Carol перевод на турецкий

What? But then I talked to Carol and she told me more about your situation, and I realized, I might've... you know, just... misjudged you, so-so I'm sorry.

- Ama sonra Carol'la konuştum ve durumundan bahsetti bana ve anladım ki seni yani seni yanlış değerlendirmişim, özür dilerim.

You know, that's why I'm so happy for you and Carol.

- Carol'la sizin adınıza o yüzden seviniyorum.

I got to go have a quick talk with Carol and I will be right back.

Carol'la hemen bir konuşup dönerim.

Carol!

Carol!

- Carol.

- Carol.

Home of Carol Pilbasian-Miller.

Carol Pilbasian-Miller'ın Evi.

I know, Carol. I know.

- Biliyorum Carol, biliyorum.

- Were you? Okay. You didn't tell Carol, did you?

Carol'a söylemedin, değil mi?

Carol, I-I think we might have to cut down on the public displays of affection - for a bit.

Carol, bence toplum içindeki yakınlığımızı biraz azaltmalıyız.

Carol, are you sure we're not rushing into this whole... - "having a baby" thing?

- Carol bu bebek yapma işinde sence biraz aceleci değil miyiz?

We need to have as many babies as possible. Those were Carol's exact words.

"Mümkün olduğu kadar çok bebek yapmalıyız." Carol aynen böyle dedi.

I should be impregnating both Carol and Melissa for the good of humanity.

İnsanlık için hem Carol'u, hem de Melissa'yı hamile bırakmalıyım.

Oh, Carol!

- Carol! - Ne oluyor?

No, Carol! No, I'm not okay!

Hayır Carol, iyi değilim!

Carol, I don't know what to do...

Carol, ne yapacağımı bilmiyorum.

Carol, do you want our babies to have sex with each other?

- Carol, bebeklerimizin birbirleriyle seks yapmasını istiyor musun?

- Carol, it hurts my lips to say it. But our backs are against the wall here.

Carol, söylemek benim de dudaklarımı acıtıyor ama başka çaremiz yok.

But I meant Phil and Carol babies.

Ama Phil ve Carol bebeklerini kastetmiştim.

Carol, we cannot put our babies in a situation where they have to have sex with each other.

Carol, yavrularımız ensest ilişki yapmak zorunda kalmamalı.

That's my Care Bear. Be strong.

İşte benim Minnoş Carol'um.

! No, Carol, she's not talking about being horny about me.

Hayır Carol, bana azdığını söylemiyor.

What the hell did you tell Carol?

- Carol'a ne dedin sen?

I swear I never meant to come between you and Carol.

Carol'la aranızda fitne çıkarmak istemedim.

Just heading to Carol's, huh? Cool, cool, cool.

Carol'a gidiyorsun demek?

Carol?

Güzel, güzel.

Knock, knock.

- Carol? Tık tık.

Carol, the only thing I'm horny for is your friendship.

- Carol, tek azdığım şey senin arkadaşlığın.

- Carol, come on.

- Carol, yapma.

I thought this was just going to be about, you know, the stuff Carol said.

- Şey gibi olur sanmıştım... Carol'un dediği gibi işte.

I just feel guilty about Carol.

Carol'a karşı suçluluk hissediyorum.

Damn it, Carol!

Of be Carol!

No, Carol, nobody has diarrhea. Okay?

Hayır Carol, kimse ishal değil.

Carol, shame on you.

Carol, yazıklar olsun sana.

Carol, are you high?

Carol, kafan mı güzel?

Oh, Carol Pilbasian Miller, you are one crafty devil.

Carol Pilbasian Miller, yetenekli şeytanın tekisin.

Carol? - What's this?

Carol?

Carol, this is a complete waste of glitter. Okay?

Carol, bunun adı sadece sim israfı.

Oh, please, Carol. Love runs deeper than just sharing a favorite movie.

- Yapma lütfen Carol aşk, aynı favori filmden daha derin bir şeydir.

Carol, you okay?

- Carol, iyi misin?

Yeah, but, Carol...

Evet ama Carol...

Carol, I don't want to demean your system here, but it's just so elaborate.

Carol, sistemini küçümsemek istemem ama çok uğraştırıcı bir şey bu.

Carol, will you stop nudging them?

- Carol, desteklemeyi keser misin artık?

You know what, Carol?

Ne diyeceğim biliyor musun Carol?

Oh, too late, Carol.

- Çok geç Carol.

Okay, so, Melissa, why don't you and Carol be shirts, and Todd and I will be skins?

Peki Melissa, senle Carol tişörtlü, benle Todd çıplak olalım, nasıl?

So I was gonna say all that stuff to Carol.

İşte bunları Carol'a diyecektim. Sence nasıl?

No, I think Carol will love that.

- Hayır, bence Carol çok sevecektir. - Oh, güzel.

Yeah, I'll just keep it exactly the same for Carol.

Carol'a böyle hiç dokunmadan aynı şekilde söyleyeceğim.

Carol?

- Carol?

Carol.

Carol.

- Carol?

- Carol?