Colombia перевод на турецкий
834 параллельный перевод
Like the anambepreto of Colombia and Venezuela.
Burada, "Anambe-Preto" gibi tuhaf ve egzotik kuşlar bulabilirsiniz.
I went to Columbia Medical School, met a girl with a giggle, who luckily married my roommate, Ken.
Colombia Tıp Fakültesi'ne gittim, kıkır kıkır gülen bir kız arkadaşım vardı daha sonra oda arkadaşım Kim'le evlendi.
I had to come to Colombia on business and didn't want to leave without stopping by.
İş dolayısıyla Colombiya'ya gelmem gerekiyordu... ve uğramadan gitmek istemedim.
- Well, it's between Venezuela and Colombia.
Burası, Venezuela ile Kolombiya arasında bir yerde.
I'm going back to Colombia.
Ben Kolombiya'ya geri dönüyorum.
Bogota is in Colombia.
Bogota Kolombiya'da Monsenyör.
That's right, it's in Colombia.
Doğru ya. Kolombiya'daydı. Kusura bakmayın karıştırdım.
I happen to teach a class at Columbia called "TV, Media and Culture."
Ben Colombia Üniversitesi'nde "Televizyon Medyası ve Kültürü" dersi veriyorum.
Of course, there wouldn't be any postage stamps showing Columbus and the Republic of Colombia would have another name.
Tabii bunun sonucu olarak, Columbus'un resmi pullara basılmaz ve Kolombiya Cumhuriyeti'nin ismi farklı olurdu.
Colombia.
Kolombiya.
You know the things they do to you if you do a bit in Colombia?
Colombia'da adama neler yaparlar bilir misin?
I had no money, no clothes, no visa, standing on the corner in Bogotá in Colombia...
Ne param, ne şık bir elbisem, ne visa kartım vardı, Bogotá Colombia'da öylece köşede bekliyordum...
This is the best Colombian I've ever had.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi Colombia malı.
We are running a string of mules from Colombia.
Kolombiya'dan kuryelerimiz geliyor.
Then we're gonna blow that fucking truck back to Colombia!
Sonra da o arabayı ta Kolombiya'ya kadar uçuralım!
Back then I worked in pictures down in Colombia.
Eskiden Kolombiya'dayken filmlerde çalışırdım.
Colombia?
Kolombiya mı?
Colombia has two import and exports, and one of them's coffee.
Kolombiya'nın iki ihracat maddesi var. Biri kahve.
Meteorologists are baffled by the tornado and rainstorms that struck Colombia this afternoon threatening to destroy its entire coffee crop for the next five years.
Bugün Kolombiya'yı vuran ve meteorologları şaşırtan kasırga ve fırtına yüzünden önümüzdeki 5 yılın kahve mahsulü yok olma tehdidi altında.
Poor little Colombia.
Zavallı Kolombiya.
I just saw Colombia bite the dust.
Kolombiya'nın işi bitti.
"At a special session of the General Assembly 178 countries voted to censure Superman with only Colombia abstaining."
"Genel Kurul özel oturumunda....... 178 ülke Süpermen'in kınanmasını istedi. Kolombiya çekimser kaldı."
You know he was thrown in a Venezuelan jail for smuggling drugs out of Colombia.
Kolombiya'dan uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı için Venezuela'da hapiste olduğunu biliyorsun.
You'd have to track him down to Colombia.
İzini Kolombiya'ya kadar sürmeniz gerek.
As long as he's in Colombia, he's safe.
Kolombiya'da olduğu sürece güvende demektir.
DALTON : We're almost out of Colombia, Mr. Corliss.
Kolombiya'dan çıkmak üzereyiz Bay Corliss.
We knew we couldn't extradite you from Colombia... so we nailed you in another country. Neat, huh?
Evet, Kolombiya'da iade edilmeni sağlayamayacağımızı biliyorduk biz de başka bir ülkede yaptık, güzel değil mi?
Angelina Medera, age 25. Born Medellín, Colombia.
Angelina Medera, 25 yaşında, Medellin Kolombiya'da doğmuş.
Ooh, Colombia.
Kolombiya.
She's still in Colombia.
Halen Kolombiya'da bulunuyor.
I got this package from Eduardo from Colombia.
Bu paketi Kolombiya'daki Eduardo'dan aldım.
I need you to bring that map to me in Colombia.
O haritayı bana, Kolombiya'ya, getirmen gerekiyor.
Elaine, I can't go to Colombia.
Elaine, Kolombiya'ya gidemem.
Do you have any idea what it's like in Colombia? I do.
Kolombiya'da olmanın neye benzediği konusunda herhangi bir fikrin var mı?
There are schedules to be maintained... even in Colombia.
Devam ettirilen tarifeler var Kolombiya'da bile.
Welcome to Colombia!
Kolombiya'ya hoşgeldin!
I'm so glad you're here in Colombia.
Burada, Kolombiya'da olmanızdan dolayı çok mutluyum.
Well, we're the guys that are gonna bust y'all... if, uh, Eddie here comes back from Colombia... with anything in that bag except his dirty laundry.
- Sizi içeri tıkacak adamlarız... tabii eğer, Eddie şu çantada Kolombiya'dan kirli çamaşırları dışında bir şeyler getirirse...
That's Chango, god of the Santeria... a religion popular in Colombia.
Bu Chango, Santeria'nın tanrısı- - Kolombiya'da popüler bir din.
Vietnam, Cambodia, Colombia...
Vietnam, Kamboçya, Kolombiya...
Colombia and back.
Kolombiya gidiş dönüş.
Cartagena, Colombia!
Cartagena, Kolombiya!
- How was Colombia?
- Kolombiya nasıldı?
He's in there right now with the second-richest man in Colombia.
Şimdilik içeride hemde Colombia'nın en zengin 2. adamıyla.
He spends most of his time in Colombia.
Zamanının çoğunu Kolombiya'da geçirir.
Was there a letter for me from Colombia?
Kolombiya'dan bir mektup var mıydı?
A Colombian necktie.
Colombia boyun bağı.
They went to Columbia, then India.
Önce Colombia'ya sonra Hindistan'a gittiler.
He owned a cocoa plantation in Colombia.
Adamın Kolombiya'da kakao çiftliği vardı.
With a truck through Venezuela and Colombia.
Venezuela ve Kolombiya üzerinden bir kamyonla.
Ochoa's never seen outside of Colombia.
Ochoa, daha önce Kolombiya dışında hiç görülmedi.