Ceiling перевод на турецкий
2,748 параллельный перевод
F.A.A. says that they flew below the 1,000-foot radar ceiling.
Havacılık dairesi, radar limitinin altında uçtuklarını söyledi.
When you walk into the hall, on the ceiling there's a big... what do ya call it?
Salona girince tavanda büyük bir... Ne deniyordu ona?
♪'cause then, I'll hit the ceiling ♪
¶ yoksa deliye dönerim ¶
Ceiling of the galley.
Kadırga merdivenleri.
You make paper airplanes for fun and hang them from the ceiling.
Eğlence olsun diye kağıt uçak yapıp sonra da tavanına asıyorsun.
She was pinned to the ceiling.
Tavana yapıştırıldı.
When I was sleeping in my crib my mom was pinned to the ceiling above me.
Eskiden ben karyolamda uyurken annem benim üstümde tavana yapışmıştı.
If that were true, there'd be blood here on the wall, and then the ceiling here.
Söylediklerin doğru olsaydı duvarın burasında ve tavanda kan olurdu.
There's a bet ceiling.
Bahis sınırı var.
A giant hole now blasted into the ceiling, debris falling down and crushing several spectators, which is also not the tradition for a royal Canadian wedding.
Tavanda devasa bir yarık açıldı. Betonlar yere düşüyor ve birkaç seyirciyi eziyor. Ki bunlar da kesinlikle gelenekten değil.
Bright beam of light shooting through the hole in the ceiling.
Parıldayan bir ışık huzmesi tavandaki yarıktan içeri vuruyor.
Me, I watch that crack in the ceiling.
Şahsen ben, tavandaki şu çatlağı izliyorum.
I wired the walls and the ceiling tiles like you asked.
İstediğiniz gibi duvara ve tavana tesisatı kurdum.
Why would you need to if you're dropping in through the ceiling?
Nasılsa bir kenara fırlatıp atacaksın, niye yanında çiçek getiresin ki?
But this ceiling is... against regulations.
Ama bu tavan yönetmeliğe aykırı.
We had to scrape him off the ceiling every time hurricane Theresa blew into his life.
Fırtına Theresa ne zaman çocuğun hayatına girecek olsa ardında paramparça bir kalp bırakıyor.
The energy nodules in the ceiling, they're doing this.
Tavandaki enerji nodülleri mi? Onlar mı yapıyor?
Rick was hanging from the... the ceiling like some crazy bat.
Rick tavanda sallanıyordu aynı bir yarasa gibi.
The ceiling is about three meters high, so you won't hit your head.
Üç metre yüksekliğinde. Yani kafanı bir yere toslamazsın.
Do you want me to shout again? Look at the ceiling, the ceiling...
Canınıza mı susadınız?
Don't forget the ceiling, huh?
Tavanı çekmeyi unutma, tamam mı?
You. To repair the hole you made in my ceiling.
Sen, tavanı tamir ederken kullanacaksın.
If I make too much noise, just bang on the ceiling.
- tavana vurman yeterli. - Sorun değil.
Lying on my couch and it drips from the ceiling into my eye!
Kanepemde yatarken üzerime aktığını düşün
What's going on with this debt ceiling?
Nedir bu borçlanma sınırı meselesi?
Look up at the ceiling.
Tavana bak.
He said I... I'd reached my ceiling.
Yüksebileceğim kadar yükseldiğimi söyledi.
Yeah, the ceiling is leaking.
- Evet, tavan akıtıyor.
The next thing you know, you'hanging from the ceiling in a museum and children are looking at your private parts.
Sonra bir bakmışsın, alelade bir müzede tavandan asılmışsın gelen geçen çocuklar da mahrem yerlerine bakıyor.
With these two jerks staring at the ceiling the whole day?
Bu iki aptalın gün boyunca boş boş tavana bakmasını mı çekeceksiniz?
You want to pay us to stare at the ceiling?
Tavana bakmamız için bize para ödemek mi istiyorsunuz?
Stare at the ceiling, scratching your ears, normal everyday things.
Tavana bakın, kulaklarınızı kaşıyın her gün ne yapıyorsanız onu yapın.
Wanna know the best thing about having a mirror on your ceiling?
Tavanda bir aynanın olmasının en güzel tarafı ne biliyor musun?
He's hitting the glass ceiling.
Artık kabına sığmaz oldu.
Ricky Dunn's were on the interior ceiling.
Ricky Dunn'ınkiler iç tavan döşemesindeydi.
Another crack in that ceiling.
Bir şey daha yapmış oldunuz.
The only thing he had a prayer of hitting was Gedda or the ceiling.
Ateş ederken ya Gedda'yı ya da tavanı hedef aldı.
It's a drip from the ceiling.
Tavandan damladı.
The ceiling's dripping.
Tavan akıtıyor.
Those stars you put on the ceiling look so cool.
Tavana koyduğun bu yıldızlar çok güzel.
Foam's coming from the ceiling!
Tavandan köpük geliyor!
- Ceiling fan.
- Vantilatörden.
90-degree spatter on the ceiling.
Tavanda 90 derecelik sıçrama.
Computer projections estimate that the walls and ceiling of this "geologic lockbox" will collapse and entomb the toxic refuse in about 1,000 years.
Bilgisayar projeksiyonları, bu jeolojik kilitkutunun duvar ve çatısının çökeceğini ve yaklaşık 1,000 yılda zehirli atığı gömeceğini tahmin ediyor.
If one goes to the Capitol Rotunda and looks at the artwork on the ceiling you see what is called the "apotheosis" of Washington.
Eğer Capitol Rotunda gidip, tavandaki sanat çalışmalarını incelerseniz Washington'ın "apotheosis" olarak adlandırılan şeyi görürsünüz.
He couldn't get all the way across the ceiling because it was dark.
Karanlık olduğu için tavanın öbür tarafına gidemedi.
Look up at the ceiling.
Tavana bakın.
And opened a ceiling on the abandoned subway station below.
Aşağıdaki terk edilmiş metro istasyonunun tavanına açmışlar deliği.
It was great at rooms, especially if you kept the camera low, because then you'd see the ceiling, which plunged back into the background making a bold compositional line.
Kapalı mekanlarda çok işe yarar, hele kamera alçak bir yerden çekiyorsa. Çünkü bu durumda tavan, arka planla bütünleşir ve belirgin bir kompozisyon çizgisi oluşturur.
- I'm just, uh, looking for the hole in the ceiling, because I'm pretty sure you fell from heaven.
Ben sadece, uh, sığınabileceğim bir delkl arıyorum. Çünkü senin cennetten düştüğüne oldukça eminim.
They went up the wall, across the ceiling.
Duvardan yukarı, tavana doğru gidiyorlardı.