Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / But he's gonna be okay

But he's gonna be okay перевод на турецкий

64 параллельный перевод
Busted up, but he's gonna be okay.
Ağır yaralı ama düzelecek.
But I think he's gonna be okay.
Ama sanırım iyi olacak.
But I'm told he's gonna be okay.
Ama iyileşeceği söylendi.
He, um, kind of hit the ceiling, but, um, I think it's gonna be okay.
Biraz tepesi attı, ama sanırım bir sorun olmayacak.
Uh, he's gonna need a little surgery, but, uh, he'll be okay.
Uh, ufak bir ameliyata ihtiyacı var, ama, iyi olucak.
It was a medical experiment, but he's gonna be okay.
Bu tıpsal bir olay, ama o iyi olacak.
Okay, well, you can wait if you want, but he's not gonna be seeing anybody until that fever goes down.
İsterseniz bekleyebilirsiniz, ancak ateşi düşene kadar göremezsiniz.
He said the kid's gonna be okay but they need a tall guy.
Çocuk kurtulacakmış ama uzun boylu bir adama ihtiyaçları varmış.
He seemed okay... but she's gonna be laid up for a while, I'm afraid.
Adam fenâ değildi... fakat kadın bir süre yatalak kalacak, korkarım öyle.
- But he's gonna be okay.
İyileşecek mi?
- He's got burns and suffered smoke inhalation, but he's gonna be okay.
- Yanıkları varmış ve ciğerlerine duman çekmiş, ama iyileşecekmiş.
Zoe's gonna be okay, but that truck driver could have sworn he hit you.
Zoe iyileşecek. Ama kamyon şoförü sana çarptığına yemin etti.
But he's gonna be okay.
Ama iyileşecek.
He got pretty banged up, but he's gonna be okay.
Haşat olmuş ama iyileşecek.
He's cold and he's hungry, but he's gonna be okay.
Üşümüş ve aç ama iyileşecek.
Oh, well, he's gonna be real sore, but, yeah, he's gonna be okay.
Bir süre durumu çok hassas olacak, ama evet, iyileşecek.
But he's gonna be okay?
Zararın büyük olmadığını umalım.
But he... but he's gonna be okay... karev, stop talking.
- Ama sonra... İyileşecek değil mi? - Karev, konuşmayı kes.
Well, he's in surgery right now, but we think he's gonna be okay.
Ama iyi olacağını düşünüyoruz. - Evet.
You're Going To Have To Sometimes, But As Long As He Knows You're Gonna Be There For Him Tomorrow, It's Okay.
Bazen mecbur kalacaksın, ama o, onun için her zaman orada olduğunu bildiği sürece, sorun değil.
Okay, thank you so much for coming. It was so sweet of you guys to help, but he's gonna be here any minute, so get out.
Geldiğiniz için teşekkür ederim.
But he's gonna be okay, right?
Ama o iyileşecek, değil mi?
He barely talks to me, but he does wake up screamin'in the middle of the night, and I'm the one who got to tell him it's gonna be okay.
Ağzını bıçak açmıyor. Geceleri çığlık çığlığa uyanıyor. Ona her şeyin düzeleceğini söylemek zorunda kalan benim.
But then when he goes missing, she comes to me and she says, "Don't worry. He's gonna be okay."
Sonra oğlan kaybolunca da gelip bana "endişelenme, iyi olacak" ayakları yaptı.
Okay, but... but what about Ken? He's gonna be furious. I appealed to him as an educator.
Tamam ama Ken'i nasıl idare edeceksin?
He's on his way to the ER.Gunshot wound, but I think e's going gonna be okay.
Acil servise gidiyor. Kurşun yaralanması ama bence iyileşecek.
A kid was hit on a bike, And i went to the hospital, but he's--He's gonna be okay.
Arabanın teki bisikletli bir çocuğa çarptı, onu hastaneye götürdüm.
- but I think he's gonna be okay.
- Ama sanırım iyileşecek.
Charlie got shot, but he's gonna be okay.
Charlie vuruldu, ama iyileşecek.
He's a little dazed and confused, but I think he's gonna be okay.
Biraz başı dönüyor ve şaşkın ama sanırım iyileşecek.
But he's gonna be okay, right?
Ama iyileşecek, değil mi?
It's not gonna be an easy road back, but he's gonna be okay.
Önünde zorlu bir süreç var, ama sonuç olarak iyileşecek.
He needed some stitches, and he's got a pretty bad bruise, but the doctor was able to stop the bleeding in time, so he's gonna be okay.
Bir kaç dikiş atmamız gerekti. Ayrıca kötü zedelenmeleri var. Ama doktor kanamayı zamanında durdurdu.
He's gonna be okay, but I just...
O iyileşecek ama ben...
But he's gonna be okay, right?
Ama iyi olacak, değil mi?
He's gonna need to be on blood thinners from now on, but all... But he's going to be okay?
Ama iyi olacak mı?
But Nico won't leave until he knows Clem's gonna be okay.
Ama Nico, Clem'in iyileştiğini görmeden gitmem diye tutturdu.
I think he's gonna be okay, but he's surrounded by doctors right now.
Tanrım.
Security guard was injured but he's gonna be okay.
-... ama iyileşecek gibi görünüyor.
It's... gonna take some time, but he's gonna be okay.
Biraz zaman alacak ama iyileşecek.
A child fell down a manhole, but he's gonna be okay. [Applause]
Bir çocuk deliğe düştü ama iyi olacak.
Yeah, he's gonna be okay, but I gotta head back out.
- Evet, iyileşecek. Ama geri dönmem gerekiyor.
Okay, now we don't have the whole script, but the guy has two lines in the first act and he's gonna be the first one off the ship.
Tamam, senaryonun tamamı elimizde yok ama ilk sahnede iki cümlesi bulunan eleman gemiden inen ilk kişi olacak.
But he's gonna be here in a few minutes, okay?
Ama birkaç dakika içinde burada olacak. Tamam mı?
But he's gonna be okay?
Iyi olacak mi peki?
Well, John's gonna run some tests on him, but it looks like he's gonna be okay.
John üzerinde birkaç test yapacak, iyi olacak ama.
He is on pain meds, lots of them, but he's gonna be okay.
Ağrı kesici verdiler, bayağı. Ama düzelecek.
But he's gonna be okay, right?
- Ancak iyi olacak, değil mi?
I'm sorry about your Grandpa, hon, but he's gonna be okay.
Büyükbaban için çok üzüldüm tatlım ama iyileşecek. Söz veriyorum.
- But he's gonna be okay?
Ama iyileşecek, değil mi?
But the doctors say he's gonna be okay.
Doktorlar iyi olacağını söyledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]