Cub перевод на турецкий
939 параллельный перевод
Oh, dry up, you cub.
Kes sesini çaylak.
- You just got by the cub.
- O daha yavru olandı.
Uncle playing the lion king with Fukusuke as the cub
Amca yavruyu oynayan Fukusuke ile aslan kralı oynayacak.
I pushed my cub from the top of the mountain
Yavrumu dağın tepesinden aşağı ittirdim.
- Lioness rushes to defend cub.
- Kaplan kurtarmaya gitti.
What about a bear cub then?
Sonra eğer yakalarsam yavru bir ayıya ne dersin.
He put the cub in it, and as he's reaching for his britches here comes a-crashing.
Yavruyu onun içine koyar, Ve pantolonu gibi davranır Bir çarpışma ile buraya gelir.
He takened out through the swamp and dropped the cub.
su birikintisine çık ve yavruyu bırak.
"That weren't nothing to the puzzling of that mammy bear over them drawers on her cub."
"Anne ayının kafa karışıklığı önemsiz donlar yavrusunun üzerinde kaldı."
Margo and Bill want us to meet them at the Cub Room tonight after the theatre.
Margo ve Bill bu gece oyundan sonra Cub Room'da buluşmamızı istiyor.
Margo Channing in the Cub Room.
Margo Channing Cub Room'da.
The Cub Room.
Cub Room.
First, you cancel him out on a hike with Cub Scouts and the next thing...
Once onu Highcliff Cub Scouts'dan çıkart ve sonra da...
You got a wolf cub on your hands, better teach him some manners.
ona daha iyi tavırlar öğretin.
- Do you see the cub?
- Yavruyu gördün mü? - Evet.
On the inside, they're Cub Scouts compared to Jack Lease.
Jack Lease'le kıyaslanınca hapistekiler muhallebi çocuğu gibi kalıyor.
I was only 20 at the time, just a cub on the gazette.
O sırada 20 yaşındaydım, gazetede daha yeniydim.
- A cub?
- Bir sopa mı?
She's a cub, a papoose You could never turn her loose
Yavru ayı, bir kedicik Salıvermeye gelmez hiç
- Cub Scout's honor.
- Yavrukurt sözü.
Except the Cub Scouts.
Yavrukurtlar hariç.
Yeah, a Cub Scout is always respectful.
Evet, bir Yavrukurt her zaman saygılı davranır.
Tell your kids that are Cub Scouts to report to Billy Osgood for coal collection.
Çocuklarınıza söyleyin, kömür toplanması için yavrukurtlar Billy'ye yardım etsinler.
Paul's always as frisky as a cub scout.
Paul her zaman izci gibi hareketliydi.
Now he's a Cub Scout. What happened?
Şimdi de beyefendi kesildin.
In the wild, she would have been the throw-out of the pride for the smallest cub in a litter rarely survives.
Vahşi dünyada, aslanları pek önemsemezsin çünkü hayatta kalan az bulunur bir türün yaşamayı sürdürmesi daha önemlidir.
unless with cub.
eğer yavru değilse.
You mean like that story about the lion cub who's tame until he gets his first taste of fresh meat, right?
Aslan yavrusunun taze eti ilk tadana kadar evcil olduğu hakkındaki eski hikaye gibi, öyle mi?
It was a man cub!
Bu bir insan yavrusuydu.
This man cub would have to have nourishment, and soon.
İnsan yavrusu beslenmek zorundaydı, hem de en kısa zamanda.
And I often stopped by to see how Mowgli the man cub was getting along.
Ve insan yavrusu Mowgli'nin ne kadar yalnız olduğunu görüyordum.
No man cub was ever happier.
İnsan yavrusu daha mutlu olamazdı.
This meeting was to change the man cub's entire future.
Bu toplantı insan yavrusunun tüm geleceğini değiştirdi.
The man cub can no longer stay with the pack.
İnsan yavrusu sürü ile daha fazla kalamaz.
- But the man cub is- - Well, he's like my own son.
Ama insan yavrusu... Şey, o benim öz oğlum sayılır.
Man cub?
İnsan yavrusu?
Man cub!
İnsan yavrusu!
It's a man cub.
Bir insan yavrusu.
A delicious man cub.
Lezzetli bir insan yavrusu.
Now, now, please go to sleep, man cub.
Şimdi lütfen biraz uyu insan yavrusu.
Yes, man cub.
Evet, insan yavrusu.
Sleep, little man cub
Uyu, insan yavrusu.
Man cub.
İnsan yavrusu.
A man cub!
Bir insan yavrusu.
I'll have no man cub in my jungle!
Ormanımda insan yavrusu istemem.
Uh, the man cub is with me.
Uh, insan yavrusu benimle birlikte.
I've had it, man cub!
Benden bu kadar insan yavrusu.
Foolish man cub.
Aptal insan yavrusu.
Take your flea-pickin'hands Of fo'my cub!
Çek o pireli ellerini yavrumun üzerinden.
Gimme back my man cub!
İnsan yavrumu bana geri verin.
So you're the man cub.
Sen bir insan yavrususun.