Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / But what can i say

But what can i say перевод на турецкий

421 параллельный перевод
But what can I say you grow here?
Fakat burada ne yetiştirdiğinizi söyleyebilirim ki?
But what can I say?
Ama ne diyebilirim ki?
I don't remember anything, but... I can't say that I didn't'cause I don't- - I don't know what happened.
Hiçbir şey hatırlamıyorum ama yapmadım diyemem çünkü ne olduğunu bilmiyorum.
I know what you're going to say, but I can't help it.
Ne söyleyeceğinizi biliyorum, ama yardımcı olamam.
It won't be the same, sure, but it'll be close. I can just say I am and see what happens.
Aynı şey olmaz kesinlikle, ama gerçeğe çok yakın olacak.
But I feel that you understand what I can't even say.
Ama daha benim söyleyemediğim şeyi sizin anladığınızı hissediyorum.
What vision Gods sent you I can't say, but don't doubt the ways of providence.
Tanrı'nın tasavvuru nedir, ben bilemem. Ama Tanrı'nın takdirinden şüphe etmeyin.
- What can I say, but thank you.
- Ne diyebilirim? Teşekkürler.
What I meant to say was, I belong aboard a boat but I'll do anything I can.
Söylemek istediğim şuydu, ben geminin içine aidim fakat elimden geleni yapacağım.
But I can not say anything because I do not know what will happen.
Ama ona söyleyemem. Çünkü sonunda ne olacağını bilemiyorum.
I'd like to write Brubaker's wife, but what can you say?
Brubaker'ın eşine yazmak isterdim ama insan ne diyebilir?
I'm willing to do what you say, but we can't give you more than we've got.
Söylediğini yapmaya razıyım ama elimizdekinden fazlasını veremeyiz.
I daren't say what is still to come, but God forgive us all if he can.
Ne olacağını söyleyemem ama Tanrı affedebilirse hepimizi affetsin.
I came intending to lodge a complaint or two, but when you make the first move, what can I say?
Şikayette bulunma niyetiyle geliyorum ama ilk hamleyi sen yaptığında ne diyebilirim ki?
I can't say when I'm sober, but I know what I'm doing when I'm drunk.
Ne zaman ayık olduğumu bilmem ama sarhoşken ne yaptığımı bilirim.
Say what you want about us, but I can't forgive an insult to Toyotomi.
Bizim hakkımızda istediğini söyleyebilirsin ama Toyotomi'ye yapılan bir hakareti affedemem.
My fellow Americans... what I have to say does not come easily... but I cannot shirk my responsibility nor can I keep from you the gravity of the crisis we are now facing.
Ama sorumluluğumu göz ardı edemem, ve şu anda yüz yüze olduğumuz krizin ciddiyetini, sizden saklayamam.
You'll get everything I can tell you, but when there is nothing, what do you want me to say?
Size söyleyebileceğim bir şey yok. Ne söylememi istiyorsunuz?
I can't say I love you, but that's not what's important.
Seni seviyorum, diyemem, ki bunun bir önemi de yok.
My German is not too good, but I can say what needs to be said.
Almancam pek iyi değildir, ama söylenmesi gerekenleri söyleyebilirim.
What I'm about to say to you now has nothing whatever to do with my personal feelings, but since I am a soldier, I can only follow my orders.
Yani sana demek istediğim şey ; kişisel duygularımla hareket ettiğimi düşünme, asker olduğumdan beri, yalnızca emirleri uyguluyorum.
I don't know what it means, but we can say it.
Ne anlama geldiğini bilmiyorum ama diyelim.
I remember something a bit muddled but I can't remember what I wanted to say.
Bir şeyler hatırlıyorum ancak... Ne demek istediğimi hatırlayamıyorum. Muhtemelen saçmalıyordum.
Look, you can play at being a detective, chasing ghosts, but at least do what I say.
Bak, hayaletlerin peşinde koşarak dedektifçilik oynamaya devam edebilirsin, ama en azından dediğimi yap.
But how many guys can make the reality, and say, "what I did was wrong... "... and all this other shit was wrong, " and still be able to live with themselves... Because they're crippled for the rest of their fuckin'life?
Ama kaç kişi gerçekle yüzleşip "Yaptığım şey yanlıştı, her şey yanlıştı." deyip hayatının geri kalanında bununla yaşamaya devam edebilir?
Doris, I appreciate what you're trying to do, but nothing you can say would make me feel any better.
- Doris, yaptığını takdir ediyorum ama söyleyebileceğin hiçbir şey bana kendimi daha iyi hissettirmeyecek.
It ain't, but I can't think what to say to your guests.
Değil, ama misafirlere ne diyeceğinizi düşünemiyorum bile.
You can say what you want, but I'm not going home alone tonight.
İstediğini diyebilirsin, fakat bu gece eve yalnız gitmeyeceğim.
Now, you might say she shouldn't be here in the first place, but she lodged a complaint, so what can I do about it?
Bizim ülkemizde olmamalıydı aslında ama şikâyetçi olmuş işte. Ben ne yapabilirim?
Well, I can't really talk now, but what does he say the next step is?
Şu anda konuşamıyorum. Bir sonraki adım neymiş?
I'd say you can thank me when you get your award... but I don't think they give them out for what you do.
Toz yüzünden okuldan atılmak istemedim. - Ne yüzünden?
I can't say, but I believe so,'cause you don't know what you can believe these days. "
Bir şey diyemem, fakat ben inanıyorum, çünkü sen bugünlerde neye inanacağını bilmiyorsun. "
I think I can help you with the sore buns, Diane, but... .. the rest of what you say is all over my head.
Sanırım "sore buns" konusunda yardımcı olabilirim, Diane, ama diğerleri beni aşar.
Look, Irene, what I'm trying to say is, I love you and I want you to marry me, but I can't find the words.
Dinle, Irene, söylemeye çalıştığım... Seni seviyorum ve benimle evlenmeni istiyorum ama kelimeleri bulamıyorum.
I can only say, as your friend and your manager, you're a sick individual... but if that's what you want, all right, we'll do it.
Sana arkadaşın ve menajerin olarak şunu söylemeliyim Lou, sen hasta birisin, ama istediğin buysa tamam, yaparım. Senin için yaparım.
What can I say, but thank you?
Ne diyebilirim ki, teşekkür ederim.
It's strange, but all I can think about now is what my mother used to say to me when I was young :
Bu garip ama, şu an tek düşündüğüm şey annemin bana küçükken söyledikleri :
So I say, "Ask not what your waiter can do for you... but what you can do for your waiter."
Bende ona dedimki " "Garsona bir sor bakalım senin isteklerini neden yapmadı.. ... fakat sen garson için ne yaptın?" "
You hear everything I say to you but can't hear what I'm saying to the others.
Sana söylediğim her şeyi duyuyorsun ama diğerlerine söylediklerimi duyamıyorsun.
Gentlemen, what can I say but hi.
Beyler, merhaba dışında ne diyebilirim?
Sorry, Mr Mayor, but what I have to say can't wait.
Üzgünüm Sayın Başkan, ama bu bekleyemez söylemek zorundayım.
I hear from mothers who say you know what my daughters a teenager now and... she can barely stand to be in the room with me but the one thing we always do is we watch the show in a year its gone from living on the floor of a friends appartment
Ama dizinizi birlikte izliyoruz. " Arkadaşımın dairesinde yerde yaşarken 500 dolara aldığım bir arabayı kullanırken bir yıl içinde bütün dünyada izlenen biri oluverdim. Bence yıldızlar bizden yanaydı.
But now I can say what I've always wanted to say.
Ama artık... hep söylemek istediğim şeyi söyleyebilirim.
Well, I... Can't say that I do, but... I guess it's what I'm used to.
Şey, tam öyle denemez, ama alıştım sonuçta.
And during these bad times, I have done what I can. But like I say, he's very proud.
Ona çok bağlandım, ve kötü zamanları sırasında elimden geleni yaparım.
Well, I can't say what it looks like, on television, but it looks terrible.
Televizyondan söyleyemem ama korkunç görünüyor.
You can say what you want about me but I'll be damned if I'm gonna stand here while you insult my toothbrush.
Benim hakkımda istediğin şeyi söyleyebilirsin ama burada dikilip diş fırçama hakaret etmene izin vereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.
- lf you want me to forgive- - - No, I just wish I knew what to say. But maybe this music will help.
- eğer seni affetmemi istiyo- - - hayır, sadece ne söyleyeceğimi bilmiyorum belki bu müzik bana yardımcı olabilir şimdi, senin için özel birini kaybettin ve bu canını acıttı ben, benim için özel olan hiç kimseyi kaybetmedim şimdiye kadar
Sir, I know what you will say, but if anyone can land it, McCormick can.
Ne diyeceğinizi biliyorum. Ama bu uçağı ancak McCormick indirebilir.
What can I say but yes?
Kabul ediyorum.
I like it here. Say what you will... but there ain't nothin'you can do to get me off of this rockin'chair.
Ben burayı seviyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]