Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Dash it

Dash it перевод на турецкий

286 параллельный перевод
Do you have to wait for an inspiration, or do you just dash it off?
İlham gelmesini mi bekliyorsunuz yoksa hemen yazıyor musunuz?
Oh, dash it!
Ah, bozuldu!
And then the countryman said, " But dash it all, mister.
Sonra taşralı dedi ki ; "Lakin acele edin, bayım."
Dash it, don't tell me you didn't know.
Yok artık. Bana haberin olmadığını söyleme.
Dash it, I didn't know then.
Hay Allah! O zamanlar ben de farkında değildim.
Dash it all, he didn't do anything criminal.
hiç bir suç işlememiş.
Dash it all, Nana, don't look at me like that.
Yapma ama, Nana, bana öyle bakma.
Dash it.
Tüh.
Oh, well, dash it all.
Şu işe bakın.
Uh, certainly on the surface I may appear American to you but dash it all, underneath, my roots go back to the Pilgrim fathers.
Kesinlikle şeklen size Amerikalı gibi görünebilirim, ama boşverin gitsin, aslen, köklerim göçmen atalara kadar gider.
It's Pellinore, dash it all.
Benim Pellinore.
That's not news, dash it all.
Bu yeni bir haber değil ki!
Dash it all, there's only another bally page.
Sadece bir sayfa kaldı.
Look here, dash it all, you must be terribly tired, Yvonne.
Şuraya bak.. Kahretsin! Yorgunluktan ölüyor olmalısın Yvonne...
Dash it, I forgot what I wanted to tell you!
Hay Allah, sana asıl söylemem gereken şeyi söylemeyi unuttum!
Dash it all, Basil!
Bırak şunları, Basil!
Jolly good fun, sir, but dash it all, we appear to have missed the big push!
Müthiş komik efendim, ama boşverin gitsin, görünen o ki, büyük taarruzu kaçırdık!
Oh, but dash it all, I don't represent you anymore.
Oh. Allah belasını versin. Artık seni temsil etmiyorum.
- Come on, let's make a dash for it.
Haydi gel. - Dişçiye gösterelim. - Tamam.
We'll make a dash for it before the fire reaches that ammunition.
Yangın cephaneliğe ulaşmadan geçmek zorundayız.
- You put a dash after it, like that.
- Ondan sonra bir-tire - koy, işte böyle
And I'd suddenly dash to the window and break it open and shout to a passerby.
Birdenbire harekete geçip, camı kırarak gelen geçenden yardım isteyebilirim.
Oh, dash it.
Hay Allah.
I would, while it was smiling in my face, have pluck'd my nipple from his boneless gums, and dash'd the brains out, had I so sworn as you have done to this.
Öyleyken, senin ettiğin yemini etmiş olsaydım eğer, mememi çeker alırdım dişsiz damaklarından, Beynini ezerdim kendi yavrumun.
It takes a gallant, adventurous bloke to dash around the world like that.
Dünyanın etrafını bu şekilde dolaşmak için cesaret, maceraperest olmak gerekir.
Don't mention it again, darling, or I might dash off.
Tek kelime daha etme, yoksa ben de çıkar giderim. - Ne cezbedici.
To those who, in any area of human enterprise, be it the settlement of wild forsaken lands or a daring dash into space, follow the difficult route of the pioneers, to the Soviet people this film is dedicated.
Bu film, herhangi bir yerde terkedilmiş yabani yerleşim alanlarında... ... insani atılım gerçekleştiren ya da uzaya yapılan cesur bir hamle ile önderlerin zorlu yolunu takip eden Sovyet halkına adanmıştır.
Watch for a chance to make a dash for it.
Saldırı için hazır ol sen.
Look, couldn't we make a dash for it?
Ona koşabilir miyiz?
- Better make a dash for it.
- Koşsak iyi olacak.
Dash it!
Aman aman!
It's not working again, Dash.
Yine işe yaramıyor, Dash.
It's gonna snow, Dash.
Kar yağacak, Dash.
You've been famous a long time, Dash, and it never seems to bother you.
Sen de uzun zamandır ünlü birisin, Dash, ama hiç rahatsız olmuyor gibisin.
They're taking us to the edge of Mirkwood Forest to dash us against those rocks, I know it!
Bizi Kuyutorman'ın ucuna götürüyorlar. Tabiî ki oradaki kayalara bırakıp, çarpmamız için. Biliyorum!
Then I shall teach you to do it correctly, as it was done in old Spain, when it was known as the "cheeker", that is to say, with a sensuous, erotic dash.
Size öğretebilirim, hem de eski İspanya usulü, duyarlı ve erotik bir danstır.
It's a long time, but in return all repairs would be free of charge... dash, that way we could gradually exchange all used parts over time... dash... which would be advantageous to us in the long run.
Uzun bir zaman, ama karşılığında tüm onarımlar ücretten muaf olur tire, bu şekilde zamanla tüm kullanılmış parçaları yavaş yavaş değiştirebiliriz... Tire. Ki bizim için uzun dönemde avantajlı olacaktır.
Then he decides to make a dash for it.
Ardından da o şeye saldırmaya karar veriyor.
It's a weird radio. It goes with the dash.
Tuhaf gösterge panelinin, tuhaf radyosu olur.
Quote, ah, well, dash, keep at it, exclamation mark.
Tırnak, ah, orayayaz, ünlem.
It's hanging below the dash.
Kontrol panelinin altında.
Now, a dash across the river and it's free street, baby.
Şimdi nehri geçip özgür olacağız dostum.
I can see how it would make things dash difficult.
Bunun işleri nasıl zorlaştırdığını anlıyor gibiyim.
It's just that he had to dash away to Scotland for a few days, and there was no one else to look after him.
Birkaç günlüğüne İskoçya'ya gidecekmiş ve papağana bakacak kimse yokmuş.
So then the guy snaps out of it and puts his hands on the dash.
Birden herif kendine geliyor ve hiçbir şey olmamış gibi ellerini kaldırıyor.
And to the final turn it's a dash for cash down the homestretch.
Ve son dönüş parayı almak için bitişe doğru hızla koşuyor.
I'm seeing streaks, streaks on the windshield, streaks on the dash, so I'm gonna bring it back in Saturday, waste my weekend... allowing you to explore your incompetence, all right?
Hayır. Çizikler görüyorum, ön camda çizikler, demek onu Cumartesi sana getirip, hafta sonumu harcayacağım... senin beceriksizliğini keşfetmene izin vereceğim, tamam mı?
It "s been a wonderful party, and we" d love to stay and all that but I " m afraid we really must dash.
Harika bir partiydi. Kalmayı çok isterdik. Ama korkarım gerçekten kaçmak zorundayız.
- No, I've had it. I've done my dash.
Hayır, yeterince yedim.
Your whole life's in that dash, isn't it?
Bütün hayatın bu tantana içinde geçiyor, değil mi?
Call the auto club, I'll make a dash for it.
İyi günler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]