Cooker перевод на турецкий
267 параллельный перевод
It's hot in here near the cooker.
Burası neredeyse bir fırın kadar sıcak.
He doesn't have to fly this pressure cooker. I got it.
O düdüklü tencere uçmak zorunda değildi.
It's the little cooker, Bill.
Şu küçük cocker cinsi köpek, Bill.
Means to support us, a pressure-cooker kind of yen for you.
Bizi geçindirecek olanaklar, sana duyduğum şiddetli arzu.
- I use an electric cooker.
- Elektrikli pişirici kullanıyorum.
- But you are not Mr. Coker.
- Ama siz Bay Cooker değilsiniz.
But I remembered you once cleaned my cooker... and that you work properly.
Sonra aklıma sen geldin, bir ara fırınımı temizlemiştin,... iyi de becermiştin yani.
We'll keep the lid on the pressure cooker a while longer, then.
Gerilim anını biraz daha uzatacağız demek.
You kill a chicken and you cook it in this pressure cooker.
Bir tavuk öldür ve bu tencerede pişir.
It'd be different, if it was a cooker.
Ahçı olsaydı farklı olurdu.
THAT MUST BE THE NEW GAS COOKER.
- Planları gördüm, çok... - Bu yeni havagazı fırınıdır.
BECAUSE THE ADDRESS IS RIGHT AND THAT'S DEFINITELY THE COOKER I ORDERED...
Adres doğru, bu da kesinlikle ısmarladığım fırın.
BUT SURELY THEY CAN CONNECT UP A GAS COOKER.
- Bir fırını bağlayabilirler elbette.
Have you recently bought a new cooker, sir?
- Yakınlarda tencere aldınız mı? - Evet.
- Oh well, that's probably a faulty cooker.
- Muhtemelen tencere çatlaktır.
I tried to cook to impress a girl. Beef stroganoff in the pressure cooker.
Bir kızı etkilemek için düdüklüde strogranoff biftek yapmıştım.
I'll never get it back to the cooker in time.
Zamanında ocağa geri götüremeyeceğim!
I'll get you the rice cooker toy that I promised you.
Sana sözünü verdiğim pilav yapma oyuncağını getireceğim.
Hot and cold water, a sink, an elektric or gas cooker...
Sıcak, soğuk su, lavabo elektrik ve gazla çalışan fırın.
hot and cold water, extractor fan... electric cooker... oven with grill! The latest fittings...
Modern donanımlar.
How do I get to the cooker?
Ocağa nasıl gideceğim?
Disengage cooker shield.
Kalkan kaldırılsın.
- The cooker.
- Ocaktan.
So he can't get behind the cooker.
Fırının arkasına kaçmasın!
- Don't point it! - You little cooker!
- Seni küçük pislik.
Well, neighbour, what do you think of my cooker?
Ee, komşu, mangalım için ne düşünüyorsun?
In the pressure cooker, this man wants it.
Hem de çok istiyor.
Marge, how do I use the pressure cooker?
Marge, düdüklü tencereyi nasıl kullanacağım?
I got it! Madman Moe's Pressure Cooker!
Buldum! "Deli Moe'nun Düdüklü Tenceresi!"
He's got one foot in the frying pan and one in the pressure cooker.
Bir ayağı fritözde diğeri düdüklü tencerede.
Well, under a cupboard, actually, but I have a bed and a cooker, and everything I need.
Bir dolabın altında, aslında. Ama bir yatağım, ocağım ve ihtiyacım olan herşeyim var.
I represent Barbara Cooker, the anchorwoman.
Ben Barbara Cooker'ı temsil ediyorum. Haber spikeri.
These are the Cooker pleadings.
Sen bunu mu okuyorsun? Bu Cooker davasının dosyası.
She was fired because of her looks. JACK :
Müvekkilin, Bayan Cooker'ı görüntüsü nedeniyle işten çıkartmış.
I showed you this interoffice memo dated March 3rd.
Bayan Cooker, size 3 Mart tarihli bu notu göstermek istiyorum.
And sex. The news loves to sell sex. Isn't that true, Ms. Cooker?
Bugünlerde haberler, seks satmaya da bayılıyor, bu doğru değil mi, Bayan Cooker?
And here you sit today. Isn't that wretched hypocrisy? Objection!
Ve şu anda da burada oturuyorsunuz, bu adice bir iki yüzlülük olmuyor mu, Bayan Cooker?
Ms. Cooker, is it possible that this suit against my client...
Bayan Cooker, yerinize daha genç bir kadın alacakları için müv ^ killime açtığınız davanın kocanıza duyduğunuz kızgınlıkla..
But you're the one who fired Barbara Cooker.
- Ama Barbara Cooker'ı işten çıkartan kişi sizsiniz.
You both fall into the "pretty" category, just like Barbara Cooker.
İkiniz de "güzel" kategorisine giriyorsunuz, tıpkı Barbara Cooker gibi.
I don't think Barbara ever did either.
Ama Barbara Cooker'm da inanmış olduğunu hiç sanmıyorum.
If that's how they regard the public... ... if that's what they think of you and you and you... ... then we shouldn't be too surprised that they disregarded Barbara Cooker.
Kusura bakmayın, ama topluma bu gözle bakıyorlarsa ; sizin, sizin, sizin ve sizin hakkınızda düşündükleri buysa, sanırım o zaman Barbara Cooker'ı gözden çıkarmaları bizleri pek o kadar da şaşırtmamalı.
... those are the people who end up like... ... Barbara Cooker.
Onlar, sonları Barbara Cooker gibi olan insanlar.
I was talking about Barbara.
Barbara Cooker'dan bahsediyordum. Benden değil.
Did you calculate the installments for the cooker?
Ekonomik mutfağın taksitlerini de hesap ettin mi?
THE COOKER'S YOURS.
- Evet.
- Didn't they?
Bayan Cooker?
I'm not so sure, Your Honor. - Are you married?
Evli misiniz, Bayan Cooker?
- Ms.
- Bayan Cooker, evli misiniz?
Cooker, married? - Divorced.
Boşandım.
In Cooker versus WKZN Television...
- WKZN televizyonu davasında, davalının, davacıya 930 bin dolar tazminat ödemesine karar verdik. - Cooker