Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Course you did

Course you did перевод на турецкий

1,048 параллельный перевод
- Of course you did, general.
- Elbette, general.
Of course you did, old chum.
Tabii ki bilirim eski dostum.
Of course you did.
Elbette.
Of course you did!
Tabiki istersin!
Course you did.
Elbette duydunuz.
- Of course you did.
- Elbette yaptın.
Of course you did.
Elbette yaptın.
Yeah, of course you did.
Evet, aldın tabii.
Of course you did.
Tabi severdin.
But you know that the board meeting is today. Of course you did.
- Elbette öyle efendim.
Of course you did.
Tabii ki onu kast ettin.
Yes, of course you did, yes.
Evet, tabii ki söyledin.
Oh, yeah, of course you did.
Doğru, tabii söyledin.
Did you see them at the picnic? Of course you did. You're everywhere.
Homie, musluk akıyor.
Of course you did.
Elbette, Rich.
Of course you did.
Tabii ki gördünüz.
Of course you did, otherwise you wouldn't be here.
Elbette aldın yoksa burada olamazdın.
Of course you did!
Tabi ki duydun!
Of course you did, Fiaman, but you been a plonker and we hear you're takin'three.
Tabi ki öyle dedin Fiaman ama sen bir salaksın ve üç aldığından haberimiz var.
Of course you did.
Tabii ki öyle yaptın.
Of course you did, of course you did.
Elbette bayıldınız, elbette.
- Aren't you your own man? Of course'but he did pay my fare.
Elbette ama yol parasını o ödedi.
Of course, she never did look you straight in the eye.
Tabii ki, insanın gözünün içine bakmayan biriydi o.
Of course, you did no such thing?
Tabii, sen böyle bir şey yapmadın.
I would, of course, tell you more. But it would be safer for you if I did not.
Daha fazlasını söyleyebilirdim, ama söylememem sizin için daha iyi olur.
But you did that, too. In the line of duty, of course.
Bunun için her yolu denediniz tabi ki.
" He has, of course, never forgiven you for what you did to Julia,
"Julia'ya kötü davrandığın için seni asla bağışlamadı..."
Did you check if the moon and planet D are on a collision course?
Ay ve D gezegenin çarpışma rotasında olup olmadığına baktın mı?
Of course, someone told us... but you'll never find out who did
Elbette, biri haber uçurdu... Ama kim olduğunu asla öğrenemeyeceksin
OF COURSE YOU DID.
Al.
Didn't you take a typing course during that summer, where you did so well?
Yazın bir daktilo kursu almamış mıydın? Hani çok başarılı olmuştun ya?
You saw this by moonlight, of course, madame? Yes, I did.
- Bunu ay ışığında mı gördünüz?
Yes, of course I did. - Were you scared?
- Evet, tabii öyle hissettim.
Did you want another first course?
Başka bir ordövr ister misiniz?
Yes, of course, but what precisely did you see?
- Tam olarak ne gördün?
Of course I did, you dumb knobhead, I'm a soldier.
Tabii ki uçuracaktim mankafa, ben askerim.
Why did you even take the course?
Sen asla suyun yanına bile yaklaşamazsın. - Merhaba?
Not to mention, of course, the nice job you did for me.
Benim için yaptığınız o güzel iş de cabası.
- Did you order a change of course?
- Rotanın değişmesini emrettiniz mi?
You found it? Where did you find it? In Skyler Cantrell's room, of course.
Hayatım o olsun diye.
During the course of your intimate sexual relationship with Mrs. Forrester where did you have sex with her?
Bayan Forrester'la mahrem ilişkinizi sürdürürken... nerede cinsel ilişkiye giriyordunuz?
- You did, of course.
- Sen, tabii ki.
Of course... you did
Elbette... yollamıştın
It looks like you did well enough to pass the course.
Sanırım sınıfı geçmene yetecek gibi görünüyor.
- Of course, You did.
- Elbette ki kurtardım.
- Of course not. Did you, Peg?
Sen düşündün mü, Peg?
Did you make a course correction?
Kaptan, rota düzeltmesi istediniz mi?
Computer, did you change course?
Bilgisayar, rotayı değiştirdin mi?
Course it s beautiful. Did you think ld take you to an ugly mountain?
Gidişat güzel.Hiç düşündün mü seni bu aptal dağdan almıştım?
Of course, you, Mr. Grantham did pretty good by me your last time out.
Elbette, siz, bay Grantham son makalenizde beni ihmal etmediniz.
You can't actually get to the window itself but the reason they did that, of course, they didn't want thousands of american tourists getting there each year going :
Aslında camekana yaklaşamazsınız ama böyle yapmalarının nedeni binlerce Amerikan turistin her yıl oraya gidip şunu demelerini istemediler :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]