Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Call it whatever you want

Call it whatever you want перевод на турецкий

256 параллельный перевод
You call it whatever you want, but you're gonna do it.
Sen buna ne dersen de, ama yapacaksın.
Call it whatever you want, Pete.
Nasıl istersen öyle de, Pete.
- You call it whatever you want to.
Ne demek istiyorsan onu de.
Call it whatever you want, but we're gonna get out of it.
Onu artık nasıl adlandırıyorsan... Fakat bundan artık kurtulmamız lazım.
Call it whatever you want.
Adına ne dersen de.
- I got the girl this time, Dawson. Call it the law of averages, call it an act of God call it whatever you want, but I got her.
İlahi adalet diyebilirsin, yada tanrının bir kıyagı her ne dersen de, ama onu kaptım.
Because gardener, flower, star, co-star, call it whatever you want to, it works for us Adler girls.
Çünkü bahçıvan, çiçek, yıldız, yardımcı oyuncu ne dersen de Adler kadınları hepsini taşımayı bilir.
Call it whatever you want, let's just do it.
Ne dersen de, hadi şunu yapalım.
Call it whatever you want.
Nasıl istersen öyle çağır.
- Call it whatever you want.
- Nasıl dersen de.
You call it whatever you want.
Bana ne dersen de.
You call it whatever you want.
Ne istersen de.
It was in the cards or it was fate or a jinx or whatever you want to call it, but right from the start...
Ya alın yazısı, ya kaderdi ya büyüydü ya da ne derseniz oydu. Fakat en başından beri buydu.
And what was your hidden aversion or subconscious discontent, or whatever it is you want to call it, that made you go playing patty-cake with her?
Sorabilir miyim acaba, senin gizli tiksintin ya da bilinçaltı huzursuzluğun ya da her neyse, o neydi ki kasabanın her yerinde onunla evcilik oynadın?
But you knew you couldn't face up to a job like murder, especially with a knife, so you had a brainstorm or whatever you want to call it, in which you convinced yourself you had committed the murder.
Fakat özellikle bir bıçakla cinayet gibi bir işe girişemeyeceğini biliyordun, böylece bir beyin fırtınası yaşadın ya da sence her neyse, o durumda kendini cinayet işlediğine ikna ettin.
- or Whatever you Want to call it.
Serseri veya üçkâğıtçı. Adını sen koy.
Try to call me by 8 : 30. As soon as you find out whatever it is they want you to do.
Ya da yapmanı istedikleri şeyin ne olduğunu anlar anlamaz.
You don't want to miss the first inning, or the first chuck, or whatever you call it.
İlk vuruşu kaçırmak istemezsin. Ya da ilk bölümü veya her ne diyorsanız.
Whatever you want to call it.
Korkunuzu. Adına her ne derseniz işte.
I think there's something in the water that turns us into hausfraus, drones, whatever you want to call it.
Bence suda bir şeyler var. Bizleri "evimizin kadınına" ya da uyuşmuş tiplere - ne dersen artık - dönüştüren bir şey.
- Whatever you want to call it.
- Siz nasıl tanımlıyorsanız.
I love their courage, or their contempt for death, or whatever you want to call it.
Cesaretlerini severim,... ya da ölümü küçümsemelerini ya da adına her ne dersen.
Whatever you want to call it.
Sen ne demek istersen de, Data.
It begins by admitting that there's a power, whatever you want to call it, that's greater than ourselves.
- Öncelikle yüksek bir güce inanmalısın.
I think he's convinced himself that he's possessed... by the ghost of Curwen or whatever you want to call it.
Sanırım Curwen'in hayaleti yada her ne derseniz onun... tarafından elegeçirildiğine kendini inandırmış.
It's their way of expressing their connection to eternity or whatever you want to call it.
Bu, kendilerini ifade etme biçimi onların sonsuzlukla bağlantısı ya da adını ne koymak istersen işte.
Now, you can call it whatever you want,
Burda olanlara ne ad verirsen ver... cinayet, sadece cinayet.
Whatever you Want to call it.
Adına ne dersen.
Call him whatever you want, but do it fast because little Bill here has stopped breathing.
Ne dersen de ama çabuk ol çünkü küçük Bill'in solunumu durdu.
I'm a faith birth, de-gene-erate, whatever you want to call it.
Bir "İnanç Doğum" um, dejenereyim, her ne demek istersen.
What if this man's life force, his chi, whatever you want to call it, retained a blue print of the actual man himself, guiding rapid growth, not as cancer, but as regeneration.
Ya adamın yaşam gücü, "chi" si,... adı her neyse, gerçek adamın bir kopyasını alıp,... kanser olarak değil de, yeniden üreme şeklinde gelişmişse?
It was like his mind, his spirit, whatever you want to call it, just disappeared.
Beyni gibi, yada ruhu, ona her ne deniyorsa, kaybolmuştu.
The end of existence, reality,... history, whatever you want to call it.
Sona erdi. Tükendi.
Scully, when that monster, Pincus, whatever the hell you want to call it, When he attacked that woman last night, he did something to the back of her neck.
- Scully, o canavar Pincus, ona ne demek istiyorsan dün gece o kadına saldırdığında, boynuna bir şey yaptı.
I hate this place this zoo this prison this reality, whatever you want to call it.
Ben buradan nefret ediyorum. Bu hayvanat bahçesinden bu hapishaneden bu gerçeklikten, ya da her ne diyorsanız.
Around the world : Rimming butt-sucking... whatever you want to call it.
Arkayı yalamak, popo emmek.
Our bond, our connection, whatever you want to call it.
Bağımız, ilişkimiz, adını sen koy.
The mystery of God, or whatever you want to call it and why we're given the questionable gift of knowing that we're gonna die.
Tanrının sırrı, ya da ona her ne dersen ve neden bu şüpheli yeteneğe sahibiz öleceğimiz bilgisine?
Look, this flower stinks just like this coup d'etat, revolution, or whatever you want to call it.
Bak, bu çiçek iğrenç kokuyor. Tıpkı bu darbe gibi, devrim gibi nasıl istersen öyle adlandır.
God, or whatever you want to call it.
Tanrı ya da nasıl adlandırırsan.
Many people talk about Atlantis, a lost continent, city, whatever you want to call it.
Birçok insan, Atlantis'ten, kayıp bir kıtadan, kayıp bir şehirden veya artık adına ne derse ondan bahseder.
The spirit... Or consciousness, the soul, whatever you want to call it, it turns out the realm they inhabit has a finite capacity
Ruh... ya da bilinç, ruh, nasıl adlandırırsan adlandır, kapladıkları alan sınırlı kapasitededir.
I want all of you to watch me in case I have another episode, a bleed, whatever you want to call it
Hepinizin beni başka bir olayda, bir kanamada ya da işte her ne ad veriyorsanız izlemenizi istiyorum
And I didn't want our date, or whatever you want to call it, to end.
Randevumuzun ya da her ne haltsa, bitmesini istemedim.
NOW I WANT YOU TO CALL DAVID RIGHT NOW AND APOLOGIZE TO HIM FOR WHATEVER IT IS YOU DID.
Şimdi, derhal David'i aramanı ve ne yaptıysan özür dilemeni istiyorum.
And you can call a lie whatever you want but it's still a no-good stinkin'lie.
Bir yalana ne isim verirseniz verin, o hala kokuşmuş bir yalandır.
Improv, whatever you want to call it.
Prova, sen ne dersen.
YOU CAN CALL IT WHATEVER THE FUCK YOU WANT.
Buna ne sikim diyorsan diyebilirsin.
So no matter how much I want to achieve enlightenment, or whatever you call it, what happens if I look at my life and I don't honestly believe I deserve it?
Öyleyse ayndınlanmayı, ya da nasıl adlandırırsan adlandır, ne kadar başarmayı istesem de, eğer hayatıma bakıp, bunu hak etmediğime dürüstçe inanırsam ne olur?
Soul, conscience, whatever you want to call it. She's a citizen, right?
Ruh, vicdan, her ne istersen söyle, tam bir vatandaş değil mi?
Whatever you want to call it.
Ne istersen söyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]