Caldwell перевод на турецкий
672 параллельный перевод
Mr. Caldwell, good to see you, sir.
Bay Caldwell, sizi gördüğüme memnun oldum, efendim.
I just saw a man running from the Caldwell house.
Az önce bir adam gördüm, Caldwell House'dan kaçıyordu.
Now, the brutal murder, last night, of Janice Caldwell is a scathing indictment of the police department's failure, of our failure, to cope with crime on the most fundamental levels.
Şimdi, dün gece Janice Caldwell'in vahşice öldürülmesi polis şubesinin, ya da bizim en temel seviyelerde suçla baş etmede başarısız oluşumuzun acı bir göstergesidir.
My wife and I were in our bedroom when he ran from the Caldwell house.
Caldwell House'dan kaçtığında karımla ben yatak odamızdaydık.
Janice Caldwell had so much to give.
Janice Caldwell'in vereceği o kadar çok şey var ki.
He saw him running from the Caldwell house.
Onu Caldwell House'dan kaçarken görmüş.
The Caldwell house?
Caldwell House?
The way your wife died, Mr. Caldwell.
Karınızın ölüm şekli, Bay Caldwell.
You mentioned it this afternoon, that stupid slip of the tongue that I made when I said that Margaret and I were in our bedroom when the man ran from the Caldwell house.
Bu öğleden sonra ondan söz etmiştiniz, adam Caldwell House'dan kaçtığı sırada Margaret'le benim yatak odamızda bulunduğumuzu söylediğimde yaptığım şu dil sürçmesinden.
When you asked for me to report to the Caldwell house.
Rapor vermem için Caldwell House'a gelmemi istediğin zaman.
You mean the Caldwell woman?
Caldwell kadınını mı demek istiyorsunuz?
You see, Mr. Caldwell left the house around 9 : 00.
Görüyorsunuz, Bay Caldwell evi saat 09 : 00'da terk etti.
If Mrs. Caldwell spoke to her husband on the phone, why didn't she leave any fingerprints on the phone?
Eğer Bayan Caldwell kocasıyla telefonda konuştuysa, niçin telefonda parmak izi bırakmadı?
The one downstairs has Mr. Caldwell's prints on it, but it doesn't have Mrs. Caldwell's prints.
alt kattakinde ise Bay Caldwell'inkiler var, fakat Bayan Caldwell'in parmak izleri yok.
That Caldwell never actually talked to his wife?
Caldwell'in gerçekte karısıyla hiç konuşmadığına mı?
Unless you're trying to tell me that Caldwell killed his wife and then faked the whole thing?
Tabi, Caldwell'in karısını öldürdüğünü ve sonra da her şeyi uydurduğunu söylemeğe çalışmıyorsan.
Mrs. Caldwell, she had a habit whereby she would put her nightgown under the pillow every morning.
Bayan Caldwell'in bir huyu vardı, her sabah geceliğini yastığının altına koyardı.
So, of course, we know that Mrs. Caldwell would not have put on the blue nightgown.
Bu durumda, elbette, Bayan Caldwell'in mavi geceliğini giymiş olamayacağını biliyoruz.
Mr. Caldwell, he knew about the nightgown under the pillow.
Bay Caldwell yastığın altındaki gecelikten haberdardı.
I don't like to speak badly of the dead, but, yesterday, your wife confirmed to me that Mrs. Caldwell was seeing other men.
Ölünün ardından kötü konuşmak istemem. fakat, dün, karınız Bayan Caldwell'in başka erkeklerle görüştüğünü bana teyit etti.
If you can spare a moment, it's about Mrs. Caldwell.
Biraz zaman ayırabilirseniz, söz konusu olan Bayan Caldwell.
Mrs. Caldwell was a valued client, yes.
Bayan Caldwell değerli bir müşteri idi, evet.
Well, I never would have charged Mrs. Caldwell $ 8,000 for a piece of glass.
Şey, ben bir cam parçası için asla Bayan Caldwell'e 8,000 dolar ödetmezdim.
I arranged with a friend to have this copied for Mrs. Caldwell so that her husband wouldn't realize that she had sold the original back to me.
Bunun Bayan Caldwell için bir kopyasının çıkarılması hususunda bir arkadaşı ayarladım, böylece kocası aslını bana geri sattığını anlamayacaktı.
Well, Mrs. Caldwell was beautiful and charming for a woman of 36.
Şey, Bayan Caldwell 36 yaşındaki bir kadın için güzel ve çekici idi.
I'm here to talk about a Janice Caldwell.
Janice Caldwell diye biri hakkında konuşmak için buradayım.
Janice Caldwell was a friend of mine, Lieutenant.
Janice Caldwell benim bir arkadaşımdı, Komiser.
You happen to know this woman Mrs. Caldwell.
Bu kadını, Bayan Caldwell'i tanıyorsunuz.
Janice Caldwell died between 10 : 30 and 11 : 00.
Janice Caldwell 22 : 30 ile 23 : 00 arasında öldü.
Janice Caldwell had a boyfriend.
Janice Caldwell'in bir erkek arkadaşı vardı.
I specifically asked you this afternoon if you thought Caldwell had killed his wife.
Bu öğleden sonra ben özellikle sence Caldwell karısını öldürdü mü diye sormuştum.
I didn't get a very good look at that man the night he ran from the Caldwell house.
O gece Caldwell House'dan kaçan adama çok iyi bakmamıştım.
I said a lot of things, Mr. Caldwell.
Ben bir çok şey söyledim, Bay Caldwell.
Positive. Caldwell is meeting him on my instructions.
Caldwell benim talimatlarım üzerine onunla buluşuyor.
Mr. Caldwell will give you his statement.
Bay Caldwell ifadesini verecek.
And I believe you either killed Janice Caldwell or you're covering up for it.
Ve inanıyorum ki, siz ya Janice Caldwell'i öldürdünüz ya da ona yataklık yapıyorsunuz.
At first, I thought Mr. Caldwell was responsible, but that didn't work out because of the nightgown business.
İlkin, Bay Caldwell'in sorumlu olduğunu düşündüm, fakat gecelik sorunu nedeniyle sonuç vermedi.
Janice Caldwell's jewels.
Janice Caldwell'in mücevherleri.
You took them from the Caldwell house, you hid'em, and today you planted'em here to incriminate Mr. Jessup.
Onları siz Caldwell House'dan aldınız, sakladınız, ve bugün onları buraya Bay Jessup'u suçlamak için yerleştirdiniz.
You see, I persuaded Mr. Jessup to telephone Mr. Caldwell, knowing that Caldwell would contact you.
Görüyorsunuz, Bay Jessup'u Bay Caldwell'e telefon etmeğe ikna ettim, Caldwell'in sizinle irtibat kuracağını biliyordum.
I think once your friend, Mr. Caldwell, understands the situation, he'll fill in some missing pieces.
Sanırım bir kez dostunuz, Bay Caldwell, durumu anlayınca, bazı boşlukları dolduracaktır.
- Mr. Caldwell.
- Bay Caldwell.
There's over a thousand of'em headed this way under Caldwell.
Caldwell'in komutasında en az bin kişi buraya geliyor.
With Caldwell leading''em they will. Look.
Caldwell'in yönlendirmesiyle saldırırlar.
Where's Caldwell?
Caldwell nerede?
Sister Anna, Sister Felicia, this is Mr. Caldwell.
Rahibe Anna, Rahibe Felicia, bu, Bay Caldwell.
Sister Anna, go with Mr. Caldwell and three children with you, please.
Rahibe Anna, siz, üç çocukla beraber Bay Caldwell ile birlikte gidin.
Mr. Caldwell, what have you got there?
Bay Caldwell, ne var orada?
Caldwell, take over.
Caldwell, kumandayı al.
Mr. Caldwell, remind me to write a letter to the builders of this boat.
Bay Caldwell, unutturmayın, bu gemiyi inşa edenlere bir mektup yazacağım.
- Mr. Caldwell is doing all right.
- Bay Caldwell'in keyfi yerinde.