Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Cause if you do

Cause if you do перевод на турецкий

353 параллельный перевод
You ain't gonna get in no trouble, cause if you do, I ain't gonna let you tend them rabbits.
Sokacak olursan, tavşanlara baktırmam.
♪ Cause if you do, they'll know you.
Gelirsen seni hemen tanırlar.
'Cause if you don't do that, if you don't do that right now, you are a lost man.
Çünkü bunu yapmazsan, bunu hemen yapmazsan, kayıp bir erkeksin. Boş bir kabuk.
IF YOU STILL WANT IT- -'CAUSE IF YOU DO, THAT'S IT.
Girdikten sonra artık dönüş yoktur.
'Cause if you do, I'll have to give you a dose of medicine.
Böyle devam edersen, sana biraz mal vermek zorunda kalacağım.
'Cause if you do, baby, I'll fuck you good, like a big old jack-rabbit, jump all around that hole!
Böyleysen, o zaman seni iyi beceririm! Doyumsuz bir hayvan gibi... Haydi, başla zıplamaya!
'Cause if you do, I really will rape you next time.
'Çünkü eğer anlatırsan, gelecek sefer sana gerçekten tecavüz ederim.
'Cause if you do, maybe when this is over, I might just take an Endeavor flight the hell out of here.
Eğer varsa, bu iş bittikten sonra kaçmak için Endover havayolunu kullanabilirim.
Don't let her walk out with a bad attitude...'cause if you do, you spend the next week... wondering if she's getting her fuck on with somebody else... you know what I'm saying?
Buradan sinirli bicimde gitmesine engel ol. Cunku olmazsan butun haftayi acaba... simdi baskasiyla mi yatiyor diye dusunerek... gecirirsin anlatabiliyor muyum?
'Cause if you do get back together again, then, you're the guy that cried.
Çünkü eğer tekrar bir araya gelirseniz, ağlayan adam olarak hatırlanırsın.
-'Cause if you do you'll go straight to hell.
- Çünkü eğer edersen, cehennemi boylarsın.
'Cause if you do, I deserve to know. And if you don't... then I say we make love like it was the first time. All right?
Varsa bilmek hakkım tamam mı?
'Cause if you do, you're no more than male and female
Çünkü seversen bir erkek veya kadından fazlası değilsindir.
'Cause you'll never get your love if you don't do so.
Sevdiğinizi alamazsınız böyle yavaş kalırsanız.
.'Cause if you are, it won't do you any good.
Öyleyse, pek bir işe yaramaz.
Do you think it would cause a complete breakdown of discipline if a lowly lieutenant kissed a starship captain on the bridge of his ship?
Eğer alt rütbeden bir teğmen Yıldız gemisinin kaptanını gemisinin köprüsünde öperse bu disiplini bozmaya sebep olabilir mi, ne dersin?
Yes. Do you mind if I meet you there,'cause it kind of has to do with your house.
- Orada buluşmamızın sakıncası var mı, Evinizde konuşmamız daha iyi olur.
'Cause if you can't do that, Jimmy Dick, what use are you?
Eğer bunu yapamazsan, Jimmy Dick, ne işe yararsın ki?
If I do, white eyes, you're gonna be in heap big trouble...'cause I'm gonna track you down and shoot an arrow straight up your ass.
Eğer bunu yaparsam, White Eyes..... başına bir yığın bela alacaksın..... çünkü senin peşine düşüp..... gördüğüm yerde oku kıçına saplayacağım!
So, if you leave my house for good, I grant you 150 guilders at once and an annual sum of 160 guilders, on the sole condition that you leave the valuables I gave you to my son's name and you do not cause any more trouble.
Bu yüzden, evimi temelli terk edersen sana hemen 150 Florin vereceğim ve her yıl da toplam 160 Florin, tek koşulla oğlum adına sana verdiğim değerli eşyaları bırakacaksın... #... ve bundan sonra hiçbir sorun çıkarmayacaksın.
Let's hope I don't see you again,'cause if I do...
Umarım seni bir daha görmem, görürsem...
How do you tell if it's a female? 'Cause it's got tits.
- Kadın olduğunu nasıl anlıyorsun?
And if you don't, tell me...'cause I'll get a private detective to find her... who'll do a lot better job than the Dick Tracy club you got here.
Yok eğer bunu yapmayacaksanız, söyleyin... Çünkü bunun için özel dedektifler tutacağım. İşini kimin iyi yaptığını o zaman göreceğiz.
This is Kozue's father, if it's me you want, then Let's do it... but you can't have my daughter'cause she's a virgin.
Bu Kozue'nin babası.. Bana istediğini yapabilirsin ama kızıma yapamazsın. Çünkü o bir bakire.
If you'll do me the courtesy of accepting the word of a gentleman, l will reveal the true cause of this war.
Eğer bir centilmenin sözünü kabul etme nezaketini gösterirseniz bu savaşın gerçek nedenini size açıklayacağım.
Look, stop. Look, Punchy, if you wanna do any more screaming, be my guest'cause I'm so through.
Bak Punchy, daha bağırmamı istiyorsan kendin buyur.
If it's true, how come you haven't arrested this woman? 'Cause she didn't do it.
Eğer doğruysa, nasıl oldu da bu kadını tutuklamadın?
Yeah, we all go down if you do,'cause we all crew.
Biz batarsak sen de batarsın, çünkü biz bir takımız.
But if you haven't, get off your ass,'cause God won't do it for you.
Eğer yapmadıysan, kaldır kıçını, çünkü Tanrı bunları senin için yapmayacak.
'Cause when I asked her if I could look down in that cellar of yours, she said : "What's it got to do with you?"
"Kilerine bir bakabilir miyim" diye sorduğumda "Seni ne ilgilendiriyor ki?" dedi.
'Cause if you loved me, you'd do a better job defending me.
Çünkü beni seversen beni daha iyi savunursun.
Drugs have done good things for us, if you don't believe they have, do me a favour take all your albums, tapes and CDs and burn'em'cause you know what...?
Uyuşturucular bize iyi şeyler yapar. Eğer buna inanmıyorsanız, bana bir iyilik yapın : Tüm albüm, kaset ve CD'lerinizi yakın.
If you refuse to do so you'll have to appear in court and show just cause.
Eğer reddederseniz mahkeme huzuruna çıkacak ve sonuçlarına katlanacaksınız.
Okay,'cause I thought this was about getting the ball back, but if you just want to clear your name, then this will do it.
Hiçbir şey benim hakkımda değil! Hiçbir şey! Sana birşey söyleyeyim.
- Don't worry about it,'cause anytime you want to give me anything, just let me know,'cause if I had to do it all over again,
Sağol. - Güzel, gribi bulaştırdığım için çok üzgünüm. - Hayır, endişelenme, bir daha her hangi bir şey vermek istediğinde sadece haber ver.
'Cause £ ¬ you know £ ¬ I'II do it if you don't want to.
Çünkü istemezsen bende yapabilirim.
'Cause I'll do it if it'll make you happy.
Eğer seni mutlu edecekse yaparım yani.
'Cause if you can't see that doing the right thing, even with nothing to gain, is what makes you a mensch and decent and civilised I can't have anything to do with you.
Kazanacak birşeyin olmasa da doğru şeyi yapmanın seni onurlu, dürüst ve medeni biri haline getirdiğini göremiyorsan seninle hiç işim olmaz.
'Cause when you asked me if I was thinking about us and I said I wasn't... I want you to know... I do.
Çünkü "İlişkimizi mi düşünüyorsun?" dediğinde sana "Hayır!" demiştim ya bilmeni isterim ki düşünüyorum.
'Cause if it was, I could tell you, "Yes, sir. I do."
Eğer öyleyse, "Evet, efendim, konuşurum," demeliyim.
You have two 100-ton vehicles that are gonna collide... and you can cause great destruction if you don't do that exactly right.
Birbirlerine birleştirmeniz gereken, iki tane 100 tonluk aracınız var. Eğer bunu hatasız bir şekilde yapmazsanız büyük bir yıkıma neden olabilirsiniz.
Then if you do, you have one mil at my "Casa" at 7 : 00,'cause I'm auctioning the shit off.
İstiyor musun? Ö zaman saat 7de 1 Milyonla benim evime gel, çünkü malı açık arttırmaya çıkarıyorum.
You know, if breaking up couples is your thing... you can do your thing with me'cause...
onu benimle yapabilrisin'çünkü- -
Come on,'cause...'cause we can do it in the... in the bedroom, if you want.
Haydi ama, eğer istiyorsan o işi yatak odanda yapabiliriz.
Because if all you wanna do is have fun, then you would come here down here'cause this is fun.
Çünkü eğer canın eğlenmek istiyorsa tek yapman gereken buraya gelmek. Çünkü bunun adı eğlence.
We both know she would never do that, and I'm sure you're probably wondering... how the exam got in her bag,'cause I know that's what I'd be wondering if I were you,
Tabi sınav kağıdının onun çantasına nasıl girdiğini merak ettiğinize eminim. Çünkü yerinizde olsam ben de bunu merak ederdim ve şey...
If you get bored, you let me know,'cause I'll do it. - I'll do it.
Eğer sıkılırsan falan bana haber ver de yerine ben gireyim.
You best hope they don't find you...'cause if they do, they're gonna kick your asses.
Dua edin sizi bulmasınlar... yoksa ağzınıza sıçarlar.
- Cause I'll buy you some ice cream afterwards if you do.
- Çünkü eğer böyle yaparsan sana sonra dondurma alacağım.
But do you think that the few pennies you'll make from this... will make up for all the pain that it'll cause if it comes out?
Peki birkaç kuruş para kazanmak bu kitabı yayınlamaktan doğacak acıyı telafi edebilecek mi?
If you go, then I'll be blue 'Cause breaking up is hard to do
Eğer gidersen çok üzüleceğim çünkü ayrılık çok zor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]