Citizens перевод на турецкий
4,342 параллельный перевод
They are the jackboot on the throat of free citizens.
Özgür sivillerin hayatlarını kısıtlayan onlar.
Anderson, you went against my advice, and you continued with an operation that led to the violent deaths of two Chinese citizens under your protection.
Anderson, nasihatime uymayarak koruman altındaki iki Çin vatandaşının ölümüyle sonuçlanan operasyonu sürdürdün.
I haven't heard anything. the citizens in this country wouldn't make much of a fuss. that is simply nature taking its course.
Öyle bir şey duymadım? Böyle yaratıklar olsaydı dahi yurttaşlarımız bu konuda gürültü patırtı çıkartmazdı. Hayvanların saldırısına uğrayıp öldürülsek bile doğayı akışına bırakırız.
We've killed four American citizens without due process.
Uygun işlemler yapmadan dört Amerikalı vatandaşı öldürdük.
Another group called Concerned Citizens for Truth got 50,000 signatures.
"Gerçekleri Arayan Vatandaşlar" adlı başka bir grup da 50,000 imza toplamış.
All the citizens of this country.
Bu memleketin bütün insanları için.
Although I wonder where your family's concern for its fellow citizens was when they ordered the construction of the earthquake machine that killed 503 people.
Gerçi merak ediyorum 503 kişiyi öldüren deprem makinesinin yapım emrini verirken ailenizin halk hakkındaki düşünceleri neydi.
Real change will never happen until your elitist friends realize that it is morally unacceptable to allow thousands of its fellow citizens to live right down the street but in a third world.
Gerçek değişim, seçkin arkadaşlarınız sokağın aşağısındaki binlerce hemşerilerinin üçüncü dünya şartlarında yaşamasına izin vermenin ahlaki olarak kabul edilemez olduğunu kabul etmeden olmaz.
Each year, Atlantis is required to send seven of its citizens as an offering to the Minotaur.
Atlantis her yıl yedi vatandaşını kurban olarak Minotor'a sunar.
I have no appetite knowing seven of our citizens will be sent to their deaths tomorrow.
Yedi vatandaşımızın yarın ölüme gönderileceğini bilirken yemek yiyemem.
No more shall we be required to send our citizens as an offering to the Minotaur.
Bundan sonra vatandaşlarımızı Minotor'a kurban etmek zorunda kalmayacağız.
I represent a consortium of like-minded citizens and we are concerned about Mr. Kleinfelter's safety.
Aynı fikirleri paylaşan bir grubu temsil ediyorum ve Bay Kleinfelter'ın güvenliğinden endişe duyuyoruz.
Are you sure the upstanding citizens of Fremont didn't try to stuff their pockets?
Olayı izleyen Fremont sakinlerinin ceplerini doldurmaya çalışmadıklarından emin misin? Bununla mı?
You protect garbage like that, and then you harass tax-paying citizens like me.
Böylesi işe yaramaz herifleri koruyor, ve benim gibi vergi mükelleflerini aşağılıyorsunuz.
Okay, I need you to act like concerned citizens, but I need this to feel real, okay, guys?
Şimdi endişeli vatandaşlar gibi davranmanızı istiyorum ama gerçekçi olmalı tamam mı?
News of the police's failure to recaputre the suspect has brought stress to citizens in this area.
Polis onu yakalayamadığı için insanların gerginliği giderek artıyor.
Police are speculating about possible future assaults by the suspect has brought stress to citizens in this area...
Polis onu yakalayamadığı için insanların gerginliği giderek artıyor.
I have been thinking that... small to medium business owners who don't have the luxury to spend huge amounts on artwork... dedicated citizens who have been making donations...
Orijinal sanat eseri alabilecek kadar paraya sahip olmayan küçük işletmelere böyle bir fırsat sunmak istedim.
This badge case stands as a memorial to our fallen firefighters and paramedics, who gave their lives in service to the citizens of Chicago.
Bu rozet vitrini görev sırasında bu şehrin insanları için hayatlarını kaybetmiş olan itfaiye erleri ve sağlıkçılarımız anısına yapıldı.
Our citizens owe you a debt of gratitude.
Bütün vatandaşlarımız size çok büyük şükran borçlu...
We represent the citizens of former Eagleton.
Eski Eagletonlı vatandaşları temsil ediyoruz.
Our polling shows that 72 % of citizens are in favor of adding T-dazzle to their water, effectively killing Councilman Jamm's so-called Clean Water Bill.
Anketimize göre vatandaşların % 72'si suya D-parla eklenmesine sıcak bakıyor, böylece Konsey Üyesi Jamm'in deyimiyle Temiz Su Tasarısı çöpe gidiyor. Girsin sana, Jamm.
I think some blame goes to senior citizens.
Bence bazı suçlar ihtiyarlara yükleniyor.
And the White Citizens'Council of New Orleans warned the city about the Congolese raping their daughters.
Ve New Orleans'taki Beyaz Vatandaşlar Konseyi, Kongolular'ın şehirlilerin kızlarına tecavüz etme ihtimaline karşı uyardı.
Berkeley citizens are pretty involved, you know.
Berkeley sakinleri oldukça ilgilidir.
"of your best citizens, " for I am in close relationship with the Angel of Death. "
"... binlercesini katledebilirim çünkü Ölüm Meleği ile... "
Would you please just cut the man's hair? He looks like he's in some sort of senior citizens boy band.
Emeklilerin kurduğu oğlan müzik grubundaymış gibi görünüyor.
Plus innocent citizens getting stopped and frisked on the street every day, almost 100 % of them black or Latino.
Artı masum vatandaşları çevrilmeyi ve aranmayacak sokakta her gün, neredeyse bunların % 100 siyah ya da Latin.
His ultimate target has yet to be determined, but it could be as broad as American citizens.
- Esas hedefini kararlaştırdı ama hedefi Amerikan vatandaşları kadar geniş çaplı bile olabilir.
Whatever it may be, with such a gruesome creature roaming around in the woods... how can the citizens be at peace?
Gumiho olsun ya da olmasın öyle bir yaratık etrafta başıboş dolaşmamalı. O zaman insanlar nasıl rahatça hayatlarını yaşar?
We thought it may bring confusion to the citizens.
Halk arasında yanlış anlaşılabilir diye düşündük.
Some activist judge rules that highly-effective NYPD policy is infringing on the citizens'civil rights, so then, he goes to his buddies at Dewey, Cheatem and Howe, and says, " How would you like to bill the city
Bazı aktivist yargıç kuralları son derece etkili olan NYPD kuralları ihlal ediyor mu? vatandaşların sivil haklar o zaman, arkadaşları gidiyor Dewey, Cheatem ve Howe, ve diyor ki, " Ne kadar istiyorsunuz bill şehre
35 years and they're upstanding citizens.
35 yıl ve temiz vatandaşlarmış.
We're American citizens!
Bizler Amerika vatandaşıyız.
"Citizens, the signal is killing us all." Come on man.
Vatandaşlarım, bu sinyal hepimizi öldürüyor.
It's one of our greatest honors as citizens.
Onurlu bir vatandaş olmanın en harika şeylerinden biri.
When the American people find out the extent to which this government's been secretly spying on its own citizens...
Amerikan halkı devletin kendi vatandaşını gizlice izlediğini öğrendiğinde...
Friends, citizens of Atlantis, nothing could please us more than the announcement today of the betrothal of our daughter to Poseidon's servant, Heptarian.
Dostlarımız, Atlantis halkı hiçbir şey, kızımızla Poseidon'un hizmetkârı Heptarian arasındaki nişanı duyurmaktan daha mutlu edemez bizi.
Citizens of Atlantis, as is our custom, the final round shall commence tomorrow, at dawn.
Atlantis vatandaşları geleneklerimizde olduğu üzere final raundu yarın şafak vaktinde gerçekleşecek.
Schools are considered second-tier markets, along with prisons, senior citizens'homes...
Okullar ikinci kademe bir pazardır. Ayriyeten, hapishaneler, huzur evleri...
It's to protect this city And the citizens that live in it.
İçinde yaşadığımız şehri ve vatandaşları korumak.
The citizens that were watching with sweat in their hands cheered in relief.
Elleri terleyerek izleyen vatandaşlar rahatlayarak alkışladılar.
Let us all remember how the citizens are depending on us.
Vatandaşlarımızın bize ne kadar güvendiğini unutmayacağız.
It's accomplished by bourgeoisie, middle-class citizens.
Bunlar burjuvazi orta sınıf vatandaşlar tarafından başarılabilecek şeyler.
Just one thing. I only recently realized it, but I can't agree to the notion that poor citizens cannot have justice.
Lakin ben de yakın zamanlarda fark ettim ama yoksul vatandaşın adaleti olmamalı şeklindeki bir fikri kabul edemem.
Citizens united!
Vatandaşlar!
Citizens!
Yurttaşlar!
But too many laws in this country protect the terrorists and not the citizens.
Ama bu ülkedeki birçok yasa vatandaşlar yerine teröristleri koruyor.
For some time, your world has sheltered one of my citizens.
Bir süredir, dünyanız vatandaşlarımdan birini barındırdı.
On Krypton the genetic template for every being yet to be born is encoded in the registry of citizens.
Kripton'da henüz doğmamışların her birinin genetik şablonu vatandaş kaydına işlenmiştir.
Vista verde. Mayor stan : And so, citizens,
Ve böylece sevgili vatandaşlar Vista Verde enstitüsünün yeniden açılışını büyük bir gurur ve muazzam bir iştahla kutluyoruz.