Curious перевод на турецкий
8,461 параллельный перевод
I try to make them as powerful as possible, mostly just to make them curious about themselves.
Onları elimden geldiğince güçlendirmek çoğunlukla da kendilerini merak ettirmek istiyorum.
Have you never been curious?
- Hiç merak etmedin mi?
But you know what was curious?
Ama tuhaf olan neydi bilir misin?
I'm just curious.
Sadece merak ettim.
I'm instinctively curious.
İçgüdüsel olarak merak ettim.
Something you boys curious about?
Siz beyleri meraklandıran bir durum mu vardı?
Hey, guys, just curious...
Merak ettim çocuklar.
I was just curious.
Gel bakalım, benle.
They get curious.
Merak ediyorlar.
I'd be curious to know if he owns a pair of teal running shoes.
Acaba koşu ayakkabısı var mıdır merak ettim. - Çünkü öyleyse evde demektir. - Neden?
Wait, he was curious about a woman.
- Bir dakika, bir kadını merak ediyordu.
Aren't you at all curious?
Hiç merak etmiyor musun?
Yes, well, melancholia is a curious affliction.
- Evet melankoli garip bir hastalıktır.
Anyway, I've been sitting here googling celestial events happening today, and I was just curious.
Herneyse, ben de tam kutsal olayları google'luyordum ve merak ettim.
All identifying scars, marks and tattoos are present, but a cursory examination turned up some curious facts.
Ayırt edici yara izleri, dövmeler ve işaretler var ama ilk muayene sonucunda ilginç bir şey ortaya çıktı.
[curious music] ¶ ¶
♪ - ♪
Just curious, uh...
Merak ettim...
Oh, come on. Aren't you curious?
Sen de merak etmiyor musun?
Hey, I'm just curious...
Merak ediyorum da...
I'm just curious to know what kind of acceptance am I supposed to have now.
Sadece bunu kabul etmenin bir yolunu nasıl bulacağım merak ediyorum.
Curious.
Merak işte.
I'm curious, that's all... I wonder what happened to the princess?
Gerçekten merak ediyorum prensese ne oldu acaba?
Anyway, I'm watching'em, I'm just curious.
Her neyse izliyordum ve merak ettim.
I was curious. It didn't turn me on, I was just curious.
Tahrik olmadım, sadece merak ettim.
Uh, and could you please tell your brother that when a handsome billionaire appears out of nowhere, people get curious? Where'd he come from?
Lütfen ağabeyine söyler misin, yakışıklı bir milyarder aniden ortaya çıktığında insanlar meraklanır.
I'm curious what your leverage is here, Mr...?
Elindeki kozun nedir merak ettim Bay...
I'm so curious to hear how the Negro Loyalists fare in Nova Scotia.
Zenci sadıkların Nova Scotia'da nasıl olduklarını çok merak ediyorum.
But I'm still curious.
- Ama yine de merak ediyorum.
I was curious to see if their rep matched their strut.
Nasıl çalıştıklarını çok merak ediyordum.
Curious that way.
Merak etmiş.
You're not curious?
Merak etmiyor musun?
I'm a little curious why you're still interviewing.
Hala neden iş görüşmesi yaptığını merak ediyorum
So I'm curious, Kellen.
O yüzden merak ediyorum Kellen.
It's what made me curious.
Beni de meraklandıran buydu.
He will get curious about you...
Ve seni merak edecek.
Getting curious now?
Şimdi merak mı ediyorsun?
Aren't you even a little curious to see her?
İçinde onu görmek için en ufak bir istek yok mu?
You were curious about me and missed me because I wasn't around.
İnsan göremediği ama görmek istediği şeyleri merak eder.
But I was just curious.
Sadece merak ettim.
- I was just curious to know.
- Sadece merak ettim.
- Because I was curious. I was curious to see what I sent in those text messages.
Gönderdiğim mesajlara bakmak istedim.
Why would you be curious about that?
Neden merak ettin ki?
I'm curious to know if you're prepared to accepts that fate, as well?
Bu kaderi yaşamaya hazır mısın, merak ediyorum.
But I'm curious about something. About what?
- Ama bir şeyi merak ettim.
I'll say. I'm getting curious, too.
Ben de merak ediyorum açıkçası.
But I'm curious about something.
Kararlarından pişman olup olmadıklarını.
There's something that I'm curious about.
Merak ettiğim bir şey var.
Curious.
İlginç.
Curious.
Garip.
I was just curious about something.
Merak ettiğim bir şey var.
So curious how much is in here.
Bunun ne kadar olduğunu çok merak ediyorum.