Cheque перевод на турецкий
1,177 параллельный перевод
Do y'all want a cheque, a deposit?
Depozit için çek ister misin?
I'm gonna cut you a cheque next time I'm at the bank, man.
Gelecek sefere bankada olup seni keseceğim ahbap.
I assume that a cheque will do.
Çek de olur, değil mi?
- Could we get our cheque please?
- Hesabımızı alabilir miyiz, lütfen?
You can't shut up long enough to write a cheque.
Sen bir çek yazabilecek kadar bir süre bile ağzını kapalı tutamazsın ki.
We'll be poorer for her absence but richer when the cheque comes.
Onun yokluğunda fakiriz ama hesap gelince daha zenginiz.
- What am I gonna do with a cheque?
- Evet, tabii. Bir çek. - Bu çekle ne yapacağım?
- Can you cash a cheque? - Cheque?
- Çek bozabilir misin?
I can't leave town till I cash this cheque.
Çeki bozdurmadan kasabadan ayrılamam.
- Clean cheque I gotta cash.
- Bir arkadaşım var. - Bir çek bozdurmam lazım.
- Jerk gives you a cheque, huh?
Öyle mi? O budala sana çek verdi, ha?
It's no holds barred Texas-rules, no referee and no pay cheque for the loser.
Teksas kanunları yasak değil. Ne hakem var, ne de kaybedene çek.
You could even use a cheque-by-mail envelope.
Hatta posta çeki zarfı bile kullanabilirsin.
Yes sir. I was wondering about this $ 10,000 cheque to Mr Clarence Beeks.
Clarence Beeks'e ödenen 1 0 bin dolarlık çeki düşünüyordum.
Yesterday he received a cheque for $ 25,853 from a guy named Sweeney.
Dün, Sweeney adında birinden ona mektup geldi. İçinde 25.853 $ tutarında çek vardı.
Mr. Folley, authorization of cheque number 7 please!
Folley bey, çek kontrolü için, 7 nolu kasaya bekleniyorsunuz.
Mr. Folley, authorization of cheque in box seven, please.
Folley bey, çek kontrolü için, 7 nolu kasaya bekleniyorsunuz.
- Bill, bill, cheque.
- Fatura, fatura, çek.
- Cheque?
- Çek mi?
- Cheque.
- Çek.
I'm gonna convince Rhyming Simon the only thing between him and his death is a cheque made out to us.
Büyük şairin ölümle arasında duran tek şeyin bize yazacağı bir kek çek olduğuna ikna edeceğiz.
My name is David "Boom-Boom" Addison from the Easy Credit Assurance Company and I'm not leaving until you come out here and sign us a cheque.
Benim adım David. Bombacı Addison kolay kredi sigorta şirketindenim ve sen bana bir çek yazmadan kapından asla ayrılmayacağım.
Mr. Hirsch, about your indebtedness if you could take a minute and write a cheque for $ 1450 I'm sure this ugly business would be over.
Bay Hirsch tamam borçlarınız var ama bir dakikanızı arayıp bana 1400 $'lık çek yazarsanız bu çirkin konu tamamen kapanacak.
If I strike oil I'll send you a cheque.
O zamana dek beni unutun.
Mr Chu, I've received your cheque, thanks a lot!
Bay Chu, çekinizi aldım, çok sağolun!
When you sell the car, if you would send the cheque to Hunter and Company... and anything else you don't know what to do with.
Otomobili satınca, çeki ve ne yapacağını bilemediğin... diğer şeyleri lütfen Hunter Company'ye gönder.
I wouldn't take this cheque from you if my children were starving.
Çocuklarım açlıktan ölseydi bile bu çeki almazdım.
You win, keep the cheque, we go home.
Kazanırsan, çek senin, biz evden çıkarız.
I win, I keep the cheque, we stay here two weeks rent-free.
Ben kazanırsam, çek benim ve iki hafta bedava kalırız.
Tibbett, get into town, call M and ask him to put a trace on this cheque.
Tibbett, şehre git, M'yi ara ve bu çeki takibe almasını iste. Çabuk ol.
The cheque hasn't been cashed.
Çek bozdurulmamış.
I saw the cheque.
Çeki gördüm.
Give me a cheque.
Bana bir çek verin.
- Cheque's in the mail.
- Çekler posta kutusunda.
- Cheque... cheque's in the mail.
- Çek... çekler posta kutusunda.
This is a $ 300,000 cheque to cover your expenses.
Bu 300 bin dolar zahmetinizin karşılığı için
- Yes. I prepared a $ 300,000 cheque for him.
Onun için 300 bin dolar çek hazırladım
A cheque?
- Çek mi?
But it's a good cheque.
- Evet ama sağlam bir çek.
But it's a perfectly good cheque.
- Ama bu mükemmel bir çek.
Could I get your address so I could send you a cheque?
Adresinizi alabilir miyim? Çekinizi gönderebilmem için.
If he loses, I'll write you a cheque.
Kaybederse sana çek yazarım.
If you think I'm leaving without that cheque, you're out of your mind.
O çeki almadan gideceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.
This cheque had better be like gold, or I'm coming back here because I won this money.
Çekin karşılığı olsa iyi olur, yoksa geri gelirim çünkü bu parayı kazandım.
I'll give you a bank cheque.
Size banka çeki veririm.
He gave us a cheque and a harmonica.
Bize hediye olarak bir çek verdi ve bu armonika da hediye.
Here's a cheque for $ 500,000.
İşte sana 500,000 dolarlık çek.
- Would I lie to you about a cheque?
- Çekler hakkında yalan söyler miyim?
Wing, please write a cheque for me. Okay!
Wing, lütfen bana bir çek yaz.
Cheque?
Bu da ne?
And the cheque?
Ya kız? Ve çek?