Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Carte

Carte перевод на турецкий

238 параллельный перевод
A la carte.
Alakart.
If you remember, we more or less gave him carte blanche.
Hatırlarsan ona açık çek vermiştik.
Very well, Mr. Flywheel, you have carte blanche.
Peki Bay Flywheel tam izniniz var.
- Yes, sir. - Prairie oysters is à la carte.
Yalnız o a la carte olarak servis edilir.
I'll give you carte blanche for the next month.
Önümüzdeki ay için sana açık kart veriyorum.
The dinner, or a la carte?
Fix menü mü? Yoksa farklı birşeyler istermisiniz?
À la carte?
Alakart mı?
You will see to it that in that respect she is given carte blanche.
Bunun için ona acık çek verilsin.
Carte quite blanche, sir?
Tam bir açık çek mi?
You'll have to give me carte blanche.
Çalışırken, bana tüm serbestliği tanımanız lazım.
Carte de visite.
Kartvizit.
- Carte de visite, anyone?
- Kartvizit isteyen?
When it's à la carte, then we get sensible garbage.
Alakart olunca, çöp daha güzel olacak.
They've given me carte blanche.
Sadece sizin için gider hesabı açtım.
There's a salon there, and I don't mean a beauty parlor.
Orada "Candy a la carte" adında bir bar var.
Candy a la carte. Candy's a personal friend of mine.
Çok güzel bir yer değildir, ama....... sahibi arkadaşımdır,
As always, you have carte blanche as to method and personnel.
Her zaman olduğu gibi, yöntemlerinizde ve ekibinizi seçmekte tam yetkilisiniz.
I can make you all rich, but I want to be left carte blanche.
Ve hepinizi zengin edebilirim, ama iş bitene kadar bana müdahale edilmesini istemiyorum.
And cross your heart. Then presto, breakfast à la carte.
Ve elini kalbine koy.
- Carte Blanche?
- Serbest çalışma?
The waiter is busy, Sir, but I will bring you the carte des vins when I have finished attending to this Gentleman.
Garson şu an meşgul, efendim, ama ben size şarabınızı getireyim şuradaki centilmen ile ilgilendikten sonra.
# Put him in the ring, Joe, chicken à la carte
Ringe çıkar onu, Joe Yiyelim şu tavuğu!
Hey, this is all а la carte.
Hepsi menü usulü.
- l have carte blanche?
- Tam yetki mi yani?
In a home, you don't order à la carte!
Evde menüden sipariş veremezsiniz!
Carte blanche at the best shops in town.
Sonuçta, şehirdeki en iyi mağazanın yöneticisiydi.
Visa, Diner's Club, Carte Blanche.
Visa, Diner's Club, Carte Blanche.
I just have to find a quiet spot, tell her I'm going to bed at half nine, and carte blanche.
Sadece sakin bir nokta bulup, saat dokuz buçukta yatacağımı söyleyeceğim ona, sonra bütün otorite bende.
We had carte blanche.
Bize açık çek verdi.
Anything à la carte is a separate negotiation.
Daha lüks bir şeyler için başka şekilde anlaşırız.
Would you care for the daily special, or would you like to order a la carte?
Günün spesiyalitesini mi istersiniz, yoksa alakart bir şeyler mi ısmarlayacaksınız?
You gotta wine'em, dine'em, you let'em order a la carte.
Onlara şarap verir, ağırlar ve açık büfede yemelerini sağlarım.
Let you order a la carte!
Sana açık büfe teklif ediyorum!
She's in the back dressing room. Carte blanche.
Soyunma odasında, buyrun klüp sizin Çavuş.
I got carte blanche with his elite unit.
Onun elit kuvvetleriyle carte blanche'm var.
oh, carte blanche, mr. bluestone.
Oh, Beyaz kart, Bay Bluestone.
carte blanche.
Beyaz kart.
You're the one who gave him carte blanche.
Onun tam yetki verdiklerinden birisin.
Yeah, if they came à la carte.
Evet. Siparişe göre gelselerdi olurdum.
I am tilted giving carte blanche to Hastings, though it was preferring to wait a little.
Hastings'e izin vermek niyetindeyim, Lawrence. Ancak biraz beklemeyi tercih ederim. Gereksiz skandal olmasını istemem.
I gave you carte blank in here.
Sana sonsuz yetki veriyorum.
- Will you give me carte blanche?
Yaşlanıyor muyum?
You've got carte blanche.
Boyat sen de.
She gave me carte blanche. Diana? No!
Kimse kıskançlık yapmaz.
Now I'll have carte blanche to create the perfect society.
Şimdi kusursuz toplumu yaratmak için sınırsız yetki sahibi olacağım.
- Flat ten ordered for two from the a la carte menu sent down by lift.
10 numara mı? İki kişilik fiks menü asansörle gönderildi.
Order for two from the a la carte menu sent down by lift.
İki kişilik fiks menü asansörle gönderildi.
Psi Corps doesn't consider it carte blanche.
Psişik Birliği de kayıtsız şartsız bir otorite değildir.
I mean, in the late " 20s, the most exciting experiments... were taking place at the Fox Studios, where the German master, Frederick Murnau, was given carte blanche on the strength of his European triumphs.
20'lerin sonundaki en heyecan verici şey,.. ... usta yönetmen Alman Frederick Murnau'ya Avrupa başarılarından sonra Fox Stüdyoları tarafından film çekmek için tam yetki verilmesiydi.
Yes, "Carte Noir".
Evet, "Carte Noir".
Two boxes of black coffee.
Evet, 2 kutu kahve "Carte Noir".
carter 1970

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]