Darjeeling перевод на турецкий
74 параллельный перевод
First you have to get to Darjeeling, then I have to find you ponies and porters to take you into the hills.
İlkin Darjeeling'e varmalısın, sonra sizi tepeye getirecek atlı adamlar bulmak zorunda kalacağım.
- The nearest one's Darjeeling.
- En yakını Darjeeling'te.
It's Darjeeling tummy.
Bu Darjeeling'in işi.
In the morning, I'll get ponies and porters to take you to Darjeeling.
Sabahleyin, seni Darjeeling'e götürecek atları ve hademeleri bulacağım.
- Are you going to Darjeeling or not?
- Darjeeling'e gidecek misin, yoksa?
Darjeeling!
Darjeeling!
The best darjeeling.
Hem de en iyi darjeeling çayı.
As for tea, Darjeeling or Earl Grey?
Hangisini istersiniz, Hint sarı mı, Çin yeşil mi?
Let's see, we've got some Darjeeling...
Biraz Hint Çayı...
Darjeeling, jasmine or oolong?
Darjeeling, Jasmin veya Oolong?
Don't you have any Darjeeling, Hall?
Hint çayın yok mu, Hall?
We've got orange pekoe, we've got Irish breakfast, we've got Darjeeling...
Portakal aromalı çay var, İrlanda çayı var, Darjeeling çayı var.
I'll get Darjeeling.
Darjeeling hazırlayayım ben.
I'd swear that it was Darjeeling.
Yemin ederim bu Darjeeling.
One minute you're defending the whole galaxy. And suddenly you find yourself sucking'down Darjeeling with Marie Antoinette and her little sister.
- Tüm galaksiyi koruyan biriyken..... aniden kendimi Marie Anroinette ve onun küçük kardeşiyle çay içerken buldum.
One tea, half-Darjeeling, half-camomile.
Yarısı Darjeeling, yarısı papatyalı.
" Darjeeling or what?
"Tomurcuk çayı ya da başka bir şey?"
Sort of like a Darjeeling only a little sweeter.
Bir tür Darjeeling gibi, ama ondan daha tatlı.
Darjeeling?
Tomurcuk mu?
- Pekoe or Darjeeling?
- Siyah çay, Pekoe'mu yoksa Darjeeling mi?
It's my daughter Sanjana, in her college in Darjeeling
Bu benim kızım Sanjana, Darjeeling kolejinde okuyor.
- I want you... to go to Darjeeling, under cover to protect Sanjana
- Senin gizli bir şekilde Sanjana'yı korumak için Darjeeling'e gitmeni istiyorum.
It's impossible for me to go to Darjeeling right now
Sanırım bu imkânsız.
Call it fate or co-incidence... but his wife Madhu and his son Lakshman live in Darjeeling
Adına kader ya da tesadüfte diyebilirsin. Karısı Madhu ve oğlu Lakshman Darjeeling'de yaşıyorlar.
Welcome to Darjeeling, Raghavan
Darjeeling'e hoş geldin Raghavan.
Now, who'd like a stiffener in their Darjeeling?
Evet, çayına canlandırıcı katmak isteyen var mı?
Darjeeling, jasmine or oolong?
- Darjeeling, Jasmin veya Oolong? - Oolong.
Qasam drank a wimpy Darjeeling from northwestern Kashmir.
Qassam Kaşmir'in kuzeybatısından gelen koyu Dajleen çayı içiyormuş.
Navin, let ShekhaR and Sidharth handle the DaRjeeling Tea estate deal.
Navin, bırak Shekhar ve Sidharth Darjeeling anlaşmayı yapsınlar.
ShekhaR will be in darjeeling finalizing the Tea Estate deal.
Shekhar anlaşma sonuçlanıncaya kadar Darjeeling'de olacak.
Sidharth's coming here to discuss your DaRjeeling trip.
Sidharth buraya senin Darjeeling seyahatini konuşmaya geliyor.
I like that fucking black Darjeeling.
Siyah Darjeeling kıyak olurdu. Pardon.
In Rajasthan, Kutch, Darjeeling,
Rajasthan, Kutch, Darjeeling,
Assam. Darjeeling.
- Assam mı Darjeeling mi?
It's a fine Darjeeling tea.
İyi bir Darjeeling çayı.
But we still got home made lady fingers And piping hot dog chilling (? )
Ama elimizde ev yapımı kedi dili bisküvilerimiz ve ısınmakta olan Darjeeling çayımız var.
My eyes have more bags than the Darjeeling limited.
Gözaltlarımda Darjeeling treninden bile daha fazla torba var.
I bet it's darjeeling.
İddiaya girerim Hindistan çayıdır.
It's darjeeling summer tea.
Bu darjeeling yaz çayı. ( Hindistan darjeeling dağlarında yetişen siyah çay ).
you have Darjeeling tea and Lily has... kiwi? !
Öyle ama benim balıklarım var, senin Darjeeling çayın var ve Lily'nin kivisi mi var?
There are many things my Scottish ancestors got wrong, but taking the time to savor a nice cup of Darjeeling was not one of them.
İskoç atalarımın pek çok hatası oldu. Ama bir fincan Darjeeling içmeye zaman ayırmak o hatalardan biri değildi.
We call each other "Darjeeling," like the tea.
Birbirimize "Darjeeling" diyoruz. Çay ismi gibi.
We called each other "Darjeeling" instead of "darling."
"Sevgilim" yerine birbirimize "Darjeeling" dedik.
Yeah, you do that, Darjeeling.
- Evet, git bak, Darjeeling.
No, not you, Darjeeling.
Sen öyle değilsin tabii, Darjeeling.
I don't know why you're wasting yourself out in the open, Darjeeling.
Neden kendini böyle heder ediyorsun bilmiyorum, Darjeeling.
Yes, Darjeeling, you're so wonderful.
Evet, Darjeeling. Sen çok mükemmelsin tabii.
I mean, it flooded, and then it burst into flames, and now there is a river of hot darjeeling just coursing through Cambridge, Massachusetts.
Yani önce sel olup akmış, sonra da alev almış. Ve şimdi sıcak darjeelingden bir nehir akıyormuş Cambridge Massachusetts'e doğru.
Um, darjeeling or oolong?
Bengal çayı mı istersin yoksa yarı fermente yeşil çay mı?
Thank you, Bridget
Bana Darjeeling ve Bay Tietjens'a da biraz daha kahve gerek sanırım. Teşekkür ederim, Bridget.
Darjeeling.
Darjeeling.