Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / But you did

But you did перевод на турецкий

12,756 параллельный перевод
But you didn't, did you?
Ama yardım etmedin öyle değil mi?
But you did.
- Zaten sen yaptın.
You did, but you didn't mean it.
Söyledin, ama onu kastetmedin.
But you did see him.
- Ama onu gördünüz. - Evet.
But you did.
- Ama ettin bile.
You didn't... you and Spencer didn't have to go out there, but you did.
Spencer'la orada olmanıza gerek yoktu ama oradaydınız.
- But you did.
- Ama yaptınız.
He's wanted to since he was a kid, but you didn't know that, did you?
Çocukluğundan beri istiyor ama bunu bilmiyordun tabii değil mi?
But you know why they really did it?
Ama bunu gerçekte niye yaptılar biliyor musun?
It did occur to me that it might be you. But then I remembered that you've been here forever, and if you were gonna sell us out, you would've done that years ago.
Aklıma senin olabileceğin geldi ama sonra ezelden beri burada olduğunu anımsadım ve bizi satacak olsaydın, yıllar önce yapardın.
I did some ugly things to you both. But it wasn't personal.
İkinize de çirkin şeyler yaptım ama kişisel değildi.
But I did it for you.
Ancak bunu senin için yaptım.
I don't normally like to gossip, but did you hear that Jacob needs a nap?
Normalde dedikodu yapmam ama Jacob'un uykusu gelmiş, duydun mu?
But I thought you did defamation.
Ama ben sizin hakaret davalarına baktığınızı sanıyordum.
"Daddy, I did say you wicked, but you is the best father."
"Baba sana kötüsün demiştim ama sen en iyi babasın."
I'm really sorry to interrupt, but, um, I just have to tell you, what you did back there was amazing.
Böldüğüm için çok üzgünüm ama sadece şunu söylemek istiyorum... -... orada yaptığın şey harikaydı.
But I did want to thank you for giving me memories that I will always treasured.
Bana yaşatmış olduğun güzel anlar için sana teşekkür etmek istiyorum.
But you're saying that somebody else did.
Ama sen başkası yaptı diyorsun.
But you licked this one, and did all sorts of other weird stuff to it.
Ekmeğe tecavüz ettin ama.
If you did bad things but don't remember, are they still part of who you are?
Kötü şeyler yapmışsan ama hatırlamıyorsan onlar yine de hayatının bir parçası olur mu?
But you never did it?
Hiç yapmadınız mı?
But what you did was follow a senior citizen to his place of employment.
Ama takip ettiğiniz yer, yaşlı bir vatandaşın işyeri oldu.
I know you think I'm too conservative and old-fashioned, but I did marry a black woman.
Benim muhafazakar ve eski moda olduğumu düşündüğünü biliyorum, ama siyah kadınla evlendim.
I thought you did not take orders, But is now a footman of the traitor Gonzales Videla.
Emir almadığını sanıyordum ama şimdilerde hain Gonzales Videla'nın bir uşağısın.
You know, I get that somebody didn't want these people to talk, but how the hell did they...
Birinin bu adamların konuşmasını istemediği aşikâr ama nasıl olur da...
But you did.
Ama sende vardı.
But if you did?
- Ya olsaydı?
It took some convincing, and I did have to cash in all my chips. But you're worth it.
İkna etmek zor oldu ve tüm kartlarımı oynamak zorunda kaldım.
Oh, but, Jack, did you end up hooking up with Kaylee?
Jack, sonunda Kaylee'yi götürebildin değil mi?
Sure, I mean.. if you could keep your mouth shut, maybe... but you totally dicked me over the last time I did it.
Yani demek istediğim, çeneni kapalı tutabilseydin deneyebilirdim belki ama geçen sefer sayende siki tutmuştum.
I'm sorry, but... but did you?
Kusura bakma ama... götürdün mü?
But then why did you go and join their army?
- O zaman sen neden orduya katıldın?
She did. But as I'm sure you're aware...
Evet, söyledi.
I get why she did it and why Bellamy helped her, but you...
Neden yaptığını anlıyorum Bellamy'nin neden yardım ettiğini de, ama sen...
I'm sorry for your loss, but I'm here to warn you that the soldiers who did that are coming here now.
Kayıplar için üzgünüm ama bunu yapan askerlerin buraya geldiğini söylemeye geldim.
For two years, I've done everything humanly possible to keep this boat alive, and now I find out that not only did an artificial intelligence that you designed end the world, but you're still working on it.
İki yıldır bu botu ayakta tutabilmek için elimden gelen her şeyi yaptım ve öğreniyorum ki dünyanın sonunu getiren bir yapay zeka tasarlamakla kalmayıp hala üzerinde çalışıyormuşsun.
I know you want penance for what A.L.I.E. did, but this is not the way to get it. You're right.
Biliyorum A.L.I.E.'nin yaptığı şeyin kefaretini ödemek istiyorsun ama bu şekilde olmaz.
But if you tell me who made Koll do the things he did, then I will make sure your child is well looked after.
Ama Koll'a bunları kimin yaptırdığını söylersen çocuğuna iyi bakılmasını sağlarım.
But Why did you come afleI me so quickly?
Huzuru.
I mean, we might tell ourselves that we're "creating" something of artistic value, that there's some sort of spiritual dimension to the picture business, but what it really is, is this fat cat, Nick Schenk, out in New York running this factory that's serving up these lollypops to the... what did you use to call the a brand circuses for the...
Kendi kendimize, sanatsal değere sahip bir şeyler ürettiğimizi söyleyebiliriz sinema işinin ruhsal bir boyutu olduğunu da ama asıl gerçek şu ki o şişko kedi Nick Schenk lolipoplara hizmet eden bu fabrikayı dışarıda New York'tan işletiyor.
No, I did not forget, Jefe, but I can do what you asked me to do and sell product at the same time.
Hayır, unutmadım Patron. Ama senin istediğin şeyi yapıp aynı zamanda mal da satabilirim.
But neither did you.
Ama seninde öyle.
I might've misheard earlier, but, um, did you call the US Attorney "dude"?
Belki yanlış duymuşumdur ama az önce ABD Savcısına "dostum" mu dedin?
But when I did, you were still there.
Gitsem de sen oradaydın.
But where did you get the money?
Parayı nereden buldun?
But you guys don't have to make the same mistakes I did.
Ama sizin, benim yaptığım hataları yapmanıza gerek yok.
But where did you stash him... and why?
Ama onu neden saklıyorsun ve nerede?
I think what you did was smart, a little crazy maybe, but... we do what we have to do to survive, right?
Belki biraz uçuktu ama hayatta kalmak için gerekeni yapmalıyız, değil mi?
But they didn't attack. You did that.
Ama saldırmadılar, siz saldırdınız.
Offered a dissenting opinion, but when the time came, you did what I asked.
Farklı bir görüş sundun. Ama zamanı gelince söylediğim şeyi yaptın.
But how did you know that it was Hydra who's coming?
Ama gelenlerin Hydra olduğunu nasıl biliyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]