Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Complain

Complain перевод на турецкий

3,494 параллельный перевод
I'd complain.
Benim olurdu.
You should complain.
Şikayet etmelisin.
A lot of parents complain about taking them places and picking them up but I like it.
Çoğu ebeveyn çocuklarını salona götürüp getirmekten şikâyetçi ama ben seviyorum.
Good talk. Well, if Ted said that, I've got something to complain Ted's nuts.
Ted bir şey söylediyse benim de bir şikâyetim olacak :
Did he specifically complain about anyone to you?
Size kimseyi şikayet etti mi?
I've spent the last few weeks listening to a man complain about his job.
Haftalardır yaptığı işten sızlanan bir adamı dinleyip duruyorum.
You used to complain that long hair was itchy and hard to take care of.
Uzun saçın kaşındırdığını ve bakımının zor olduğunu söylerdin.
And you wonder why I complain when I'm at the Clinica.
Klinikten neden bu kadar şikayetçi olduğumu merak ediyordun.
Complain to Ma, she's the one that got it for me.
Anneme sızlan, bunu bana o aldı.
When they argued he'd sometimes complain about her eczema.
Tartıştıklarında Bergman, karısının egzamasından şikayet eder.
Don't complain, just hit refresh again.
- Ağlanma, yenile.
Now when I need these people to complain, they're done in 45 minutes?
Şimdi bu insanların şikayetlerinin, 45 dakikada mı bitti?
Oh, I won't complain.
İşime gelir.
- I will. Okay, and, you know, if you ever want someone to complain to, I'm just...
Bir şeyleri şikayet etmek istediğin zaman da biliyorsun hemen şuradayım.
And they don't complain about it for the next 50 years.
Ve bundan 50 yıl boyunca şikâyet de etmiyorlar.
Now, some may complain today that they didn't get paid enough royalties and they never received a lot of their publishing.
Bugün bazıları yeterli telif hakkı ücreti almadıklarından, yayınların çoğunun ellerine geçmediğinden şikayet edebilir.
Did the other teachers complain about her?
Diğer öğretmenler ondan şikayetçi oldu mu?
You cannot now complain if you also feel the hurt.
Şimdi canın acıyor diye şikayet edemezsin.
One shouldn't complain about their blessings but this damn stuff is inedible without oil or salt.
Nimete de laf söylenmez ama bu meret de yağsız tuzsuz yenmez be!
Yeah, it's quite time to go because you're never happy, you always complain.
Evet, her zaman şikayetçisin zaten, geç olmuş yat sen.
I won't complain and just die.
Şikâyet etmem, öldür.
I can't complain.
Şikayetçi olamam.
You haven't tried and yet all you do is complain.
Hiç denemiyorsunuz sonra da şikayet edip duruyorsunuz.
I can't complain.
Şikayet edemem.
Are you gonna complain the whole way?
Yol boyunca mızmızlanacak mısın?
Ain't you ever heard of "never complain, never explain"?
"Şikayet etme ve açıklama yapma" sözünü hiç duymadın mı?
Just let me try, and I will not complain about sitting behind this desk 24 / 7 writing those fluff pieces you give me.
Bırak bir deneyeyim. Ben de 7 / 24 bana verdiğin boş işler için bir daha şikayet etmem.
I could tell you I can't complain.
Sana şikâyet edemediğimi söyleyebilirim.
But I could definitely complain.
Ama edebilirim. Sorun şu ki ;
Complain all you want It's never, ever, ever, ever gonna stop
İstediğiniz kadar şikâyet edin bu asla, asla, asla durmayacak.
You have forfeited your right to complain.
Şikayet etme hakkını kaybettin.
I didn't complain because Kay didn't want sex.
Şikayet etmedim çünkü Kay seks yapmak istemedi.
I vow not to complain so much.
Çok şikayet etmemeye yemin ediyorum.
We agreed to move with the times, although it does not turn 80. I do not complain about the new hits and says, Devo is much better.
Unutma ama 80lerde değiliz
I'm not about to complain about a free car.
Şikayet edecek değilim.
You could fill your prisons with one particular racial group and no one would complain!
Cezaevlerini tek bir ırktan insanlarla doldurmanıza rağmen şikâyet eden kimse olmaz!
I can't complain.
Şikâyetçi değilim.
The other executives complain that Mr. Kato relies too much on Ishihara and Funaki.
Diğer yöneticiler, Bay Kato'nun Ishihara ve Funaki'ye olan aşırı güveninden şikayetçiler.
I won't give you any reason to complain, because... my father would say, hard work has its own reward.
Sizi kesinlikle mahcup etmeyecegim, cunku... babam derdi ki, zor isin mukafati olur.
The protection I provide is from the police. You complain to me.
Sizi ancak polise karşı korurum Halen şikayet ediyorsunuz.
But when the rains would come, he would complain to his mama.
Annesine mızmızlanırmış
Now, over and over again, the rains would come, and over and over again, little Firebird would complain to his mama.
Ve yağmur günlerce yağmaya devam etmiş ve küçük kuş her seferinde annesine mızmızlanıyormuş
We act as if we aren't at war, and we complain about trifles.
Sanki savaşta değilmişiz gibi hala ufak tefek şeylerden şikayet edip duruyoruz.
And most of them went unpunished even unknown, because our victims are male which were ashamed to come forward to complain.
İşlediğimiz suçların çoğu gizli kaldı. Çünkü kurban olarak.. .. suçlarımızı utancından itiraf edemeyecek erkekleri seçiyorduk.
You know, what I like about you girls. You don't complain.
Biliyor musunz kızlar, dert etmeyin.
You'd have your own wing where no one would ever complain about your stench or treat you bad ever again.
Kimsenin sana bir daha kötü davranmayacağı ya da pis kokundan şikayet etmeyeceği kendi odan olur kalede.
I mean, it's like you're a roommate, and all you do is complain about how unfulfilled your life is.
Yani sanki sen, ev arkadaşı gibisin ve tek yaptığın hayatının seni doyurmadığı hakkında yakınmak.
Mr. Glanton a complain has been filed... it alleges assault in the second degree which is a felony in the state of New York.
Bay Glanton, sizinle ilgili bir şikâyet söz konusu ve bu şikâyete göre yaptığınız saldırı New York sınırları içinde ikinci derece suça giriyor.
When such a complain is filed, you have the right to an adjournment to obtain a lawyer.
Böyle bir şikâyet söz konusu olduğunda bir avukat tutarak süreyi uzatma hakkına sahipsiniz.
All you ever do is complain!
Tıpkı babana çekmişsin.
Can't complain.
- Aynı

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]