Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Call me when you get there

Call me when you get there перевод на турецкий

109 параллельный перевод
Call me when you get there.
Oraya varınca beni ara.
Yes. Call me when you get there.
Oraya varınca beni ara.
Call me when you get there.
Oraya gidince beni ara.
So you call me when you get there, and we'll see where things are.
Oraya vardığınızda beni arayın ne halde olduğumuzu bilelim.
- Call me when you get there.
- Gidince beni ara.
will you call me when you get there, please?
Oraya gidince beni ara lütfen, olur mu?
- Hey. Call me when you get there.
- Varınca ara tamam mı?
- Call me when you get there.
- Varır varmaz ara beni.
Call... call me when you get there.
Varınca... beni ara.
You call me when you get there?
Oraya vardığında beni ara.
Call me when you get there.
Ulaşınca beni arayın.
And why don't you call me when you get there.
Oraya gittiğin zaman beni ararsın.
Call me when you get there.
Vardığında beni ara.
Okay, call me when you get there.
Tamam, gittiğinde beni ara.
Okay. Well, call me when you get there.
Tamam, peki, Oraya vardığında beni ara.
Call me when you get there and tell me what it's like.
Oraya gidince beni ara. Nasıl bir yer olduğunu anlat.
Call me when you get there.
Vardığında mutlaka beni ara?
- Call me when you get there.
- Beni aramayı unutmayın.
So you'll call me when you get there?
Varınca beni ara.
- Call me when you get there.
- Gidince ara beni.
Call me when you get there, and be careful.
Pekâlâ, oraya vardığında beni ara ve dikkatli ol, tamam mı?
Call me when you get there.
Oraya gittiğinde beni ara.
Call me when you get there.
Oraya gittiğinde ara.
Call me when you get there.
Hastaneye gittiğinde beni ara.
Okay, call me when you get there.
Tamam. Oraya gittiğinde beni mutlaka ara.
- Call me when you get there.
- Oraya vardığında ara beni.
Call me when you get there.
oraya varınca beni ara.
Call me when you get there.
Çatıya çıkınca haber ver.
Climb on top of the first cargo airplane, and call me when you get there.
İIk kargo uçağının üstüne çık ve beni oradan ara.
Okay, call me when you get there.
- Vardığınızda ara.
Well, buckle up. Don't speed. Stay off your cell phone and call me when you get there.
Kemerini tak, yavaş git, telefonla konuşma gidince de beni ara.
Call me when you get there.
Gittiğinde ara.
You call me when you get there.
Varınca ara.
- Call me when you get there, okay?
- İndiğinde beni ara, tamam mı?
Call me when you get there.
Vardığınızda beni arayın.
Just give me a call when you get there.
Gelince bana telefon et.
Also, why don't you give me a call when you get there, okay?
Bir de, varınca beni ara. Tamam mı?
Call me when you get home. I won't be there but leave a message so I know.
Eve gittiğinde beni ara ve mesaj bırak ki bende kendimi ona göre ayarlıyayım.
I want you to go down | to the basement at Stargher`s workplace and call me when | you get down there.
Stargher'in çalışma yerinin bodrumuna gitmeni istiyorum. Oraya gittiğinde beni ara.
Fuck the grid! Call me | when you get down there.
Bilgileri siktir et, Oraya gittiğinde beni ara.
You call me from secure when you get there.
Ofise git ve beni güvenli bir hattan ara.
Give me a call when you get there.
Oraya vardığında beni ara.
Call me when you get there, okay?
Artık uyanığım.
- Give me a call when you get there.
- Vardığında beni ara.
When you, when... When you get there, could you just call me when you get wherever and Lo tells you the surprise?
Sen, orada olduğunda, Lo'nun, sürprizi hazırladığı yere gittiğinde, beni arayabilir misin?
It's on the first floor, and there's a red stripe running down the hallway. Just please call me when you get this, okay?
Birinci katta ve koridorda yerde kırmızı şerit var.
When you get back there, you call me, all right?
Geri döndüğünde, beni ara, tamam mı?
Dear Dad, sorry you haven't heard from me for so long, but I'm in the desert... and there are not a lot of phones. When we get back to civilization I'll call.
Sevgili babacığım, uzun süre benden haber alamadığın için özür dilerim,... ama şu an çöldeyim ve orada fazla telefon etme şansı yok.
You'll call me, yeah? When you get there?
- Vardığında beni ararsın, değil mi?
Um, listen, when you get this message, will you give me a call? Uh, there's something I want to ask you.
Tamam.
Mom, call me when you get this message. There's been a change of plans. Bye.
Anne, bu mesajı aldığında beni ara planlarda bir değişiklik oldu hoşçakal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]