Could work перевод на турецкий
4,967 параллельный перевод
I didn't know it could work that way.
Bu şekilde olabildiğini bilmiyordum.
Now, this could work.
Bak bu işe yarar işte.
So I could work on the campaign.
Bu sayede kampanya üzerine yoğunlaşabilirdim.
That could work.
Bu işe yarayabilir.
Either could work.
İşe yarıyabilir.
Well, maybe this could work.
- Belki bu işe yarar. - Sanırım.
I think this could work.
Hayır. İşe yarayabilir.
Maybe there's something else that we could work out.
Belki biz de başka bir iş yaparız artık.
The guns, though, that could work.
Gerçi silahlar işimize yarayabilir.
So maybe we could work something out.
Böylece belki bir anlaşmaya varabiliriz. Hey?
Then I could work out these wrinkles here and the shadows under your eyes.
Sonra da buradaki kırışıklıklar üzerinde çalışmaya başlarım ve göz altı morluklarınla.
It could work, if it's our own terms, our own security.
Bizim şartlarımız ve güvenliğimiz olsa belki işe yarayabilir.
Oooh... that could work.
- Bak bu çok yakışır ona.
Get her a trainer so we could work her harder?
Daha çok çalışması için özel hoca mı tutayım?
He wanted us to catch the case so he could work me for information.
Olayla bizim ilgilenmemizi istedi. Böylece benden bilgi alabilecekti.
You know, I think we could work it out.
Ne bileyim, bir çözüm buluruz belki.
You could work while you were high.
Çalışırken kafanız güzel olabilirdi.
That maybe we could work out.
Hâlâ birlikte olabileceğimizi düşündüm.
He was the one who could work this.
Bunu çalıştıracak tek kişi o idi.
The invention of a motor that could work continuously, eliminating countless human hours of drudgery, would be more than enough to make you a fortune and land you in the history books.
Durmaksızın çalışan motorun icadının insanların angaryayla geçirdiği sayısız saati saf dışı bırakması servet edinmek ve adınızın tarih kitaplarına yazılması için yeter de artardı bile.
But it lets me know that maybe you need to see if it could work.
Ama ilişkinizi yürütüp yürütemeyeceğinizi öğrenmek istediğini biliyorum.
Look, now that you know about us, I was hoping that we could work together to try and find them.
Artık bizden haberin olduğuna göre umarım artık birlikte çalışıp o adamları bulabiliriz.
Oh my God, that could work.
Tanrım, işte bu olabilir.
Maybe we could work a little music into some of them.
- Doğru söylüyorsun Holly.
And me being a bloke that had a lot of stuff that needed fixing, I thought, shit, maybe this could work out.
Benim de tamir edilecek çok şeyim olduğundan, belki bu bir işime yarar, dedim.
I pushed my daughter to become a drunk just so I could get ahead at work.
Kızımı sarhoş olmaya zorladım, sırf işte istediğim mevkiye gelebilmek için.
He had an eye that could not see... and lungs that did not work right.
Bir gözü kördü ve ciğerleri düzgün çalışmıyordu
You know, it is a rare man that could understand how a woman could choose work over love.
Bir kadının aşkı yerine işini tercih etmesini anlayabilecek bir adam pek bulunmaz.
We could do the glasses first but it makes more sense geographically if we start with the chairs and work our way around the loop ending with the glasses.
Ya da önce kadehleri hallederiz ama sandalyelerden başlayıp çevre yolundayken de kadehleri halledersek o zaman coğrafi açıdan daha mantıklı olur.
Right, I totally agree, um... ( clears throat ) There are more important things to talk about, and I have a lot of work to do, but if you could just explain to me one more time
- Haklısın konuşacak daha önemli şeyler, yapılacak çok işimiz var. Ama bir kez daha Tansy'nin saçını nasıl kazara yaktığını anlatabilir misin?
I could never drive a wedge between you and some guy from work.
Seninle, işten bir arkadaşının arasını açamam zaten.
Well, actually, pal, I work at Grumman, so I can say with confidence that the U.S. could obliterate those pinkos anytime, anywhere.
Aslına bakarsan, ahbap, Grumman'da çalışıyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Birleşik Devletler o komünistleri her zaman ve her yerde yok edebilir.
Oh, that could be the work of an off-duty paramedic.
Belki de işi icabı görev dışı yardım etmiştir.
I saw how passionate you could be about your work, and I... all I could see was how passionate you would be about me and our family.
İşine ne kadar tutkuyla bağlı olduğunu gördüm ve bana ve ailemize de aynı tutku ile bağlanacağını düşündüm.
That you're upset I handed off my work to someone who could secure its future.
İşimi, geleceğini koruma altına alacak birine devrettiğim için kızıyorsun.
I know that Dr Masters hated me, but I could tell from his work that he was a very dedicated doctor.
Dr. Masters'ın benden nefret ettiğini biliyorum ama çalışmasından anladığım kadarıyla, o kendini işine adamış bir doktor.
If you could get us a copy of the security footage of Tara's last day at work.
Tara'nın son iş gününün kamera kayıtları.
I wish I could, I gotta work.
Keşke gelebilseydim ama çalışmam gerek.
I could not work, but have improved.
Biraz az çalıştım, ama iyileşiyorum.
And I could stand here and give you a big speech about second chances and promise to work harder than ever before.
Burada oturup sana ikinci şanslar ve öncekinden daha çok çalışacağım gibi şeyler söyleyebilirim.
- How could that not work? - I don't know.
Nasıl işe yaramaz?
He could make me work in P.R. if he wanted to.
Canı isterse beni hakla ilişkilere sürer.
Could be something work-related. Her business card says that she works for Modern Fashion.
Kartvizitinde yazana göre, Modern Fashion için çalışıyormuş.
I-I-I think it could actually work. - That could work.
- Belki yarar.
I don't even know how that would work... that could... that could be anybody on there.
Dürüst olmak gerekirse nasıl olduğunu bile bilmiyorum. O ses herkese ait olabilir.
We could all go after work.
İşten sonra beraber gidebiliriz.
Now if we could only get it to turn continuously, imagine what might be accomplished if we could put these forces to work.
Bunun durmadan dönmesini sağlayabilirsek bu kuvvetleri çalıştırmamız halinde nelerin başarılabileceğini bir düşün.
Damn, this could actually work.
Cidden işe yarıyor, lan.
That could work.
- Olabilir.
- ( Sighs ) - I'd try to see if we could make it work.
Bu ilişkiyi yürütebilecek miyiz görmek isterdim.
If you cleared some shit out of here, you could have a half decent work space.
Şuradan bazı şeyleri kaldırsan, doğru dürüst bir çalışma alanın olurdu.
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
works for me 181
work stuff 34
work here 19
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161
works for me 181
work stuff 34
work here 19
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161