Delilah перевод на турецкий
594 параллельный перевод
You know what happened to Samson when Delilah opened her barbershop.
Delilah kuaför salonu açtığında Samson'a ne olduğunu hatırlarsın.
Lay your tousled head blindly upon her breast... and she is a Delilah, waiting to enthral you.
Başını göğsüne yasla, aldırma saçlarının darmadağınık kalışına işte karşında, sana boyun eğdirecek Dilayla.
Samson and Delilah.
Samson and Delilah.
He had a gal, too, named Delilah.
Delilah adında bir kız vardı.
Delilah.
Delilah!
Delilah, get down from that wheel.
- Delilah! İn şu tekerlekten!
Most man are, Delilah.
Çoğu erkek öyledir Delilah.
But only one Delilah.
Ama tek bir Delilah var.
Delilah, what a dimpled dragon you can be flashing fire and smoke.
Delilah, ne tatlı bir ejder oluyorsun kızınca. Ateş ve duman saçıyorsun!
Delilah, do you know a woman who could entice this barbarian? This killer?
Bu barbarı, bu katili ayartabilecek bir kadın biliyor musun Delilah?
You drive a sharp bargain, Delilah.
Sıkı pazarlıkçısın Delilah.
I'll pay your price, Delilah.
- Ben istediğin bedeli öderim Delilah! - Ben de.
Well, Delilah, you have your price and your promise.
İstediğin sözü de bedeli de kabul ettirdin.
Delilah, Delilah...
- Delilah... Delilah!
And Delilah became the great courtesan of Gaza.
Delilah da Gazze'nin efendisinin kadını olmuş.
By the four winds you have courage, Delilah.
Dört rüzgar aşkına, çok cesursun Delilah.
Look about you, Delilah.
Etrafına bir bak.
We'll not be Danite and Philistine there. Only Samson and Delilah. In the valley of the Nile, the air will be sweet with myrrh and only the flight of the ibis will darken the sky.
Orada ne Danlı ne Filistinli, sadece Samson ve Delilah oluruz.
I'll find you, Delilah, wherever you go.
Seni bulacağım Delilah... Nereye gidersen git.
I'll never be free of you, Delilah.
Senden asla kurtulamam Delilah.
Courier. Take word to the lord of the five cities that Delilah has kept her bargain.
Beş Şehrin Efendisine söyle, Delilah sözünü tuttu.
The name Delilah will be an everlasting curse on the lips of men.
Delilah adı ebediyen insanların dilinde bir küfür olacak!
No man leaves Delilah.
Hiçbir erkek Delilah'yı bırakamaz!
You trusted Delilah.
Delilah'ya güvendin.
If you still have the same shears, Delilah my hair's rather long.
Aynı makaslar hâlâ sendeyse benim saçım biraz uzadı Delilah.
Sometime you might bait a trap for me, Delilah.
Bir ara bana da tuzak kur Delilah.
No man with eyes could resist you, Delilah.
Gözü gören hiçbir erkek sana karşı koyamaz Delilah.
Delilah has put a millstone around his neck.
Delilah boynuna değirmen taşını geçirmiş! Etini de ekinlerle öğütün!
He'd look a whole lot stronger if he hadn't met Delilah.
Delilah ile tanışmasa çok daha kuvvetli görünürdü!
Did you show him mercy, Delilah?
Sen ona merhamet ettin mi Delilah?
Delilah.
Delilah... Delilah!
Delilah. When my eyes could see, I was blind.
Esas gözlerim gördüğünde körmüşüm ben.
The power of the Lord is in my strength, Delilah.
Tanrı'nın gücü benim kuvvetimde Delilah.
Delilah!
Delilah...
If you could master Delilah.
Tabii Delilah'yı yönetebilirseniz.
This is your day of triumph Delilah.
Bugün senin günün Delilah.
Your mercy is like your love, Delilah.
Merhametin de aşkın gibi Delilah.
Look at Delilah. I will go to him.
Ona gideceğim.
Delilah!
Delilah!
Delilah!
Delilah geliyor!
Go. Delilah.
Delilah!
Delilah.
Delilah.
Or what would your suggestions be, Delilah?
Sen ne önerirsin Delilah?
What is your plan, Delilah?
Planın nedir Delilah?
- You, Delilah?
- Sen mi Delilah?
No, Delilah.
- Hayır Delilah.
Delilah...
- Delilah...
Once your father offered you to me in marriage.
Delilah, bir zamanlar baban seni bana vermeyi önermişti.
Delilah plucked him like a chicken.
Delilah onu tavuk gibi yolmuş!
You've done well, Delilah.
İyi iş çıkardın Delilah.
I will stay here, Delilah.
Ben kalacağım Delilah.