But i don't think перевод на турецкий
9,335 параллельный перевод
I know that you guys don't like me. But do you think I wanted for your father to end up that way?
Benden haz etmediğinizin farkında olsam da babanızın sonunun böyle olmasını ister miydim sanıyorsunuz, ha?
I know you don't trust that man, and I don't neither. But the general, I think he was fooled by his apology.
O adama güvenmediğinizi biliyorum ve ben de güvenmiyorum ama sanırım General adamın özür dilemesine kandı.
I hit the male agent, but I don't think I killed him.
Erkek olan ajanı vurdum, ama onu öldürdüğümü sanmıyorum.
[sighs] I don't know if you can understand this, but sometimes I say and do things that I think will make people like me.
Bunu anlayabilir misin bilmiyorum ama bazen insanları benim gibi düşündürecek şeyler söyleyip yapıyorum.
But I don't think that I can stand to stay here and watch Jackie tell everyone that I lied.
Ama burada öylece durup, Jackie'nin herkese yalan söylediğimi anlatmasına dayanamam.
I appreciate what you're trying to do, but I really don't think it'll do very much for Chloe.
Yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum. Ama bunun Chloe'ye yardım edeceğini sanmıyorum.
I'd like to say I had an inkling when we met at Brancaster, - but I don't think I did.
Brancaster'da buluştuğumuzda sezdiğimi söylemek isterdim ama sezdiğimi sanmıyorum.
Hmm. So, you don't personally think I'm a racist, but saw a political advantage in calling me a racist?
Kişisel olarak ırkçı değilim ama politik olarak ırkçıyım öyle mi?
I don't know, but remember when I told you I think we're good?
Hani sana güvendeyiz demiştim ya?
Well, it's really nice of you, but I don't think my mom will let me have it.
Yaptığın gerçekten çok hoş ama annemin bende kalmasına izin vereceğini sanmıyorum.
I don't know what you think you're doing here, but you better get out of my office before you find yourself under arrest.
Burada ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum ama tutuklanmadan önce ofisimden çıksan iyi edersin.
When I think that I have 10 guys on the balcony applauding every night... but people don't follow.
Burada her akşam alkışlayan 10 adamım var. Yine de olmadı.
I don't usually like to discuss details of investigations, but, uh, there's something I think you deserve to know.
Genelde davalar hakkında konuşmayı sevmem ama bilmeyi hakkettiğini düşündüğüm birşey var.
No, no, no, I know that you don't think I care about these people, but I do.
Yok, canım, senin bu insanları umursamadıgımı... dusundugunu biliyorum, ama aslında umursuyorum.
[archer] I don't know, but I think we're pretty close.
Bilmiyorum ama bence çok yaklaştık. Ne? Suç tabelalarda.
I think that they're bullies, but I don't think that they, uh, murdered Molly.
Bence zorbalar ama Molly'yi öldürdüklerini sanmıyorum.
If you think we're gonna leave you here alone, in the dark, you're... I don't know what you are, but we're not doing that.
Seni burada karanlıkta yalnız bırakacağımızı düşünüyorsan, sen nesin bilmiyorum ama bunu yapmayacağız.
My experiences with frat houses are limited, but I don't think evil rituals are supposed to sound like a kegger.
Parti evlerini çok iyi bilmem ama korkunç âyinlerin bira partileri gibi olduğunu sanmıyorum.
I don't know what happened. But I had nothing to do with this, despite what the press and the police think...
Ne olduğunu bilmiyorum ama polis ve basının düşündüğünün aksine benim olayla hiçbir ilgim yok.
His wife was calling from Harbor, but I don't think he's up for negotiations.
Eşi Harbor'dan aradı ama müzakereye hazır olduğunu sanmam.
I don't really know, but I don't think she was getting the best care.
Peki ya ondan önce? Bildiğimi söyleyemem fakat önceden çok iyi bakıldığını da söyleyemem.
I lost some blood, but I don't think I'll bleed out before they get here.
Biraz kan kaybettim ama onlar gelene kadar kan kaybından ölmem.
Look, I don't want to toot my own horn, but I think it's absolutely fucking brilliant.
Kendi kendimi övmek istemem ama bence inanılmaz derecede güzel oldu.
Well, I don't know where you expect me to think you got that crystal over there, but the only way your dumbass assin'ass asses could ever have one is if it was stolen.
O kristali nereden aldığınızı düşünmemi bekliyorsunuz bilmiyorum ama sizin götoş götlek götleriniz onu ancak çalmış olabilir.
I know the two of you are involved, but he really is one of the best, and besides, I don't think it'll be an issue.
İkinizin birlikte olduğunu biliyorum ama gerçekten o en iyilerden biri. ... ayrıca bunun bir sorun olacağını düşünmüyorum.
I want to be married to you, but I don't want anyone to think that I'm your lapdog.
Seninle evlenmek istiyorum, Ama aynı zamanda insanların her zaman senin kucağında oturan cici köpek olduğumu düşünmesini istemiyorum.
But I don't think it's gonna happen.
Ama olmayacak galiba.
But I don't think these pills are really doing anything.
Yalnız bu hapların pek bir işe yaradığını sanmıyorum.
But I don't think he was working much lately.
Fakat çok çalıştığını sanmıyorum.
I know you think I'm a horrible person, and maybe I am, but I don't have to be.
Benim kötü bir insan olduğumu düşündüğünün farkındayım belki de öyleyim, ama kendimi düzeltebilirim.
But I don't think that I can make that call.
Fakat yine de veremem.
But I don't want to give her up unless you think it's the best.
Ama sen neyin iyi olacağını söylemeden vazgeçmeyeceğim.
I know he's your current mild obsession, but I don't think you love him. Not like I do.
Onun senin şu anki uysal takıntın olduğunu biliyorum ama onu sevdiğini düşünmüyorum.
I don't know, but I think we're gonna want to find out.
Bilmiyorum ama bence öğrenmemiz gerek.
I don't want to scare you, but I think he's following me.
Seni korkutmak istemem ama sanırım beni izliyor. Kayıtlarını mı çıkardılar?
I think I was kind enough to have you in here, mate, but, er... If we're going to bring Kelly in here and I don't know why the fuck she's here!
Bence seni burada konuk etmekle yeterince nezaket gösterdim ama eğer Kelly burada kalacaksa nedenini bilmek istiyorum.
But I don't think I'm interested in any more homework.
Daha fazla ödev isteyeceğimi sanmıyorum.
I can check, but I don't think we have any friends on the inside.
- Bakabilirim ama içeride bir adamımız olduğunu sanmıyorum.
I don't know how to explain it, but I think he realizes what makes him happy, and he's choosing it. And that makes me happy.
Bu beni de mutlu ediyor.
They've found another body in the back of his bloody garden, so Fenwick can send them the photos, but I don't think they're gonna be too interested now.'
Arka bahçesinde başka bir ceset bulmuşlar. Yani Fenwick fotoğrafları polise gönderebilir ama artık bununla ilgileneceklerini zannetmiyorum.
You don't like it, but I think you need a hug.
Hoşlanmadığını biliyorum ama bence sana sarılmalıyım.
I don't think that he did it, but Morten has a brother.
Onun yaptığını düşünmüyorum ama Morten'in bir erkek kardeşi var.
I don't think I've bought from him but he recognized me, so I don't know how he saw me.
Ondan aldığımı sanmıyorum ama beni hatırladı, o yüzden beni alırken gördü mü bilmiyorum.
I don't think you did anything to your mom but one can't ignore the technical evidence there is.
Annene bir şey yaptığını düşünmüyorum ama somut kanıtları da göz ardı edemezler.
Yeah, I don't know what you think you're doing, but there is a process to getting your food on the shelves.
Ne yaptığınızı sanıyorsunuz bilmiyorum ama burada ürün satmak için bir süreçten geçilir.
But I don't think I'm as stressed as Lori, because I don't have to worry about my career or money.
Ama Lori kadar stresli değilim. Çünkü kariyerimi veya parayı düşünmek zorunda değilim.
I don't think I'll go back, but I'm glad I did it.
SETE Bir daha gideceğimi sanmıyorum ama bunu yaptığım için mutluyum.
I don't why you're telling me this but, I think I have nothing else to say to you.
Bunu neden söylediğinizi bilmiyorum fakat sizi daha fazla dinlemem gerektiğini düşünmüyorum.
But, if I'm with you, I don't think I'll be scared.
Fakat seninle birlikteyken korkacağımı sanmıyorum.
But if I'm with you, I don't think I'd get scared.
Fakat seninle birlikteyken korkacağımı sanmıyorum.
Anyway, I'd be happy to shut it down myself, but I'm just a paleontologist at the Smithsonian and I don't think my methods would work, so I'm giving you a chance... one chance... to shut it down yourself.
Neyse, şahsen kapatıldığı için memnunum. Sonuçta ben Smithsonian'da bir paleontologum ve benim yöntemlerimin işe yarayacağını sanmıyorum. Sana bir şans veriyorum.
but i don't think so 71
but i can't 1234
but i don't 540
but it wasn't 208
but i'm going 29
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i don't have any money 24
but i'm not 551
but it's ok 45
but i can't 1234
but i don't 540
but it wasn't 208
but i'm going 29
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i don't have any money 24
but i'm not 551
but it's ok 45
but i'm not interested 30
but in the end 317
but it's over 138
but i'm tired 27
but i'm 401
but it 307
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i am 338
but i'm here now 110
but in the end 317
but it's over 138
but i'm tired 27
but i'm 401
but it 307
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i am 338
but i'm here now 110