Casper перевод на турецкий
568 параллельный перевод
"... did enter the dwelling of Casper Katz...
" Casper Katz'ın hanesine izinsiz girmiş...
They'd have hung you back in Casper if it hadn't been for Captain Bruhn.
Yüzbaşı Bruhn olmasaydı Casper'da seni ipe göndereceklerdi.
Casper?
Casper?
- And so did you, Casper.
- Tıpkı senin gibi, Casper.
Casper, what d'you think you're doing?
Casper, ne yaptığını sanıyorsun?
- Casper, you make me sick.
- Casper, sen beni öldüreceksin.
Why is it, Casper, when all this lot can provide kit, you can't?
Neden Casper, bütün herkesin forması var da neden senin yok?
- What's that got to do with it, Casper?
- Şimdi bunun ne ilgisi var, Casper?
- I'll get you some kit, Casper.
- Sana forma vereceğim, Casper.
- Tha's had it now, Casper.
- Şimdi belanı buldun, Casper.
Right, Casper.
Peki, Casper.
They'll keep your cobblers warm, Casper.
Taşaklarını sıcak tutar, Casper.
Casper, tuck'em in.
Casper, içine sok.
- Pull them up, Casper!
- Yukarı çek, Casper.
Pull them down, Casper.
Aşağı çek, Casper.
Watch yourself, Casper!
Hareketlerine dikkat et, Casper.
Casper, I've got to have yer.
Casper, seni almak zorundayım.
- Casper.
- Casper'dı.
- Casper, what position are you playing?
- Casper sen nerede oynuyorsun?
Come on, quickly, Casper.
Haydi, çabuk, Casper.
Casper!
Casper.
Casper, what do you think you are, lad?
Casper, sen kendini ne sanıyorsun?
- In a hurry, Casper?
- Acelen mi var, Casper?
- Casper.
- Casper'ın.
Has Casper had a shower?
Casper duş yaptı mı?
- Speed, you'll get what Casper just had.
- Speed, Casper gibi yumruğu yiyeceksin.
No one's seen you have a shower, Casper. Cos you haven't had one.
Kimse senin duş yaptığını görmemiş Casper, çünkü yapmadın.
Got a sweat on, Casper?
Terledin mi Casper?
Casper! Up, lad!
Kalk, oğlum.
- You were asleep, weren't you, Casper?
- Uyuyordun değil mi, Casper?
What about you, Casper?
Sen ne dersin, Casper?
- Casper!
- Casper.
Just like you, Casper.
Tıpkı senin gibi, Casper.
- Tell him about the hawk, Casper.
- Ona doğanı anlat, Casper.
- All right, Casper.
- Tamam, Casper.
- Got owt, Casper? - Nay.
- Bir şeyler var mı, Casper?
Casper the Cadger, they ought to call thee.
Otlakçı Casper, senin adın bu olmalı.
They don't even call him Casper.
Ona Casper bile demiyorlar.
- Casper, you're not dead yet.
- Casper, daha ölmedin.
He's just about your size, Casper, isn't he? Eh?
Casper'a gücünüz yetiyor, değil mi?
Well done, Casper.
Aferin, Casper.
"Look, it's Billy Casper and his pet hawk".
"Bakın, Billy Casper ve evcil doğanı." Diyor.
Isn't that that illustrious brother of yours, Casper?
Bu senin o meşhur ağabeyin değil mi, Casper?
What's the matter, Casper?
Ne oldu, Casper?
- I'm Casper.
- Ben Casper'ım
Oh, sit down, Casper.
O, otur, Casper.
Well, then, Casper, what kind of job had you got in mind?
Peki öyleyse, Casper, aklında ne tür bir iş var?
Tell me, Casper, have you ever thought about entering a trade as an apprentice?
Söyle bakalım, Casper, bir yere çırak girip bir meslek edinmeyi düşündün mü?
And listen, Casper.
Ve dinle, Casper.
- Casper. - Yeah.
- Casper.
- Casper.
- Casper.