafa!
Bullshitter. You don't even remember Reagan.
Reagan dönemini hatırlamıyorsun bile.
You're such a bullshitter.
Sana inanmıyorum.
Don't bullshit a bullshitter, bro.
Tereciye tere satma kardeş.
Don't bullshit a bullshitter.
Saçmalama bana.
She's a bullshitter.
O tam bir palavracı.
Sean, don't bullshit a bullshitter.
Sean, kasaba et satmaya çalışma.
You bullshitter, you. "
Seni tırı vırıcı. "
Well, he's a total bullshitter, then,'cause the only pussy he's ever touched was his mum's when he fell out of it!
O zaman sıkıyordur, çünkü hayatında dokunduğu tek amcık doğarken dokunduğu annesiydi.
Will's right, you are total bullshitter.
Will haklıymış, sıkıyormuşsun yine.
Thanks, Neil, but Tara's expecting me to have some puff, so I'm fucked - because someone is a bullshitter. - Fucking hell!
Teşekkürler Neil ama Tara bir parça esrar bekliyor olacak yani birileri yalan söylediği için sıçmış durumdayım.
I got a bullshitter asking'about Mirbat.
Biri Marbat'la ilgili sorular soruyor.
WELL, LAST NIGHT YOU ASKED ME IF I WAS A BULLSHITTER.
Şey, dün gece saçmalayıp saçmalamadığımı sormuştun.
I'll call you El Bullshitter.
Ben de sana El Zırvalayıcı diyeceğim.
Honey, don't bullshit a bullshitter.
Tatlım, pezevenge am satmaya çalışma.
Dash is a big bullshitter.
Dash tam bir kolpacı.
You're a bullshitter.
- Ne?
Don't bullshit a bullshitter, okay?
Bir yalancıya yalan söyleme.
She can walk but she won't, she's a bullshitter.
Yürüyebiliyor ama yürümüyor piç.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]