Denmark перевод на турецкий
1,076 параллельный перевод
I told you about those experiments. Russia, Denmark, the United States.
Rusya'daki, Amerika'daki, Danimarka'daki o deneyleri sana anlattım.
As you all know, when the first king,'Gorm the Old'... ruled over Denmark,... anyone know what his wife's name was?
Hepinizin bildiği gibi, ilk kral, Yaşlı Gorm Danimarka'yı yönetiyordu, karısının ismini hatırlayan var mı?
When I was a kid, my mother'd take me to see her parents in Denmark.
Çocukken, annem beni Danimarka'daki anne-babasını görmeye götürürdü.
His mother, Princess Dagmar of Denmark, who in Russia took the name of Marie Fyodorovna.
Annesi, Danimarka Prensesi Dagmar olup Rusya'da Marie Fyodorovna adını almıştı.
The Prince of Denmark renounces rank, youth and love.
Danimarka Prensi, mevkiinden, gençliğinden ve aşkından vazgeçer.
And Pauls of Denmark makes it deep and shoots.
Danimarkadan Paul uzun bir şut çekti.
Let not the royal bed of Denmark be a couch for luxury and damned incest.
Danimarka Kral'lık yatağının... bir sefahat ve sapıklık döşeği olmasına göz yumma.
I'm not queen Gertrude, your kind stepfather isn't the king of Denmark, and this is not Elsinore castle, even if it does look rather gloomy.
Ne ben kraliçe Gertrude'üm,.. Ne üvey baban Danimarka Kralı,.. Ne de burası Elsinore Şatosu,..
We spent our vacations... in Denmark...
Tatil için Danimarka'ya gitmiştik.
- It's getting late in Denmark.
- Dnimarka'da geç oluyor.
I've always wanted to buy Denmark and be richer than the Queen.
Hep Danimarka'yı satın alıp kraliçeden daha zengin olmak istemişimdir.
I think there's something rotten in the state of Denmark.
Koç. Ters giden bir şeylerin kokusunu alıyorum.
It really began in Denmark.
Aslında Danimarka'da başladı.
Karen Christentze Dinesen. a female subject of the King of Denmark... are henceforth united man and wife.
Karen Christentze Dinesen. Danimarka Kralının kadın tebaası... Karen Christentze Dinesen'in... bundan böyle karı-koca olduklarını ilan ediyorum.
If it comes to war, where will Denmark stand?
Eğer savaş çıkarsa, Danimarka kimin yanında yer alacak?
You were in Denmark.
Sen Danimarka'daydın.
Denmark?
Danimarka mıydı?
Later that day, I left for Mombasa... and the voyage home to Denmark.
O gün, daha sonra, Danimarka'ya dönmek üzere... Mombasa'ya hareket ettim.
Denmark had become a stranger to me... and I to her.
Danimarka artık bana yabancı geliyordu... ben de ona.
There was a very young girl from Denmark... who took passage on a steamer bound for Suez.
Gencecik bir Danimarkalı kız varmış... Süveyş kanalına giden bir vapura binmiş.
Friday for Mombasa, and then... the boat to Denmark.
Cuma günü Mombasa'ya, sonra da... vapurla Danimarka'ya.
Letters you can send on to this address in Denmark.
Mektupları Danimarka'daki bu adrese gönderebilirsin.
I'm only going to Denmark.
Sadece Danimarka'ya gidiyorum.
You went away to Denmark
Danimarka'ya gitmiştin.
He builds roads in Denmark.
Danimarka'da yol işlerinde çalışıyor.
Somebody told Brian about this firm in Denmark.
Biri Brian'a Danimarka'daki bir şirketten söz etmiş.
It only came from Denmark, Auntie.
Sadece Danimarka'dan geliyor teyzeciğim.
The powdered lasts longer... but fresh farm eggs from Denmark have got to taste better.
Kurutulmuş daha uzun dayanıyor, ama... Danimarka'dan gelecek taze çiftlik yumurtası daha lezzetli olmalı.
She asked whether I knew any generous people in Denmark.
Bana Danimarka'da cömert insanlar tanıyıp tanımadığımı sordu.
The archives stored here under these arches are Denmark's memory.
Burada gördüğümüz belgelerde Danimarka'nın tarihi saklı.
The wages in Denmark are so incredibly high that boys don't- -
Danimarka'da ücretler o kadar yüksektir ki...
"Denmark Forever"?
"sonsuza dek Danimarka"?
So your uncle's the king of Denmark?
Demek amcan Danimarka Kralı?
Denmark's a prison.
Danimarka bir zindandır.
A goodly one, in which there are many confines, wards and dungeons, Denmark begin one of the worst.
Hem de nasıl, Sayısız dehlizleri, mahzenleri, delikleriyle, en kötülerinin başındadır Danimarka.
Denmark's a prison and he'd rather live in a nutshell.
Danimarka bir zindan ve o bir fındık kabuğunda yaşamayı tercih ediyor.
Such as it is... it is an exact command from the King of Denmark.
- Bu Danimarka kralından gelen kesin bir talimat.
for several different reasons, importing Denmark's health and England's too, that on the reading of this letter, without delay, I should have Hamlet's head cut off!
Bir çok sebepten dolayı, Danimarka'nın ve de İngiltere'nin güvenliği açısından bu mektup okunur okunmaz, gecikmeksizin, Hamlet'in kafasını kestirmeliyim!
As England is Denmark's faithful tributary as love between them like the palm might flourish, etc.
İngiltere Danimarka'nın sadık bir koludur ve aralarındaki sevgi bir palmiyeyi büyütecek kadarken, vs.
Be as ourself in Denmark.
Bizimle burda danimarkada kal.
Good Hamlet... cast thy nighted color off... and let thine eye look like a friend on Denmark.
iyi Hamlet... At üstünden bu karanlık geceyi... bırak gözlerin dostça baksın danimarkaya.
No jocund health that Denmark drinks today... but the great cannon to the clouds shall tell!
Dinleyin, herkes daha önce olmadığı kadar çok içecek bu gece danimarkanın şerefine kaldırın bardaklarınızı danimarkaya ve yeni kralicemize
Let not the royal bed of Denmark... be a couch for luxury and damned incest.
Danimarkanın Lüks, lanetli ve ensest... yatağı olmasına göz yumma.
There's never a villain dwelling in all Denmark... but he's an arrant knave.
Danimarkanın hiç bir yerinde... Bu kadar hayin olmayan insan yoktur.
- Denmark's a prison.
- Danimarka bir hapishanedir.
Where is the beauteous majesty of Denmark?
Danimarkanın güzel krraliçesi nerede?
Your lordship is right welcome back to Denmark.
Sayın lordum danimarkaya hoş geldiniz.
We got it in Denmark.
Danimarka'dan almıştık.
Well, actually, uh, uh, Bryan spent quite a few summers in Denmark.
Bryan da Danimarka'da birkaç yaz geçirdi.
Do you have any idea what a round-trip ticket from Denmark costs?
Danimarka'ya gidiş-dönüş biletinin fiyatını biliyor musun?
We've come from Denmark.
Danimarka'dan geldik.